Ey iman edenler sabr edin ;ve sabırda yarışın...

....
Sabır birkac turludur: Allah'ın emirlerine uymakta sabretmek (sebat),
Allah'ın yasaklarından uzak durmada sabretmek (direnmek), musibete,
bilhassa ilk şok anının sarsıntısına karşı sabretmek (katlanmak)
.
Sabır Muminin en onemli ozelliklerinden biridir. Kur'Ân-ı kerim'de
Allah (cc) sabredenlerle yanında olduğunu haber vermektedir. Ancak
sabır meskenet ve zillet demek değildir. Sabırla meskenet ve zilleti
birbirinden ayırmak gerekir. Bu bakımdan her şeyden once sabır
kavramının iyi ve doğru tanınması gerekmektedir.

İslam'da "... ovulen ve tavsiye edilen sabır, iman ve salih amelle hak
ve hayır yolunda sabırdır ki bu, şecaat, sadakat, mertlik şiÂrıdır.
Yoksa her kotuluğe katlanmak, her zillete boyun eğmek, pislikler icine
duşup de her ne pahasına olursa olsun, ondan cıkmaya, kurtulmaya
calışmamak, cabalamamak, ilişik etmemek, batılda, fenalıkta ne olursa
olsun, saplanıp kalmak ve şerre rıza demek olan atalet, zillet ve
meskenet ile cokuşten ibaret bulunan duygusuzluk değildir" İslam'da
ovulen ve tavsiye edilen sabır, bir dinamizm, bir hareket, bir direnc
ve bir kurtuluş kaynağıdır. En cetin imtihanlardan başarıyla cıkmayı
sağlayacak bir anahtardır. Cunku:
Başa gelen musibetlerin, felaketlerin sıkıntılarından, bunalımlarından
ancak sabırla cıkılabilir.
Gunahların, masiyetlerin karanlığına sabırla duşulmez.
Nefse ağır gelen taatların meşakkatlerine sabırla katlanılır ve
aydınlığa kavuşulur.
Ciddi bir işte başarıya ulaşabilmek ve guzel sonuclar elde edebilmek,
ancak sabırla mumkun olur.
İnsan bazen başına gelen musibetlerden oyle daralır ki icinde
bulunduğu bu durumdan asla kurtulamayacağını zanneder. Halbuki başına
gelen musibetlere karşı tahammul edebilen, karamsarlığa kapılmayan,
butun bunların, nihayet birer imtihan olduğunu duşunerek Yuce
Yaratıcının takdirine teslimiyet gosterip sabredebilen kimseler,
acıların, umitsizliğin, sıkıntıların karanlıklarından kurtularak
aydınlığa cıkarlar. Tabii burada imanın buyuk bir rolu vardır. Cunku
iman edenler, başlarına gelen musibetlerin birer imtihan olduğunu,
bunlara sabrederek Cenab-ı Hakkın mujdelediği mukafatlara nail
olacaklarını bilirler. Bundan dolayı hakiki mu'minlerin, başlarına
gelen musibetlerin sebep olduğu acıların ve sıkıntıların
karanlıklarından kurtulmaları daha kolaydır.
İnsanın başına gelen musibetlerin ve felaketlerin vereceği acı ve
sıkıntılardan daha beteri, gunahların ve masiyetlerin zulmetidir.
Allah etmesin, insan, nefsinin kotu arzularına yenilir de gunahların
icine duşer, masiyetlere dalarsa -kendisi farkında olmasa bile-
korkunc bir karanlığın icine yuvarlanmış olur. Bu korkunc karanlığa
duşmemek icin sabır gerekir. Butun cekiciliklerine rağmen hahamların
cazibesine kapılmamak, surukleyeceği cirkin ve kotu sonucları
duşunerek gecici birtakım zevklere boyun eğmemek ancak sabırla mumkun
olur.
İlim adamlarının benzetmesiyle gunahlar, zehirli tatlılar gibidir.
İnsan onların goz alıcılığına dayanamaz ve sabredemeyerek tadarsa
manen zehirlenmiş olur. Halbuki sabredenler, butun cekiciliklerine
rağmen o zehirli tatlılardan yemezler. Cunku onlar bilirler ki
Cehennem şehvetlerle perdelenmiş gunahların cazibesinin arkasına
saklanmıştır.
Masiyetlerin karanlığına duşmemek icin nasıl sabır gerekiyorsa onlara
bulaşmış olanların kurtulması icin de sabır gerekir. Cunku kişinin
icine duştuğu veya alıştığı masiyetten kurtulabilmesi kolay değildir.
Bu, ciddi bir tovbe gerektirir. Tovbe ise yanlış gidişe dur deyip
hakkın aydınlığına donuş yapmak demektir. Bu da sebat, azim, tahammul
ve irade ister yani sabır ister.
Allah'a hakiki manada kulluk da sabırla olur. Guzel guzel ameller
yapabilmek, taatlar işlerken karşılaşılacak meşakkat ve kulfetlere
severek katlanabilmek, Allah yolunda mucahede edebilmek, iyiliği emir
kotuluğu nehyde yer alabilmek hep sabır ister.
Sabreden başarır. Hedeflenen guzel sonuclara sabırla ulaşılır.
Sabredenler kolay kolay kaybetmezler. Bu yuzden zafer de sabırla elde
edilir. Sabredenler yaptıklarının karşılığına daima en guzel bir
şekilde nail olurlar.
Ceşitli buluşlar yaparak insanlığa hizmet edenler, bu buluşlarını uzun
sure sabırlı calışmalar sonucunda ortaya koymuşlardır. Nice guzel
eserlerin ve buluşların arkasında hep sabır vardır. İşte boyle
mukemmel sabır ornekleriyle bir cok karanlıklar aydınlatılabilir,
insanlığa ışık sacılır.
Sabır buyuk bir hazinedir ve sabrı Allah isteyene verir. Peygamber
Efendimiz mealen şoyle buyurmuştur:
"... Bir kimse sabretmek isterse Allah ona sabır verir. Hicbir kimseye
sabırdan daha hayırlı ve daha kapsamlı bir ihsanda bulunulmamıştır.
Şunu hicbir zaman unutmamalıdır: Sabredenlere mukafatları hesapsız bir
şekilde odenir ve Allah sabredenlerle beraberdir.
__________________
__________________