Mutlu olmak ve neşelenmek Allah’ın esasında Muslumanlara sunduğu cok guzel bir nimettir. Musluman Allah’a guvendiği, dunyanın bir imtihan ortamı olduğunu bildiği ve tevekkul sahibi olduğu icin hayatında onu derin anlamda uzecek hicbir konusu yoktur. Ancak hurafeci takımı bir kısım kişiler, Muslumanları huzunlu, mutsuz ve karamsar bir hayata suruklemek isterler. Gulmeyi, neşelenmeyi, eğlenceyi haram kılarak insanları İslam’ın gercek mantığından uzaklaştırırlar. Rabbimiz bir ayetinde mutsuzluğun İslam ahlakına aykırı olduğunu şoyle haber vermiştir:
Dediler ki: “Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı ustun geldi, biz sapan bir topluluk imişiz.” (Muminun Suresi, 106)
Bağnaz kişilerin uydurdukları diğer bir hukum de kadının değersiz olduğu yalanıdır. Bu kişilere gore kadın ikinci planda olmalıdır. Hatta uydurdukları hadislere gore bazı hayvanlar ile eş değer tutulmalıdır. Bağnaz mantığa gore kadın sadece ev işlerine bakmak ve cinsel ihtiyacları gidermek icin yaratılmıştır. Bu yuzden eğitilmesine, kultur sahibi olmasına yada guzelleşmesine gerek yoktur. Bu kişiler cevrelerinde kaliteli, kulturlu, İslam’ı cok iyi bilen bir kadın gormeye dayanamazlar. Daima kadınları aşağılar, sindirmeye calışırlar. Kadınları acık ve kapalı olmasına gore değerlendirir, acık kadınları munafık olarak gorurler. Hatta yeri geldiğinde kapalı kadınlara dahi tahammulleri yoktur.
Oysa Kuran’da asla kadına boyle bir bakış acışı yoktur. Allah Kuran’da kadına da, erkeğe de aynı şekilde seslenmektedir. Kadın, bağnazların hurafelerinin aksine bilgilenmek, kultur sahibi olmak ve İslam’ı tebliğ etmekle sorumlu tutulmuştur. Hatta kadın yonetici de olabilmektedir. Hz. Suleyman doneminde yaşamış olan Sebe Melikesi bu konuya cok guzel bir ornektir.
Kuran’da kadının ve erkeğin ayrı oturması gerektiğine dair bir hukum de yoktur. Peygamberimizin bazı hadislerinden de anlaşılacağı uzere, sahabe doneminde mumin erkekler ve kadınlar hep bir arada olmuş, beraber mucadele etmişlerdir. Hz. Suleyman’ın Sebe Melikesini sarayına davet etmesi ve tebliğ yapması, Hz. Musa’nın hayvanlarını sulamaya calışan kadınlara yardım etmesi de kadın ve erkeğin yan yana bulunabileceğini gosteren Kuran’dan orneklerdir.
Ona: "Koşke gir" denildi. Onu gorunce derin bir su sandı ve (eteğini cekerek) ayaklarını actı. (Suleyman

Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan topluluğu buldu. Onların gerisinde de (hayvanları su başına goturmekten cekinen) iki kadın buldu. Dedi ki: "Bu durumunuz ne?" "Cobanlar surulerini sulamadıkca, biz surulerimizi sulayamayız; babamız, yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır." dediler. (Kasas Suresi, 23)
Hemencecik onların surulerini suladı, sonra yine golgeye cekilerek dedi ki: "Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım." (Kasas Suresi, 24)
Burada cok az bir kısmına değindiğin yobaz hurafeleri sayılamayacak kadar cok sayıdadır. İnsanların İslam’dan uzaklaşmasına neden olan bu hurafelerin tespit edilmesi, doğrusunun oğrenilmesi ve anlatılması cok hayatidir.
__________________