Bid’at, Hz. Peygamber zamanında olmayan ve meşru gorulmeyen bir iştir. Bid’at, sunnetin zıddıdır.
İslÂm Dini, Peygamberimiz zamanında kemale ermiştir. Cenab-ı Allah: “Bugun size dininizi tamamladım.” (MÂida:3) buyurmuştur.
Bid’at dini konularda, ibadet esaslarında hoş gorulmez. İslÂm Dini sosyal hayattaki gelişmelere, yeniliklere karşı değildir, ona bid’at gozu ile bakmaz.
Peygamber (as) şoyle buyuruyor: “Kim bir sunnetimi ihya ederse, onunla amel edenlerin sevabı kadar sevap ona verilir. Onların sevabından da bir şey eksilmez. Kim sunnete uygun duşmeyen kotu bid’at icat ederse, onunla amel edenlerin gunahı kadar da ona verilir. Bid’at işleyenlerin gunahından bir şey eksilmez.” (Muslim, İlim:6)
Bir başka hadislerinde de: “Oyle bir zaman gelecek ki, insanlar Kur’an okur, ibadetle meşgul olur, aynı anda bid’atla meşgul olur. Bilmedikleri cihetten dinlerinden olurlar. İlimlerine bedel rızık alırlar, dunyayı din karşılığında elde ederler. Bunlar deccalin evaneleridir.” buyurur. –(Ramuz el-Ehadis:504/3)
İslÂm bid’at ve hurafelere karşı savaş acmıştır. Alparslan: “Halis Muslumanlarız, cunku bid’at bilmeyiz.” demiştir. İslÂm’da kerametten, ibadetin cokluğundan once itikad duzgunluğu onemlidir. İslÂm bid’at ve hurafeleri sapıklık olarak gorur. Dinden olmayanın, dine sonradan sokulmak istenen şeyin İslÂm’da yeri yoktur.
Bu konuda Peygamber (as) şoyle buyurur:
-“Allah bid’at sahibinin amelini, bid’atı bırakıncaya kadar kabul etmez.” (Ramuz el-Ehadis:6/5)
-“Bid’at sahibi olduğunde, İslÂm’da bir fetih vuku bulmuş gibi olur.”(Age:62/14)
-“Bid’at ehli cehennem ehlinin kopekleridir.” (Age:72/5)
Cenab-ı Allah ile ilgili şu hatalardan son derece kacınılmalıdır:
Bazı şeyler vardır. Allah’tan başkasına yapılmamalıdır:
- Kulluk, ibadet, secde,
- Kurban kesmek,
- Rızkı, eceli başkalarında aramak,
- Yardım beklemek, guvenip dayanmak,
- Gavs kelimesini başkası icin kullanmak,
- Allah’tan başkasına “yaratıcı” demek,
- “Mulk benim” demek,
- “Falan olmasaydı, işim olmayacaktı.” demek,
- Allah’ın sıfatlarını başkasında gormek,
- Allah’a şekil, mekan yakıştırmak,
- “Allah gibi” demek ,
- Teslise inanmak,
- Allah bize zulmediyor,
- Allah mallah tanımam,
- Allah bile gelse seni elimden alamaz,
- Buna Allah’ın bile gucu yetmez,
- Allah’ın eli uzundur,
- Gokteki Allah,
- Allah bunu niye yarattı ki,
- Ben Allah’tan korkmam,
- Allah beni unuttu,
- Onun hakkından Allah bile gelemez,
- Allah’ım nerdesin? Gormuyor musun? Duymuyor musun?
- Allah’tan başkasından bir şey istemek, Allah’tan başkasından yardım beklemek
- Falan olmasaydı, beni falan oldurecekti,
- Koca Allah, Allah baba, Allah dede,
- Allah işimize karışmazsa… vb. gibi ifadeler kullanmak.
Onemli hususlardan biri de; dinin aslı, ozu bir tarafa bırakılıp din tartışılıyor, dindışı şeylerle uğraşılıyor. Dindarlık, şekilcilik olarak goruluyor. Sonucta ici boş bir dindarlık kalıyor.
Din tartışılmaz. Dine mudahale olmaz. Din değişmez. (Azhab:36 + Şura:21 + Bakara:85)
Dinin ılımlısı, Turkcesi, bize goresi, bana goresi olmaz. Dinin koruyucusu Cenab-ı Allah’tır.
Turkiye’yi Daru’l Harp gormek, faizi helal saymak, “Cuma kılınmaz” demek, Allah korusun insanın imanına zarar verir.
Bid’at ve hurafelerin zararı buyuktur. Her şeyden onemlisi, bid’atcinin, batıla inananın ameli boşa gider. Kur’an’da :”Bunlar iyi şeyler yaptıklarını sandıkları halde, dunyada cabaları boşa giden kimselerdir.” buyrulur. (Kehf:104)
Bid’at sunnetin zıddı olduğu icin, sunnet gitmeden bid’at gelmez. Bid’ate bağlılık ne kadar artarsa Allah’tan o olcude uzaklaşılmış olur.
Bu konuda Peygamberimizin şu uyarılarına kulak verelim:
- “Sunnet dairesinde yapılan az amel bid’at dairesinde yapılan cok amelden hayırlıdır.”
- “Bir kimse bid’at sahibini ağırlarsa İslÂm’ın yıkılmasına yardım etmiş olur.” (Ramuz el-Ehadis:446/7)
- “Bir topluluk ne kadar bid’at işlerse, sunnetten o kadar ayrılır.” (Age:369/14)
- Bir bid’at icat eden kimse, olmeden evvel mutlaka onun cezasını ceker.” (Age:379/4)
- “Allah cc.bid’at ehlinin duasını, zekatını, haccını.namazını ve sadakasını kabul etmez. Bid’at ehli kılın hamurdan cekilişi gibi dinden cıkar.”(Age:92/1)
Bid’at ve hurafelerle mucadele her muslumanın vazgecilmez gorevidir. Musluman imanını koruyabilmek icin hurafelere karşı hem bilgili hem de dikkatli olmak zorundadır.
“Curuk baklanın kor alıcısı olur.” derler. Dinini iyi bilmeyenler bid’at ve hurafeleri ayırt edemiyor. Gunluk hayatında ibadetlerde onlara yer veriyor. Hatta onlara uyarsa bol sevap kazanacağını zannediyor.
Allah Rasûlu bizi şoyle uyarıyor:
-Bid’atten sakının. Zira her bid’at sapıklıktır. Ve her sapıklıkta ateştedir. (Ramuz el- Ehadis:17/4)
-“Ummetim arasında bid’atlar zuhur ettiğinde ve ashabım aleyhinde kotu sozler soylendiğinde, alim, ilmini acığa cıkarsın, eğer boyle yapmazsa, Allah’ın laneti onun uzerine olsun. (Age:54/9)
-“Bir kimse bid’at işleyenden yuz cevirirse, Allah onun kalbini korkudan emin kılar ve kalbini imanla doldurur. Kim bid’at sahibine tepki gosterirse, Allah onu kıyamet gunu emin kılar.
Bid’at sahiplerini hakir, zelil gorenin derecesini Allah yukseltir. Kimde bid’at ehline selam verir, onunla yakınlık kurarsa, onu memnun ederse, bana indirileni inkar etmiş olur.” (Age:406/11)
Bu bilgiler ışığında her Musluman bid’at ehlinden, hurafelerden uzak durduğu olcude imanını koruyabileceğini bilmelidir.
KAYNAK
__________________
İslam’ın Bid’at ve Hurafelere Bakışı[İSLAM TİM]
Dini Sohbetler0 Mesaj
●40 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Sohbetler
- İslam’ın Bid’at ve Hurafelere Bakışı[İSLAM TİM]
-
12-09-2019, 07:41:25