4/NİSÂ-78: Eyne m tekûnû yudrikkumul mevtu ve lev kuntum fî burûcin muşeyyedeh(muşeyyedetin), ve in tusıbhum hasenetun yekûlû hÂzihî min indillÂh(indillÂhi), ve in tusıbhum seyyietun yekûlû hÂzihî min ındik(ındike), kul kullun min ındillÂh(ındillÂhi), fe mÂli hÂulÂil kavmi l yekÂdûne yefkahûne hadîsÂ(hadîsen).
Nerede olursanız olun, olum size ulaşır. Hatta sağlam kalelerde bulunsanız bile. (Senden dolayı) onlara bir iyilik isabet ederse: “Bu Allah’tandır.” derler. Bir kotuluk isabet ederse: “Bu senin tarafındandır.” derler. De ki: “Hepsi Allah’ın katındandır.” Bu topluluğa ne oluyor ki soz anlamaya yanaşmıyorlar?


eyne: nerede
m tekûnû: olursanız
yudrikkum: size yetişir-erişir
el mevtu: olum
ve lev: ve eğer-şayet
kuntum: olsanız
fî burûcin: kaleler-burclar,icinde
muşeyyedetin: sağlam-muhkem-boyanmış-yuksekce
ve in tusıbhum: ve eğer onlara isabet ederse
hasenetun: hayır-iyilik
yekûlû: derler ki
hÂzihi: bu
min indi allÂhi: Allah cc. katından
ve in tusıbhum: ve eğer isabet ederse
seyyietun: kotuluk
yekûlû: derler ki
hÂzihi: bu
min ındike: senin yanından
kul: de ki
kullun: hepsi
min ındillÂhi: Allah cc. katından
fe mÂli hÂulÂi: o zaman bunlara ne oluyor
el kavmi: kavim-topluluk
l yekÂdûne: neredeyse olmayacak
yefkahûne: fıkıh ediyorlar-iyice anlıyorlar-cozuyorlar
hadîsen: anlatılan soz-konuşulan kelam

Peygamber Efendimiz (sav) tasarruftaydı.Yani onu Allah konuşturur ve yaptıklarını Allah yaptırırdı. Peygamber Efendimiz (sav) onları uzen bir olaya sebep olduğu zaman o olayı şer zanlediyorlardı.Sevindiren olayları da hayır zanlediyorlardı.Oysa ki her iki olay da aslında Allah tarafından vucuda geldiği icin sevindiren olaylar da, uzen olaylar da ''HAYIR'' idiler.Allah'ın sebep olduğu her olay kaderdir.Ve kader hicbir zaman şer (derecat kaybettiren olay) olamaz.Allah'ın uzerimizde oluşturduğu olaylardan derecat kazanabiliriz.Ama asla derecat kaybedemeyiz.Yani şerrin Allah'tan gelmesi mumkun değildir.Olay bize zarar verirse, derecat kaybetmek şoyle dursun, derecat kazanırız.Olay bize fayda sağlarsa gene derecat kaybetmeyiz.Oyleyse Allah'ın oluşturduğu kader muessesesi bize ya fayda ya da zarar verir.Ama ikisinde de derecat kaybetmeyiz.Oyleyse Allah bize ne yaparsa yapsın bu yaptığı şey şer olamaz, bu mumkun değildir.

8/ENFÂL-17: Fe lem taktulûhum ve lÂkinnallÂhe katelehum, ve m remeyte iz remeyte ve lÂkinnallÂhe remÂ, ve li yubliyel mu’minîne minhu belÂen hasenÂ(hasenen), innallÂhe semîun alîm(alîmun).
Onları siz oldurmediniz ama onları Allah oldurdu. Ve attığın zaman da sen atmadın ama Allah attı. Ve Allah, mu’minleri Kendisinden ahsen bel ile imtihan eder. Muhakkak ki Allah, işitendir ve bilendir.

53/NECM-3: Ve m yentıku anil hevÂ.
Ve o, hevasından (kendiliğinden) konuşmaz.

28/KASAS-68: Ve rabbuke yahluku m yeşÃ‚u ve yahtÂr(yahtÂru), m kÂne lehumul hıyarat(hıyaratu), subhÂnallÂhi ve teÂl amm yuşrikûn(yuşrikûne).
Ve Rabbin, dilediğini yaratır ve secer. Ve secim hakkı onlara ait değildir. Allah Subhan’dır (munezzehtir) ve (onların) şirk koştukları şeylerden yucedir

72/CİNN-21: Kul innî l emliku lekum darren ve l raşedÂ(raşeden).
De ki: “Muhakkak ki ben, size bir zarar verme ve sizi irşad etme gucune malik (sahip) değilim.”

7/A'RÂF-188: Kul l emliku li nefsî nef’an ve l darran ill mÂşaallÂh(mÂşaallÂhu), ve lev kuntu a’lemul gaybe lesteksertu minel hayri ve m messeniyes sûu in ene ill nezîrun ve beşîrun li kavmin yu’minûn(yu’minûne).
De ki: “Allah’ın dilemesi haric, ben kendime fayda veya zarar verecek guce malik değilim. Eğer ben gaybı bilseydim, hayrı mutlaka coğaltırdım, bana bir kotuluk dokunmazdı. Ben ancak mu’min olan kavim icin bir nezir (uyaran) ve mujdeleyiciyim.

Nitekim bir sonraki ayette Allah bir onceki ayeti tamalıyor:

4/NİSÂ-79: M esÂbeke min hasenetin fe minallÂh(minallÂhi), ve m esÂbeke min seyyietin fe min nefsik(nefsike), ve erselnÂke lin nÂsi resûlÂ(resûlen), ve kef billÂhi şehîdÂ(şehîden).
Sana ne iyilik (hasenat) isabet ederse, Allah’tandır. Sana ne kotuluk (seyyiat) isabet ederse, kendi nefsindendir. (Eğer derecat kaybedecek bir şey yapmış olsaydın.) Ve seni, insanlar icin Resûl olarak gonderdik ve Allah şahit olarak yeter.

Bu ayete gore iyilik (hasenat) Allah'tandır, kotuluk (seyyiat) kendi nefsinizdendir...
Allah razı olsun.....
__________________