Cennet beşeri aklın fevkinde guzellik ve nimetleriyle mumin kulların ebedi makamdır.
Nebevi belagat sırrı ile arzu ve hevanın doruk noktası, 'hicbir gozun gormediği, kulağın işitmediği ve insanın tahayyul dahi edemeyeceği' ebedi saadet yurdu... Kur'ani tabirle "Daru's-Selam"...

Bir taraftan da rıza-yı İlahi yanında iltifat etmeye değmez niam bahceleri...

Kur'an-ı Kerim'de Cennet Kelimesi

Cennet kelimesinin Mu'cemu'l-Mufehres'e bakıldığında turevleri ile birlikte 147 ayette zikredildiği gorulecektir. Bunlardan bir kısmı tekil, ekserisi de coğul sigası ile kullanılmıştır.

Kur'an-ı Kerim'de Cennet'e İşaret Eden Diğer İsimler

Cennet kelimesinin yerine bu anlamda gelmiş isimlerden bazıları;

El-Husna (Daha guzel karşılık), Daru'l-Ahiret (Ahiret yurdu), Daru's-Selam (Esenlik yurdu), Daru'l-Karar (Kalıcı yurt), Daru'l-Muttekin (Takva sahiplerinin yurdu), Daru'l-Mukame (Asıl oturulacak yurt), Tuba. İlliyyun, El-Firdes ve Fadl (Lutuf)'tur.

Kısaca temas etmek gerekirse Cennet Kur'ani tabirle kendisine işaret eden butun bu isimleri icine alır. Yani Cennet netice itibarıyla mu'minlerin ahireti, ahiret yurdu, esenlik yurdu, dunyadaki salih amellerine mukabil bir mukafat yani el-Husna, aynı anda bir fadl ve lutuf, dunyaya nispeti olamayacak kadar daru'l-mukame (asıl oturulacak yer) ve daru'l-karar, (kalıcı yurt), daru'l muttekin; Cennete ehil olmuş mu'minlerin yurdu, o bir tuba, bir mujde, yukseklerde illiyyun ve guzel niam bahceleriyle firdevs....

Ote yandan Cennete işaret eden butun bu isimler zikri gecen ayet ve makamları icerisinde butunluk taşır. Yani dunyanın geciciliğinden bahseden bir ayette Cennetin kalıcılığı ozelliğini vurgulayan ismi; daru'l-karar on planda yer alır. (40/39) Ve yine Allah'ın fazl ve kereminden soz eden bir makamda Cennet kelimesi yerine orneğin el-fadl kullanılmıştır. (33/47)

Şimdi bu kelimelerin gectiği ayetlerden bazılarına goz gezdirelim;

a) El-Husna (Daha Guzel Karşılık):

"Guzel davrananlara daha guzel karşılık (Cennet), bir de fazlası vardır. Onların yuzlerine ne bir toz (kara leke) bulaşır ne de bir horluk (gelir). İşte onlar Cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebedi kalacaklardır." (10/26) "İşte Rablerinin emrine uyanlar icin en guzel (mukafat) vardır. Ona uymayanlara gelince, eğer yeryuzunde olanların tumu ile bunun yanında bir misli daha kendilerinin olsa, (kurtulmak icin) onu mutlaka feda ederler." (13/18)

b) Daru'l-Ahire (Ahiret Yurdu):

"İşte ahiret yurdu (Cennet)! Biz onu yeryuzunde boburlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En guzel) akıbet, takva sahiplerinindir." (28/83)

c) Daru's-Selam (Esenlik Yurdu):

"Rableri katında onlara esenlik yurdu (Cennet) vardır. Ve yapmakta oldukları (guzel) işler sebebiyle Allah onların dostudur." (6/127) "Allah kullarını esenlik yurduna cağırıyor ve O, dilediğini doğru yola iletir."(10/25)

d) Daru'l-Karar (Kalıcı yurt):

"Ey kavmim! Şuphesiz bu dunya hayatı, gecici bir eğlencedir. Ama ahiret, gercekten kalıcı yurttur."(40/39)

e) Daru'l-Muttekin (Takva Sahiplerinin Yurdu)

"(Kotuluklerden) sakınanlara: Rabbiniz ne indirdi? denildiğinde, "Hayır (indirdi)" derler. Bu dunyada guzel davrananlara, guzel mukafat vardır. Ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu gercekten guzeldir !" (16/30)

f) Daru'l-Mukame (Asıl Oturulacak Yurt):

“O (Rab) ki lutfuyla bizi asıl oturulacak yurda (Cennete) yerleştirdi. Artık orada bize ne bir yorgunluk dokunacak ne de orada bize bir usanc gelecektir." (35/35)

g) Tuba

"İman edip iyi işler yapanlara ne mutlu! Tuba onlar icindir." (13/29)

h) El –Firdevs

"(Evet) Firdevs' e varis olan bu kimseler, orada ebedi kalıcıdırlar." (23/11)

i) El-Fadl (Lutuf):

"Allah'tan buyuk bir lutfa (Cennete) ereceklerini muminlere mujdele."(33/47)

Cennet'e Taşıyan Ameller

Cennete taşıyan en onemli faktor imandır. Ehl-i Sunnet inancına gore kalbinde zerre miktarı imanı bulunan, işlediği gunahların cezasını cektikten sonra neticede Cennete girecektir. Amel-i saliha ıstılahıyla dini terminolojimize girmiş olan insanı Allah'a yaklaştıracak ve rızasına nail kılacak her amel insanı Cennete taşıyan diğer faktordur. Bunların Kur'an'da zikredilenlerinden bazıları şunlardır.

a) İman

"İnanıp da guzel işler yapan ve Rablerine gonulden boyun eğenlere gelince, işte onlar Cennet ehlidir.(11/23) iman edip guzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları icinde ebedi kalmak uzere altlarından ırmaklar akan Cennet koşklerine yerleştireceğiz. (29/58)... Kim de kadın veya erkek, mumin olarak faydalı bir iş yaparsa işte onlar, Cennete girecekler." (40/40)

b) Salih Ameller

"Erkek olsun, kadın olsun, her kim de mumin olarak iyi işler (salih ameller) yaparsa, işte onlar Cennete girerler" (4/124) "İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar icin makam olarak Firdevs Cennetleri vardır”. (18/107) "Onlar ki, namazlarında huşu icindedirler; onlar ki, boş ve yararsız işlerden yuz cevirirler; onlar ki, zekatı verirler; ve onlar ki, iffetlerini korurlar. Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) haric. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir. Şu halde, kim bunun otesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir. Yine onlar (o muminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler; ve onlar ki, namazlarına devam ederler. İşte, asıl bunlar varis olacaklardır; (evet) Firdevs'e varis olan bu kimseler, orada ebedi kalıcıdırlar” (23/l-l) "Namazlarını koruyanlar; (itina ile eda edenler) İşte bunlar, Cennetlerde ağırlanırlar.” (70/34)

c) Allah ve Resulune İttiba

"Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu, zemininden ırmaklar akan Cennetlere koyacaktır."(4/13)



d) Takva

"Şu da muhakkak ki, takva sahipleri icin Rableri katında nimetleri bol Cennetler vardır." (68/34)
"Rablerine karşı takva sahibi olanlar ise, boluk boluk Cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları acıldığında bekcileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedi kalmak uzere girin buraya, derler." (39/73) "..Takva sahipleri, mutlaka Cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar.(15/45)" "Şuphesiz takva sahipleri Cennetlerde ve nimet icindedirler."(52/17)

e) Havf İcinde Olma

"Rabbinin makamından korkan ve nefsini kotu arzulardan uzaklaştırmış kimse icin, şuphesiz Cennet (onun) yegane barınağıdır." (79/41)

"Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki Cennet vardır." (55/46)

f) Nefsin Arzularına Karşı Gelme

"Rabbinin makamından korkan ve nefsini kotu arzulardan uzaklaştırmış kimse icin, şuphesiz Cennet (onun) yegane bar inağıdır.(79/41)

Cennete Giriş Allah'ın Fazl ve Keremiyledir

Bilindiği gibi Cennet hayatı ebedi olacaktır. Dolayısıyla insanın gecici dunya hayatında yapmış olduğu salih amellerin ebedi Cennet hayatıyla mukayesesi makul olmasa gerekir. Bu noktada bircok ayet-i kerime Cennete girmeyi "İdhal" (girdirme) lafzı ile beyan etmiştir.

"Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunanları, zemininden ırmaklar akan Cennetlere koyar (idhal eder)." (22/23)

"Bunun uzerine Rableri, onların dualarını kabul etti. (Dedi ki) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- icinizden, calışan hicbir kimsenin yaptığını boşa cıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından cıkarıldılar, Benim yolumda eziyete uğradılar, carpıştılar ve oldurulduler; and olsun, Ben de onların kotuluklerini orteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyacağım. Bu mukÂfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın guzeli O'nun katındadır." (3 /195)

İman edip de iyi işler yapanlar. Rablerinin izniyle icinde ebedi kalacakları ve zemininden ırmaklar akan Cennetlere idhal edileceklerdir. (14/23)

Cennetin Sıfatları

Mana Âleminin, maddi kıstaslarla cevrili insan aklıyla algılanması mumkun değildir. Daha once zikri gecen "Hicbir gozun gormediği, hicbir kulağın işitmediği ve insanın tahammul dahi edemeyeceği” kutsi hadisi ve İbn Abbas'ın (radıyallahu anh) bu anlamda "Cennetteki isimlerden başka dunyayı ifade eden bir şey yoktur" sozu Cennetin beşer zihni ile tasavvur edilemeyeceğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla Kur'an-ı Kerim'de Cennetin tasviri mahiyetinde yer alan ayet-i kerimelerin sadece beşerin zihnine yakınlaştırmak icin zikredildiğini soyleyebiliriz. Bu demektir ki Kur'an'da zikrolan Cennet tasviri icerisindeki misal olarak bağ, bahce, nehir ve benzeri nesneler insan tahayyulunun fevkindedir. Bağları bahceleri ve altından akan nehirlerin guzelliği hayal dahi edilemez.

Bu gercekler ışığı altında Kur'an-ı Kerim'in bize cizdiği Cennet portresini şoyle sınırlayabiliriz:

Girilmesi icin kapıları olan, icinde ust uste konmuş konakları, altından icenlere zevk veren şarap ve suzulmuş baldan ırmakların aktığı sarmaş dolaş olmuş koyu yeşilliklerin ve meyveleri kolayca toplanabilen ağacların bolca olduğu bağ ve bahceler ve icerisinde ebedi yaşam..

Biraz daha detaylarına inmek istersek şoyle ifade edebiliriz:

a) Cennetin Genişliği

Cennetin genişliği ile ilgili sarih bir acıklama olmamakla beraber Hadid suresi 21. ayette Cenab-ı Hak şoyle buyurmaktadır;

"Rabbinizden bir mağfirete; Allah'a ve peygamberlerine inananlar icin hazırlanmış olup genişliği gokle yerin genişliği kadar olan Cennete koşuşun." (57/21)

Bu tasvir Cennetin tasavvur edilemeyecek kadar geniş olduğunu ifade eden sadece bir benzetmedir.

b) Cennetin Kapıları

Kur'an-ı Kerim Cennetin birden fazla kapısı olduğunu, zikri gecen ayetlerdeki cemi sigasıyla işaret etmektedir.

"Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, boluk boluk Cennete sevk edilir, oraya varıp da kapılan acıldığında bekcileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedi kalmak uzere girin buraya derler."(39/73) "Kapıları yalnızca kendilerine acılmış Adn Cennetleri vardır." (38/50)

Bunun dışında; adedi hakkında, bazı hadislerde 8 kapısı olduğu rivayeti yer almaktadır.

c) Cennetin Meskenleri, Odaları

Cennet hayatının onemli bir yerini oluşturan meskenleri ve onun mahiyeti Kur'an-ı Kerim'de bircok ayette beyan edilmiştir.

"İman edip iyi amelde bulunanlar mustesna; onlara yaptıklarının kat kat fazlası mukafat vardır. Onlar (Cennet) odalarında guven icindedirler." (34/37)

"Fakat Rablerinden sakınanlara, ust uste yapılmış, altlarından ırmaklar akan koşkler vardır." (39/20)

"İşte bu takdirde O, sizin gunahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan Cennetlere, Adn Cennetlerindeki guzel meskenlere koyar." (61/12)

d) Cennetin Nehirleri

Kur'an-ı Kerim'de yer alan: Cennet tasvirleri icinde kelimenin coğul olarak kullanıldığı ayetlerin ekserisinde altlarından nehirlerin aktığı ifade edilmiştir.10 "İcinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan Adn Cennetleri!" (20/76) "...Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı gunde Allah sizi, iclerinden ırmaklar akan Cennetlere sokar." (66/8) "..İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, icinden ırmaklar akan Cennetler olduğunu mujdele!" (2/25) "Allah onlara, icinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan Cennetler hazırlamıştır." (9/100)

Muhammed suresinde ise bu nehirlerin vasıfları bildirilmektedir: "Muttakilere vadolunan Cennetin durumu şoyledir: icinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sutten ırmaklar, icenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve suzme baldan ırmaklar vardır."(47/15)

e) Cennetin ağac ve meyveleri

Ağac ve meyveler, sozluk anlamı bağ bahce olan Cennet icin vazgecilmez unsurlardır.

"Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! Duzgun kiraz ağacı, meyveleri salkım salkım dizili muz ağacları, uzamış golgeler, cağlayarak akan sular, sayısız meyveler icindedirler." (56/27-33)

"Orada, guven icinde (canlarının cektiği) her meyveyi isterler." (44/55) "(Cennet ağaclarının) golgeleri, uzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur." (76/14) "Orada sizin icin bol bol meyveler vardır onlardan yersiniz" denilir." (43/73) "O Cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızk olarak yedirildikce: Bundan once dunyada bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızklar onlara (bazı yonlerden dunyadakine) benzer olarak verilmiştir." (2/25)

Cennet Ehli
Kur'an-ı Kerim'de muttakilerin, mukarrebunun ve salih amel işleyenlerin Cennete ehil olacağı defalarca beyan edilmiştir.

"(O gun) Cennet, takva sahiplerine yaklaştırılır." (26/90)

"Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, boluk boluk Cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları acıldığında bekcileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedi kalmak uzere girin buraya, derler." (39/73)

"İnanıp da guzel işler yapan ve Rablerine gonulden boyun eğenlere gelince işte onlar Cennet ehlidir." (11/2)

"Kullarımızdan, takva sahibi kimselere verdiğimiz Cennet işte budur." (19/63)

a) Cennet Ehlinin Yemekleri

"Canlarının cektiği ceşit ceşit meyveler arasındadırlar. (Kendilerine "İstediklerinizin karşılığı olarak şimdi afiyetle yeyin icin" (denir). (26/90) "Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik." (54/22) "Kendilerine muhurlu halis bir icecek sunulur." (83/25) "Onlar koltuklara yaslanıp kurularak orada bir cok meyveler ve icecekler isterler." (38/51)

b) Cennet Ehlinin Giysileri

"İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar." (44 /53)
"...Onlar Adn Cennetlerinde tahtlar uzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dibadan yeşil elbiseler giyecekler."(18/31) "Bunlar orada altın bileziklerle ve incilerle bezenirler. Orada giyecekleri ise ipektir." (22/23)

c) Cennet Ehlinin Birbirleriyle Goruşmeleri

"Onlar Cennetler icinde sorarlar."'(74/40)

d) Cennet Ehlinin Zevceleri

"Onlar icin Cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedi kalıcılardır."'(2/25)

"İşte boyle. Bunun yanı sıra Biz onları, iri gozlu hurilerle evlendiririz." (44/54)

"(Onlara) beğendikleri meyveler, canlarının cektiği kuş etleri, iri gozlu huriler, saklı inciler gibi. Yaptıklarına karşılık olarak (verilir)" (56/22-25)

e) Cennet Ehline Manevi Arındırma

Cennet ehlinin diğer bir vasfı da kalplerinden kin, hased ve nefretin cıkarılmasıdır; "Biz, onların gonullerindeki kini sokup attık; onlar artık koşkler uzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklar." (15/47) "Orada boş bir soz ve gunaha sokan bir laf işitmezler. Soylenen, yalnızca "selam, selam"dır". (56 /25) "(Cennette) onların altlarından ırmaklar akarken, kalplerinde kinden ne varsa hepsini cıkarıp atarız."(7/43)



f) Cennet Ehlinin Yorgunluk, Bitkinlik Hissetmemeleri

"O (Rab) ki lutfuyla bizi asıl oturulacak yurda (Cennete) yerleştirdi. Artık orada bize ne bir yorgunluk dokunacak ne de orada bize bir usanc gelecektir." (35/35)

h) Cennet Ehlinin Her Arzusunun Yerine Gelmesi

"Biz dunya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Orada sizin icin canlarınızın cektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin icin hazırdır; Gafur ve Rahim olan Allah'ın ikramı olarak. "(41/32)

i) Ebediyet

Cennet yaşamının en onemli ozelliği ebedi olmasıdır. Diğer bir ifade ile Cennete giren orada ebedi kalacaktır. Nitekim bircok ayet-i kerime bu hususu takrir etmektedir.

"İlk tattıkları olum dışında, orada artık olum tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur (surekli hayata kavuşmuşlardır)."(44/56)

"Onlara orada hicbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan cıkarılmayacaklardır." (15/48) "(Onlara): Bugun mujdeniz, zemininden ırmaklar akan ve iclerinde ebedi kalacağınız Cennetlerdir, denilir. İşte buyuk kurtuluş budur."' (57/12)

"Onları iclerinden ırmaklar akan Cennetlere sokacak, orada ebedi kalacaklardır."'(58/22)

SONUC

Neticede Cennetin iman ve salih ameller kuşağında ehline kucak acmış beklediğini gorduk. Duamız dunyada iken onu duyup hissetmek, hemdem olup ona ehil hale gelmek..

Allahummec’alna min ehli'l-cenneh... (Amin).
__________________