Allahın 7 Nimeti
Murşidimize ulaştığımız gun, Allahû TeÂlÂ’dan tam yedi tane nimet alırız.
Nefs tezkiyesine başlamadan kimse mumin olamaz. Obur taraftan ruhu vucudundan ayrılmadan da kimse mu’min olamaz. Mu’minlerin muşterek ozelliği de gunahlarının sevaba cevrilmesidir. Oyleyse Allahû TeÂl diyor ki; Murşide ulaştığınız gun,
1-Butun gunahlarınız sevaba cevrilir.
2-Ruhunuz vucudunuzdan ayrılıp Allah’a doğru yola cıkar. (Sırat-ı Mustakiym’e cıkar. ulaşır).
3-Nefs tezkiyesine başlanır.
4-Allah emrinden bir ruhu (Resûl’unun ruhunu)o kişinin başının uzerine gonderir.
5-O kişinin kalbinin icine imanı yazar.
6-O kişinin kalbine salavat nuru gelmeye başlar. Allah o kişiye murşidine ulaşmadan evvel rahmetle fazl gonderirken, murşidine ulaştıktan sonra rahmet ve salavat isminde bir yeni nur daha ekliyor. Oyleyse rahmetin fazlın, salavatın, rahmetle fazl, rahmetle salavat adı altında o kişinin kalbine gelmeye başladığı yeni bir safhaya ulaşılıyor.
7-Allahû TeÂl o kişiye bire 10 verirken, yaptıgı her bir derecelik sevaba karşılık o gunden itibaren bire 100 vermeye başlıyor. Ve 700’e kadar bunları cıkartacağını garanti ediyor. Kalbinde kufur yazan hic kimseyi Allahû TeÂl kabul etmiyor. Kişinin mu’min olabilmesi icin kalbine mutlaka imanın yazılması lazım. Murşide ulaşmadan da hic kimsenin kalbine îmÂn yazılması mumkun değildir. Mucadele sûre’sinin 22. ayeti kerimesi;
58/ MUCADELE-22: L tecidu kavmen yu’minûne billÂhi velyevmil’ Âhıri yuvÂddûne men hÂddallahe ve resûlehu ve lev kÂnû ÂbÂehum ve ebnÂehum ve ihvÂnehum ev aşiyretehum, ulÂike ketebe fiy kulûbihimul’iymÂne ve eyyedehum birûhin minh, ve yudhıluhum cennÂtin tecriy min tahtihel’enhÂru hÂlidiyne fiyhÂ, radıyallahu anhum ve radû anh, ulÂike hızbullah, el inne hızballahi humulmuflihûn .
Allah’a ve ahiret gunune (olmeden evvel Allah’a ulaşmaya) îmÂn eden kavmi Allah’a ve Resûl’une karşı gelenlerle sevişir bulamazsın, velev ki onlar babaları veya oğulları veya kardeşleri veya aynı aşiretten olsun. Onların kalplerine îmÂn yazılır ve onlar Allah'ın katından (orada eğitilmiş olan) bir ruhla (murşidin ruhunun başlarının uzerine yerleşmesi ile) desteklenirler ve altlarından ırmaklar akan cennetlere konurlar, orada ebediyyen kalacaklardır. Allah onlardan razıdır, onlar da Allah’tan razıdırlar. İşte onlar Allah taraftarıdırlar. Ve muhakkak ki Allah taraftarları kurtuluşa (felÂha) erenlerdir.


7 Kalp Şartı
Allahû TeÂl murşidin ruhu başının uzerine gelen kişinin kalbine îmÂnı yazdığını soyluyor. Bir kişi murşidine ulaştığı zaman durum ne olur acaba? Bir kişi murşidine ulaştığı zaman Allahû TeÂl onun kalbinin icine îmÂnı yazar. Bir kişinin kalbine îmÂnın yazıldığı, o kişinin mumin olduğu noktada 7 tane kalp şartı oluşur.
1- Allah’ın ekinneti alması,
2- Yerine ihbatı koymasıdır.
Hac sûresi 54. ayeti kerime.
3-O kişinin kalbinin nur kapısını kendisine dondurur. Yukarıdan aşağı doğru inen nurların kalbin icine girmesi icin kalbin nur kapısını şeytana donuk konumdan Allah’a donuk konuma getirir.
4-Allahû TeÂl o kişinin kalbinden goğsune nur yolu acar. Bundan sonra kişi huşu sahibi olur, murşidine ulaşır. Murşidine ulaşınca bundan sonraki 3 kalp şartı gercekleşir.
5-O kişinin kalbindeki muhru Allahû TeÂl derhal acar.
6- Kalbinin icindeki kufur kelimesini kalbinin icinden derhal
alır.
7-Kalbin icine îmÂn kelimesini yazar.
Boylece kişinin kalbinin icine îmÂn yazılmış, yÂni kufur cıkmış ve îmÂn yazılmış olurkalbin icine girmiş olur.
Hucûrat 14’de Allahû TeÂl muminlerin bu standart icinde olurlarsa mu’min kabul edileceğini soyluyor.

49/ HUCURAT-14: KaÂletil’a' rÂbu ÂmennÂ, kul lem tu’minû ve lÂkin kuûlû eslemn ve lemm yedhulil’iymÂnu fiy kulûbikum, ve in tutıy’ullahe ve resûlehu l yelitkum min a’mÂlikum şey’Â, innallahe gafûrun rahıym.
Araplar dediler ki; biz mu'min olduk. (Habibim) De ki, mu'min olduk demeyin, lÂkin İslÂm (dairesine) girdik deyin. Cunku kalplerinizin icine îmÂn girmedi (îmÂn yazılmadı). Ve eğer Allah’a ve Resûl’une itaat ederseniz amellerinizden birşey eksilmez. Allah gafurdur , rahiymdir.

Demek ki bir kişinin mu’min olabilmesi icin kalbinin icine îmÂn yazılması lazım. Ne zaman yazılıyor? Ne zaman murşidin ruhu o kişinin başının uzerine gelirse.
Nebe 38’de Allahû TeÂl bir tovbe merasiminden bahsediyor; arşı tutan meleklerin orada olduğundan, devrin imamının orada olduğundan bahsediyor. Devrin imamının hazır bulunması ile vucuda gelen bu tovbede, tovbe ettiren bir murşid var, bir de tovbe eden murid var.
Murid’in Allah’a ulaşmayı dilemesi soz konusu. Eğer diliyorsa bu dileğe Allah devrin halifesi imamı, murşidin gonul gozu, kişinin kendi kiramen katibin melekleri, kişinin hayat filmi, murşidin başının uzerinde bulunan devrin imamının ruhu, arşı tutan melekler şahitlik eder. Kişinin kalbinde Allah’a ulaşma talebi var. Allah da şahit. Allah’a ulaşma talebini butun şahitler de goruyor.
Ve boylece Allah’a ulaşma talebi ile teslim olan kişi doğruyu soylemiş oluyor. Onun icin Nebe 38’de kendisine izin verilen iki kişi konuşur, (murid ve murşit) doğruyu soyler, diyor. “KÂle sevÂb” Doğruyu soylerler.

78/ NEBE-38: Yevme yekuûmurrûhu velmelÂiketu saff l yetekellemûne ill men ezine lehurrahmÂnu ve kaÂle sevÂbÂ.
Melekler (arşı tutan melekler) saf saf olarak ve ruh (zamanın halifesinin ruhu) oradadırlar. Kendisine Rahman’ın izin verdiklerinden (Murşidden ve muridden) başka kimse konuşamaz. Ve doğruyu (Kelime-i şehadet) soylerler.

Sonra ne diyor Allahû TeÂlÂ? Sonra Mu’min sûresinin 15. Âyeti kerimesi boyle bir tovbeyi yapan kişinin uzerine devrin imamının ruhunun geleceğini ve o kişiye “Senin Allah’a ulaşma gunun geldi.” diye tebliğ edeceğini soyluyor.

40/ MU’MİN-15: Refiy’udderecÂti zul’arş, yulkıyrrûha min emrihî al men yeşÃ‚u min ıbÂdihî liyunzire yevmettelÂak.
Dereceleri yukselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından (kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin (Allah’a ulaşmayı dilediği icin Allah‘ın da kendisine ulaştırmayı dilediği kişinin) uzerine (başının uzerine) Allah'a ulaşma gununun geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek icin, emrinden (Allah’ın emrini tebliğ edecek) bir ruh ulaştırır.

Bu ruh kişinin başının uzerine gelince, Allah o kişinin kalbine îmÂnı yazar.

58/ MUCADELE-22: L tecidu kavmen yu’minûne billÂhi velyevmil’Âhıri yuvÂddûne men hÂddallahe ve resûlehu ve lev kÂnû ÂbÂehum ve ebnÂehum ve ihvÂnehum ev aşiyretehum, ulÂike ketebe fiy kulûbihimul’iymÂne ve eyyedehum birûhin minh, ve yudhıluhum cennÂtin tecriy min tahtihel’enhÂru hÂlidiyne fiyhÂ, radıyallahu anhum ve radû anh, ulÂike hızbullah, el inne hızballahi humulmuflihûn .
Allah’a ve ahiret gunune (olmeden evvel Allah’a ulaşmaya) îmÂn eden kavmi Allah’ a ve Resûl’une karşı gelenlerle sevişir bulamazsın , velev ki onlar babaları veya oğulları veya kardeşleri veya aynı aşiretten olsun. Onların kalplerine îmÂn yazılır ve onlar Allah'ın katından (orada eğitilmiş olan) bir ruhla (Murşidin ruhunun başlarının uzerine yerleşmesi ile) desteklenirler ve altlarından ırmaklar akan cennetlere konurlar, orada ebediyyen kalacaklardır. Allah onlardan razıdır, onlar da Allah’tan razıdırlar. İşte onlar Allah taraftarıdırlar. Ve muhakkak ki Allah taraftarları kurtuluşa (felÂha) erenlerdir.

Allahû TeÂl Mucadele 22’de onların uzerine, başlarının uzerine Allah’ın katından ruh gonderir buyuruyor. Devrin imamının ruhu. Bu imam Allah’ın katında olan imam. Allahû TeÂl o zaman, o kişinin kalbinın icine îmÂnı yazarız, diyor. Kişinin kalbinin icine îmÂnın girmesi bu tarzda gercekleşiyor. Allahû TeÂl kişinin kalbinde olan kufur kelimesini dışarı alıyor, kalbin icine îmÂn kelimesini yazıyor. Eğer bu kişi ilerde fıska duşecek olursa, gene kalbin muhru acık olan kalbin muhrunden kalbin icindeki îmÂn kelimesi alınıyor. Allah tarafından kalbin icine tekrar kufur kelimesi konuluyor. Acılmış olan muhur tekrar kapanıyor ve o kişi tekrar fıska duşuyor.
Murşide ulaşan kişi murşidin onunde tovbe ettiği zaman bu kişi kalbinin icine îmÂn yazılması sebebi ile mu’min oluyor. Boylece yedi tane kalp şartı tamamlanmış oluyor.Yukarıda anlatılan yedi tane nimetin de sahibi oluyor.
Burası ikinci yedi basamağın bitim noktasıdır. Kişi mu’min oldu, dalÂletten kurtuldu, ve hidayete adım attı. Mu’min olması kişiyi kurtarır. Cunku butun kafirlerin cehenneme gideceğine dair yuzden fazla Âyeti kerime var.
__________________