Kimsenin yaptığı yanına kalmaz. “Kim zerre kadar hayır işlerse, karşılığını gorecek, kim de zerre kadar şer işlerse cezasını cekecektir.”

Harun Reşid bahcıvana : “aman gullere dikkat et demiş” birgun bahcıvan koşup gelmiş : “Efendim bir bulbul, gulleri mahvetti” demiş. Harun Reşid : “Uzulme bulbulun yaptığı yanına kalmaz” demiş. Bahcıvan, ertesi gun bulbulu yılan yakalamış, yutuyor gormuş, koşmuş, Efendim : “Bulbulu yılan yutuyor”, Harun Reşid : “Uzulme yılanın yaptığı yanına kalmaz” demiş. Kısa zaman sonra yılan bahcıvana saldırmış, o da onu oldurmuş. Efendisine “Yılan bana saldırdı onu oldurdum” demiş. Bahcıvan birgun bir suc işlemiş Harun Reşid : “Atın zindana” demiş. Bahcıvan Efendim bulbulun yaptığı yılanın yaptığı, benim yaptığım, yanımıza kalmadı. Siz şimdi beni zindana atıyorsunuz : “Sizin yaptığınız sizin yanınıza kalacak mı?” demiş…

Kotulukler durmalı veya durdurulmalıdır. Elinden geleni yapmayan nemelÂzımcılar helÂk olmuştur.

Hz. Yuşa’ya Allah : “Ya Yuşa! Kavminin kotulerin iyileri ile beraber cezaya carptıracağım?” demiş.

Yuşa :

- “Ya Rabbi! Hak edenler tamam ama, sucsuz olanlar neden cezalandırılacak?” demiş.

Allah :

- “Onlar kotulere itiraz etmediler, fitne ve fesatlarına mÂni olmadılar. Tepki gostermediler” buyurmuşlar.

Bir de Nuh (s.a.)’ın kavmi helÂk olacaktır. Melekler:

- “İyiler demi Ya Rabbi!” deyince Allah:

- “Onlar kotulerle beraber oldular, onlara karşı cıkmadılar” buyurur.

Bir hadiste şoyle buyrulur:

“Bir toplulukta bir takım gunahlar işlenir, işlemeyenler o gunahlar işleyenlerden daha guclu ve daha cok oldukları halde, engel olmazlarsa, mutlaka Allah hepsine birden cez verir.” (Ebû DÂvûd, MelÂhim, 17; İbn-i MÂce, Fiten, 20.)

Gunumuz insanı, gunahlarla gunahkÂrlarla iyi geciniyor. Bir gunahtan kacsa da başka bir gunaha duşuyor. Gunahlar, fikir kirlilikleri ile başlıyor. “Dedikodu yapmaktan korktuğum icin tavla oynuyorum” diyenler oluyor.

Fatiha Sûresinde : “Kendilerine azab edilmiş olanların ve azıp, sapmışların yoluna değil” diyoruz, sonra da dosdoğru yolu bırakıp, sapanların yoluna duşuyoruz. Bu kadar zayıflık olmaz.

BelÂlar peş peşe geliyor, neden? Bunu niye duşunmuyoruz?

Suleyman Peygamberin başındaki tac yamulmuş, duzeltmiş gene yamulmuş. Sormuş

- “Neden doğru durmuyorsun?” Tac:

- “Sen yamuk iş yapıyorsun, doğru oturmuyorsun da ondan” demiş.

Bir koye gidiyorsunuz, cok icki tuketiliyor, kumar oynanıyor, ahlÂksızlık almış başını gidiyor, kumar yaygın, faiz tefecilik almış yurumuş, kahveler dolu…

Manevi yonden cok zayıf. Ezan vakti geliyor, ezan okunuyor. Soruyorsunuz : “İmam yok” kalkıyor anahtarı tozların arasından alıp camiye gidiyorsunuz, başka gelen ok, yalnız namazı kılıp cıkıyorsunuz.

Bir yerde ezan okunmaz, namaz kılınmazsa, Allah, din, Peygamber unutulursa, o yere şeytan hakim olmaz mı?

O yer, cezalara, belÂlara uğramaz mı?

Mehmet Zahid Koktu Hz. : “Şu huylar kimlerde bulunursa, onların başlarına belÂnın gelmesi hak olur “der ve sıralar:

- Emaneti muhafaza etmemek,

- Zekatın fakire bor gibi vermek,

- Hanımların beylerine itaat etmemesi,

- Ana babaya asi olmak,

- İyilik yapılması gerekenlere iyilik etmemek,

- Toplumda rezillerin gorev alması,

- Şerrinden korkulup kişiye ikram edilmesi,

- Acıktan icki icilmesi,

- Erkeklerin altın ve ipekli elbise kullanması,

- Nefsi harekete geciren calgı, şarkı turkuler soylenmesi,

- İnsanların kendilerinden oncekilere lÂnet etmesi.

İşte o zaman şiddetli ruzgarı, depremi veya sûretlerin değişmesi.

Hz. Peygamber : “İnsanlar oyle aldatıcı yıllar gorecek ki, o yıllarda yalancılar tasdik, doğrular tekzib edilecek, emin kimse hÂinlikle suclanacak, değersiz kimseler umumun işinde sahibi olacak.” (K.Sitte:17/563)

- “Allah bir topluluğa gazab ederse onların fiyatlarında pahalılık, carşıda kesatlık, aralarında fesat coğalır ve iş başındakilerinin zulmu artar. Zenginler zekÂt vermek, baştakiler iyi idare etmez, fakirleri de namaz kılmaz.” (Ramuz:375/8)

Hz. Omer (r.a.) şoyle anlatıyor:

Birgun Peygamber yanımıza geldi ve:

- “Ey Muhacirler beş şey vardır, onlara imtihan olacağınız zaman artık toplumda hic hayır kalmamıştır. O beş şey şunlardır:

1- ZİNA: Bir millette zina ortaya cıkar ve aileni işlenecek bir hale gelirse mutlaka o millette tÂun hastalığı yaygınlaşır ve onlardan once gelip gecmiş milletlerde gorulmeyen hastalıklar yayılır.

Cenab-ı Allah Kur’an’da şoyle buyurur:

“Yoldan cıkmalarına karşılık onlara feci bir azab indireceğiz.” (Ankebut:34) AIDS ve Kara Olum, kara bela denilen musibet zina edenlerin cezası olacaktır.

2- OLCU TARTIDA HİLE:Olcu ve tartıyı eksik yapan her millet mutlaka kıtlık, gecim sıkıntısı ve zalim sultanın zulmune uğrar.

3- ZEKAT VERMEMEK:Hangi millet mallarının zekatını vermezse, mutlaka yağmur kesilir. Hayvanlarda olmasaydı, tek damla yağmur duşmezdi.

4- AHDİN BOZULMASI:Hangi millet Allah ve Rasûlune ahdini bozarsa Allah o millete, duşmanlarını musallat eder ve ellerindeki servetlerin bir kısmını onlar alır.

5- Allah’ın Kitabı ile Ameli Terk:Allah’ın, indirdiği hukumlerden işine gelenleri secenleri, Allah aralarında savaştırır.” (K.Sitte:7/557)

Bir baba bile yaramazlık yapan cocuğun cezalandırır. İsyan eden, gunah işleyen birini Allah niye cezalandırmasın? İyi olan iyilik yapan kulunu nasıl mukafatlandıracaksa, yamuk iş yapanı da cezalandıracaktır. Bu ilahi adalettir. Bu hak etmedir.

Cenab-ı Allah her iş icin bir karşılık koymuştur. İyilikler ve kotulukler hicbir topluma karşılıksız verilmez. İnsanlar iyi olsun kotu olsun iyi veya kotu sonlarını kendi elleriyle hazırlarlar. Cunku kul azmayınca Allah yazmaz.

Kur’an’da şoyle buyrulur:

“Allah kullarına asla zulmetmez.” (Al-i İmran:182)

“Allah insanlara hic zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler.” (Yunus:44)

Şair :

“Hic kuluna zulmeder mi Hudası

Kulun cektiği kendi cezası” diyerek Allah’ın kullarına zulmetmeyeceği ifade edilmiştir.

FelÂketler karşısında “Allah’tan gelen felÂket ne yapalım, kader boyleymiş” deyip boyun eğmek yanlıştır. Evet Allah’tan geldi. Ama nicin? Hat etmediysek gelir miydi? Hicbir felaket kader değildir. İnsanlar kendi kaderlerini kendileri hazırlar. MeselÂ, mahsulu icin tedbir almayan ciftci icin Allah’ın rahmeti olan yağmur felÂket olur.

Allah’ın yarattığı şeylerde felÂket yoktur, uğursuzluk yoktur. FelÂket insanların beceriksizliğinde, tedbirsizliğindedir. A’raf Sûresi’nin 155. ayetinde şoyle buyrulur: “İcimizdeki beyinsizler yuzunden bizi helÂk eder misin Allah’ım?” Demek oluyor ki, insanların helÂkına sebep, beyinsizler ve beyinsizliklerdir.

Arayan belÂsını bulur, arayan da MevlÂsını bulur. Bunun boyle olduğunu Cenab-ı Allah şu ayetlerde bildirmiştir:

- “Kotuluk işleyip sucu kendisini kuşatmış olan kimseler; cehennemlikler işte onlardır. Onlar orada temli kalıcıdırlar. İnanıp yararlı işler yapan kimseler, cennetlik olanlardır. Onlarda iyilikleri yuzunden orada temelli kalıcıdırlar.” (Bakara Sûresi:81-82)

- “Allah zerre kadar haksızlık etmez. Zerre kadar iyilik olsa onu kat kat arttırır ve yapana buyuk ecir verir.” (Nisa:40)

- “Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır, sana ne kotuluk dokunursa kendindendir.” (Nisa:79

- “Kim yararlı iş işlerse, kendi lehinedir; kimde kotuluk işlerse kendi aleyhinedir. Rabbın kullara karşı zalim değildir.“ (Fussilet Sûresi:46)

- “Başınıza gelen her musibet kendi ellerinizin kazandığı (gunahlar) yuzundendir.” (Şura:30)

Tevbe Sûresin 70. ayetinde yok olan, cezalandırılan toplumların kendi nefislerine zulmettikleri, En’am Sûresin 125. ayetinde inanmayanlara Allah sıkıntı vereceğini ifade ile “goğe yukseliyormuş gibi kalbini dar ve sıkıntılı kılar” buyrulmuştur.

Bakara Sûresi’nin 35. ayetinde ise : “Ey Adem! Eşin ve sen cennete kal. Orada olandan istediğiniz kadar bol bol yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zalimlerden olursunuz.” Dendiği bildirilmiş, Ademle Havva’nın kendi kendilerine zulmettiği bildirmiştir.

Cenab-ı Allah iyi işler işleyen, inanan kullarını hep korumuştur. Birkac ornek verecek olursak:

Cenab-ı Allah isyan eden şeytanı cennetten kovup cezalandırırken emrine itaat eden Melekleri aziz kılmıştır. Firavunu cezalandırıp nehirde boğarken, Musa Peygamberi, inananlarla birlikte kurtarmıştır. İbrahim AleyhisselÂm’ı Nemrud’un ateşinde yakmamıştır. Nuh’un inanmayan oğlu boğulurken, Nuh peygamberi ve inananları gemi ile sular uzerinde yuzdurmuştur. Nuh Peygambere inandığı halde gemiye binemeyen yaşlı kadını ineği ile beraber korumuştur. İsa Peygamberi korudu inancsızların eline bırakmadı, ihanet edeni onun yerine zalimlerin eline bırakırken, İsa Peygamberi goğe cekmiştir. Ashab-ı Kehfi 309 yıl mağarada saklanmıştır. Peygamberimiz hicret sırasında mağarada orumceği ağ ordurerek, guvercini yuva yaptırarak kormuş, telaşlanan Hz. Ebubekir’e: “Korkma Allah bizimle beraberdir” demiş onu teskin etmiştir. Onemli bir olay da, Annesine saygıdan, zina teklif eden kadın reddetmesinden, calıştırdığı işcinin hakkını korumasından dolayı mağarada uc kişiyi Allah’ın nasıl kurtardığını Peygamberimiz anlatmıştır.

İslÂm’ı yaşayan ihlas sahibi Muslumanları Allah hep korumuş, bundan sonrada koruyacaktır. Yerin hareketini, goğun gurultusunu işittirmeyecektir. Ceza cekenler hep eksik olmanın cezasını cekmişlerdir. Bazılarının başlarından ceza eksik olmuyorsa, işte sebebi de budur.

Biz lÂyık olursak, Cenab-ı Allah hic beklenmedik yerden cıkış yolu ihsan eder, guclukleri, sıkıntıları aşarak zaferler nasib eder.


Araştırmacı Yazar
Mustafa OSELMİŞ

alıntı
__________________