Sevgi
Aziz Mu'minler!
Cevremize baktığımız zaman, her şeyin sevgi uzerine yaratıldığım, sevgi duşunup sevgi konuştuğunu goruruz. Sevgi, varoluşun sebebidir. Her şey sevgiden doğmuş, sevgiyle varolmuş, sevgiyle varlığını surdurmektedir.
Sevgi, sevenle sevilen arasında meydana getirilen bir ittifaktır.
Sevgi, kalpte bulunan, sevgilinin arzu ve isteklerinin dışında kalan her şeyi yakan bir ateştir.
Sevgi, butun benliğinle sevilene yonelme olayıdır.
Sevgi, koku son derece sağlam, dalları goklere yukselmiş, meyveleri gonulde, dilde ve uzuvlarda gorulen hoş bir ağactır. Dışa akseden bu belirtiler, dumanın ateşe, meyvenin ağaca işareti gibi kalp ve uzuvlarda etkisin! gostererek sevgiye işaret eder.[1]
Yuce Rabbimiz Bakara suresinin 208. ayet-i kerimesinde, "Ey iman edenler! Hepiniz birden barışa girin. Şeytanın adımlarını takip etmeyin, cunku o, sizin icin apacık bir duşmandır." buyurmaktadır.
Sevgili peygamberimiz (s.a.v.) ise; "İman etmedikce cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikce gercekten iman etmiş olamazsınız."[2] "Sizden biriniz kendisi icin sevip istediğini, kardeşi icin de sevip istemedikce gercek mu'min sayılmaz"[3] buyurarak, sevgi ve kardeşliği oğutlemektedir.
Yunusumuz; "Gelin tanış olalım, sevelim sevildim" diyor, insanlık bu bilince eriştiği gun; geceleri gunduzleri kadar aydınlık, gunduzleri de cennet bahceleri kadar huzurlu olacaktır.
Fizik aleminde yercekimi kanunu ne ise, insanlık aleminde sevgi de oyledir. Sevgi birleştirir, kin ayırır, insanları birbirinden ayıran her şey gunahtır.
Değerli Muminler!
Fazilet bahcesinde, insani değerlerle olgunlaşan sevgi gullerini, ozenle toplayıp, susamış gonullere dostluk pınarlarından kana kana sunduğumuz gun, topyekun insanların bayramı olacaktır. Ahlak duygusunun cicekler gibi actığı, hoşgorunun bayraklaştığı, adaletin tuğ'laştığı ve yediden yetmişe butun insanların dostluk icerisinde kucaklaştığı ortamı hazırladığımız gun, hepimizin bayramı olacaktır. Boylece hem ozlediğimiz sevgi dunyası kurulacak, hem de butun insanlık huzur bulacaktır.
Mevlana'nın ifade ettiği gibi sevgi; acıyı tatlıya, toprağı altına, hastalığı şifaya, zindanı saraya, belayı nimete ve kahrı rahmete donuşturur. Demiri yumuşatan, taşı eriten, oluyu dirilten sevgidir.
Bu evrende her şey, ama her şey sevgi duşunur, sevgi konuşur, sevgi va'deder. Bu itibarla, kainata bir sevgi yumağı gozuyle bakılabilir. Ayrı ayrı ses ve soluklar, tek ve cift butun nağmeler oyle bir ritim icinde akıp gider ki, bunu gormemek ve anlamamak mumkun değildir. Butun bunlar gosteriyor ki kainatta herşey sevmek icindir ve hayat sevgiden ibarettir.[4]
Kur'an'ın tarif ettiği Musluman, aşk ve sevgi insanıdır. Maide suresinin 54. ayetinde "Allah onları, onlar da Allah'ı sever." buyurulmakla, sevginin ve aşkın Muslumanda bulunması gerektiği, bunlar Muslumanda bulunduğu takdirde Yuce Allah'ın mutlaka karşılık vereceği belirtilmektedir.
Biz bu ozelliği taşıyan insana mu'min-i kamil diyoruz. Mu'min-i kamil, bir merhamet, şefkat ve sevgi semboludur. Kur'an-ı Kerim mu'min-i kamili: "İman edip salih ameller işleyenlere gelince; halkın en hayırlısı da onlardır. Onların Rableri katındaki mukafatları, zemininden ırmaklar akan, icinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah kendilerinden hoşnut olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır..."[5] diye tarif etmektedir.
Muhterem Mu'minler!
Kısaca ozetlemek gerekirse, insanın kendini bilmesi, kendi benliğine kavuşması, aslî benliği olan Rabbine ulaşabilmesi icin tek cıkar yol vardır, o da sevmek ve sevilmekten gecmektedir. İnsan, sevgiyle gercek aşka ve nihaî gaye olan Rabbine ulaşır.
Sevmek vazife, sevilmek imtiyazdır.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] İhya,XIV, 2640
[2] Muslim, iman, H.N:93
[3] Buhari, İman, 7
[4] Yusuf El-Kardavi, İman ve Hayat, s,194
[5] Beyyine,7-8
__________________
Sevgi
Dini Sohbetler0 Mesaj
●41 Görüntüleme
-
12-09-2019, 08:51:42