Uzmanların bildirdiğine gore, dunya uzerinde aynı anda aynı yaşam boyutlarında UC boyut vardır. Birinci boyut; bizlerin yaşadığı boyuttur. İkinci boyut; başka varlıkların yaşadığı boyuttur. Ucuncu boyut ise, bu dunyada olen varlıkların yaşadığı boyuttur.

Bazı İslam Âlimlerine gore, genel olarak hayatın boyutları beş ceşittir:

Birincisi: Bizim hayatımızdır ki, cok kayıtlara bağlıdır. Yemeye, icmeye, havaya suya vb. muhtacız . Onlar olmadan yaşayamayız.

İkincisi: Hazret-i Hızır ve Hz. İlyas'ın hayatlarıdır ki, bir derece serbesttir. Yani, bir vakitte pek cok yerlerde bulunabilirler. Varlıklarını surdurmek icin, bizim gibi -surekli bir şekilde- gerekli hayat şartlarına bağlı kalmaya mecbur değiller. Bazen, istedikleri vakit bizim gibi yerler, icerler; fakat bizim gibi mecbur değillerdir. Tevatur derecesinde, ehl-i şuhud ve keşif olan evliyanın Hazret-i Hızır ile maceraları, bu hayat boyutunu ispat eder. Hatt velÂyet makamlarından bir makam vardır ki, "makam-ı Hızır" tabir edilir. O makama gelen bir velî, Hızır'dan ders alır ve Hızır ile goruşur. Fakat bazen o makam sahibi, yanlış bir şekilde bizzat Hızır olarak kabul edilir.

Ucuncusu: Hazret-i İdris ve Hz. İsÂ'nın hayat boyutlarıdır. Bu hayat boyutuna gecenler, insanların duyduğu ihtiyacları duymazlar. Melek hayatı gibi bir hayata girerek nuranî bir letÂfet / bir incelik, bir şeffaflık kazanırlar. Âdet misalî bir beden gibi incelip şeffaflaşmış ve parlayan yıldızlar gibi nuranileşmiş olan dunyevî cisimleriyle semÂlarda bulunurlar.

Dorduncusu: Şehitlerin hayatıdır. Bizzat Kur'an'ın tasdikiyle, şehitlerin hayatı, kabirde yatan diğer insanlardan farklı ve daha ustun bir hayatları vardır.

Beşincisi: Normal olulerin kabirdeki / berzahtaki ruhanî hayatlarıdır. Evet, olum, tebdil-i mekÂndır / yer değiştirmektir, ıtlak-ı ruhtur / ruhun beden kafesinden cıkıp daha ozgur hale gelmesidir, vazifeden terhistir; idam, adem / yokluk ve fen / hiclik değildir.(bk. Nursi, Mektubat, Birinci Mektup, s.5-7).

Kaynak
__________________