2.39 - Vellezîne keferû ve kezzebû biĂ‚yĂ‚tinĂ‚ ulĂ‚ike ashĂ‚bun nĂ‚r, hum fîhĂ‚ hĂ‚lidûn.


Diyanet Meali :
2.39 - İnkĂ‚r edenler ve Ă‚yetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.





2.81 - BelĂ‚ men kesebe seyyietev ve ehĂ‚tat bihî hatîetuhû feulĂ‚ike ashĂ‚bun nĂ‚r, hum fîhĂ‚ hĂ‚lidûn.

Diyanet Meali :
2.81 - Evet, kotuluk işleyip sucu benliğini kaplamış (ve boylece şirke duşmuş) olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.




2.217 - Yes'elûneke aniş şehril harĂ‚mi gıtĂ‚lin fîh, gul gıtĂ‚lun fîhi kebîr, ve saddun an sebîlillĂ‚hi ve kufrum bihî vel mescidil harĂ‚mi ve ıhrĂ‚cu ehlihî minhu ekberu ındallĂ‚h, vel fitnetu ekberu minel gatl, ve lĂ‚ yezĂ‚lûne yugĂ‚tilûnekum hattĂ‚ yeruddûkum an dînikum inistetĂ‚û, ve mey yertedid minkum an dînihî feyemut ve huve kĂ‚firun feulĂ‚ike habitat ağmĂ‚luhum fid dunyĂ‚ vel Ă‚hırah, ve ulĂ‚ike ashĂ‚bun nĂ‚r, hum fîhĂ‚ hĂ‚lidûn.

Diyanet Meali :
2.217 - Sana haram ayda savaşmayı soruyorlar. De ki: "O ayda savaş buyuk bir gunahtır. Allah'ın yolundan alıkoymak, onu inkĂ‚r etmek, Mescid-i Haram'ın ziyaretine engel olmak ve halkını oradan cıkarmak, Allah katında daha buyuk gunahtır. Zulum ve baskı ise adam oldurmekten daha buyuktur. Onlar, guc yetirebilseler, sizi dininizden dondurunceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden doner de kĂ‚fir olarak olurse, oylelerin butun yapıp ettikleri dunyada da, ahirette de boşa gitmiştir. Bunlar cehennemliklerdir, orada surekli kalacaklardır.




2.257 - AllĂ‚hu veliyyullezîne Ă‚menû yuhricuhum minez zulumĂ‚ti ilen nûr, vellezîne keferû evliyĂ‚uhumut tĂ‚ğûtu yuhricûnehum minen nûri ilez zulumĂ‚t, ulĂ‚ike ashĂ‚bun nĂ‚r, hum fîhĂ‚ hĂ‚lidûn.

Diyanet Meali :
2.257 - Allah, iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa cıkarır. KĂ‚firlerin velileri ise tĂ‚ğûttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara (surukleyip) cıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar.





2.275 - Ellezîne yeé'kulûner ribĂ‚ lĂ‚ yegûmûne illĂ‚ kemĂ‚ yegûmullezî yetehabbetuhuş şeytĂ‚nu minel mess, zĂ‚like biennehum gĂ‚lû innemel bey'u mislur ribĂ‚, ve ehallallĂ‚hul bey'a ve harramer ribĂ‚, femen cĂ‚ehû mev'ızatum mir rabbihî fentehĂ‚ felehû mĂ‚ selef, ve emruhû ilallĂ‚h, ve men Ă‚de feulĂ‚ike ashabun nĂ‚r, hum fîhĂ‚ halidûn.

Diyanet Meali :
2.275 - Faiz yiyenler, ancak şeytanın carptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Alışveriş de faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helĂ‚l, faizi haram kılmıştır. Bundan boyle kime Rabbinden bir oğut gelir de (o oğute uyarak) faizden vazgecerse, artık onceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmıştır. (Allah, onu affeder.) Kim tekrar (faize) donerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalacaklardır.






3.116 - İnnellezîne keferû len tuğniye anhum emvĂ‚luhum ve lĂ‚ evlĂ‚duhum minallĂ‚hi şey'Ă‚, ve ulĂ‚ike ashĂ‚bun nĂ‚r, hum fîhĂ‚ hĂ‚lidûn.

Diyanet Meali :
3.116 - İnkĂ‚r edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah'a karşı bir yarar sağlar. İşte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.







5.29 - İnnî urîdu en tebûe biismî ve ismike fetekûne minashabin nĂ‚r, ve zĂ‚like cezĂ‚uz zĂ‚limîn.

Diyanet Meali :
5.29 - "Ben istiyorum ki, sen benim gunahımı da, kendi gunahını da yuklenip cehennemliklerden olasın. İşte bu zalimlerin cezasıdır."






7.36 - Vellezîne kezzebû biĂ‚yĂ‚tinĂ‚ vestekberû anhĂ‚ ulĂ‚ike ashĂ‚bun nĂ‚r, hum fîhĂ‚ halidûn.

Diyanet Meali :
7.36 - Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.





7.44 - Ve nĂ‚dĂ‚ ashĂ‚bul cenneti ashĂ‚ben nĂ‚ri en gad vecednĂ‚ mĂ‚ veadenĂ‚ rabbunĂ‚ haggan fehel vecedtum mĂ‚ veade rabbukum haggĂ‚, gĂ‚lû neam, feezzene muezzinum beynehum el lağnetullĂ‚hi alez zĂ‚limîn.

Diyanet Meali :
7.44 - Cennetlikler cehennemliklere, "Rabbimizin bize va'dettiğini biz gercek bulduk. Siz de Rabbinizin va'dettiğini gercek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar, "Evet" derler. O zaman aralarında bir duyurucu, "Allah'ın lĂ‚neti zalimlere!" diye seslenir.






7.47 - Ve izĂ‚ surifet ebsĂ‚ruhum tilgĂ‚e ashĂ‚bin nĂ‚rigĂ‚lû rabbenĂ‚ lĂ‚ tec'alnĂ‚ meal gavmiz zĂ‚limîn.

Diyanet Meali :
7.47 - Gozleri cehennemlikler tarafına cevrildiği zaman, "Ey Rabbimiz! Bizi zalim toplumla beraber kılma" derler.





7.50 - Ve nĂ‚dĂ‚ ashĂ‚bun nĂ‚ri ashĂ‚bel cenneti en efîdû aleynĂ‚ minel mĂ‚i ev mimmĂ‚ razegakumullĂ‚h, gĂ‚lû innallĂ‚he harramehumĂ‚ alel kĂ‚firîn.

Diyanet Meali :
7.50 - Cehennemlikler de cennetliklere, "Ne olur, sudan veya Allah'ın size verdiği rızıktan biraz da bizim uzerimize akıtın" diye cağrışırlar. Onlar, "Şuphesiz, Allah bunları kĂ‚firlere haram kılmıştır" derler.






10.27 - Vellezîne kesebus seyyiĂ‚ti cezĂ‚u seyyietim bimislihĂ‚ ve terheguhum zilleh, mĂ‚ lehum minallĂ‚hi min Ă‚sım, keennemĂ‚ uğşiyet vucûhuhum gıtaam minel leyli muzlimĂ‚, ulĂ‚ike ashabun nĂ‚r, hum fîhĂ‚ hĂ‚lidûn.

Diyanet Meali :
10.27 - Kotu işler yapmış olanlara gelince, bir kotuluğun cezası misliyledir ve onları bir zillet kaplayacaktır. Onları Allah'(ın azabın)dan koruyacak hicbir kimse de yoktur. Sanki yuzleri, karanlık geceden parcalarla ortulmuştur. İşte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.






13.5 - Ve in tağceb feacebun gavluhum eizĂ‚ kunnĂ‚ turĂ‚ben einnĂ‚ lefî halgın cedîd, ulĂ‚ikellezîne keferû birabbihim, ve ulĂ‚ikel ağlĂ‚lu fî ağnagıhim, ve ulĂ‚ike ashĂ‚bun nĂ‚r, hum fîhĂ‚ hĂ‚lidûn.

Diyanet Meali :
13.5 - Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, "Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?" demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkĂ‚r edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.






39.8 - Ve izĂ‚ messel insĂ‚ne durrun deĂ‚ rabbehû munîben ileyhi summe izĂ‚ havvelehû niğmetem minhu nesiye mĂ‚ kĂ‚ne yed'û ileyhi min gablu ve ceale lillĂ‚hi endĂ‚del liyudılle an sebîlih, gul temettağ bikufrike galîlĂ‚, inneke min ashĂ‚bin nĂ‚r.

Diyanet Meali :
39.8 - İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yonelerek O'na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha once O'na yalvardığını unutur ve Allah'ın yolundan saptırmak icin O'na eşler koşar. De ki: "Kufrunle az bir sure yaşayıp gecin! Şuphesiz sen cehennemliklerdensin."






40.6 - Ve kezĂ‚like haggat kelimetu rabbike alellezîne keferû ennehum ashĂ‚bun nĂ‚r.

Diyanet Meali :
40.6 - Boylece Rabbinin, inkĂ‚r edenler hakkındaki, "Onlar cehennemliklerdir" sozu gercekleşmiş oldu.






40.43 - LĂ‚ cerame ennemĂ‚ ted'ûnenî ileyhi leyse lehû dağvetun fid dunyĂ‚ ve lĂ‚ fil Ă‚hırati ve enne meraddenĂ‚ ilallĂ‚hi ve ennel musrifîne hum ashĂ‚bun nĂ‚r.

Diyanet Meali :
40.43 - "Şuphe yok ki sizin beni tapmaya cağırdığınız şeyin ne dunya ne de ahiret konusunda hicbir cağrısı yoktur. Kuşkusuz donuşumuz Allah'adır. Şuphesiz, aşırı gidenler cehennemliklerin ta kendileridir."





58.17 - Len tuğniye anhum emvĂ‚luhum ve lĂ‚ evlĂ‚duhum minallĂ‚hi şey'Ă‚, ulĂ‚ike ashĂ‚bunnĂ‚r, hum fîhĂ‚ hĂ‚lidûn.

Diyanet Meali :
58.17 - Onların malları da, evlatları da Allah'a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.






59.20 - LĂ‚ yestevî ashĂ‚bun nĂ‚ri ve ashĂ‚bul cenneh, ashĂ‚bul cenneti humul fĂ‚izûn.

Diyanet Meali :
59.20 - Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.






64.10 - Vellezîne keferû ve kezzebû biĂ‚yĂ‚tinĂ‚ ulĂ‚ikeashĂ‚bun nĂ‚ri hĂ‚lidîne fîhĂ‚, ve bié'sel masîr.

Diyanet Meali :
64.10 - İnkĂ‚r eden ve Ă‚yetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar, icinde ebedî kalmak uzere cehennemliklerdir. Ne kotu varılacak yerdir orası!










74.31 - Ve mĂ‚ cealnĂ‚ ashĂ‚ben nĂ‚ri illĂ‚ melĂ‚ikeh, ve mĂ‚ cealnĂ‚ ıddetehum illĂ‚ fitnetel lillezîne keferû liyesteygınellezîne ûtul kitĂ‚be ve yezdĂ‚dellezîne Ă‚menû îmĂ‚nev ve lĂ‚ yertĂ‚bellezîne ûtul kitĂ‚be vel mué'minûne ve liyegûlellezîne fî gulûbihim meraduv vel kĂ‚firûne mĂ‚zĂ‚ erĂ‚dallĂ‚hu bihĂ‚zĂ‚ meselĂ‚, kezĂ‚like yudıllullĂ‚hu mey yeşĂ‚u ve yehdî mey yeşĂ‚é', ve mĂ‚ yağlemu cunûde rabbike illĂ‚ hû, ve mĂ‚ hiye illĂ‚ zikrĂ‚ lilbeşer.

Diyanet Meali :
74.31 - Biz, cehennemin gorevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkĂ‚r edenler icin bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mu'minler şupheye duşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kĂ‚firler, "Allah, ornek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte boyle. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar icin ancak bir uyarıdır.












Evet arkadaşlar bu konuda yorumlarınızı ve acıklamalarınızı merakla bekliyorum. Bu hem sorudur hemde biraz beyin jimnastiği. Hic ayetleri dahi okumadan kırmızıladığım şeylere dikkat cekerek en sondaki ayete bakarsanız da olur. Ayetleri okursanız ayrıca kelime tahriflerini gorebilirsinizi meal deki.



Not: Mealler diyanet mealidir. Diyanet meallerinde cok fazla tahrif var normalde onu koymayacaktım ama ozel bi şahsın mealinide koymak istemedim. Hemde diyanetin kelime tahriflerine ornek olsun dedim diyanetinkini koydum.



Goruyorum ki konu tam olarak anlaşılamadı. Bu sonucu hic yorum gelmemesinden cıkardım. Cunku bu konuyu ''anlayıpta'' fikir beyan etmemek mumkun değil diye duşunuyorum. O yuzden acıklama yapma ihtiyacı hissettim.

Gorduğunuz gibi ashaben nar kelimesi ateş arkadaşları ateş ashabı demektir. Bizim uyanık diyanet kimi yerde cehennem kimi yerde ateş bekci diye cevirmiş ama doğrusu ateş arkadaşları demektir.

Evet son verdiğim ayette Allah ashaben narı sadece ve sadece meleklerden kıldığını belirtiyor ???? Lutfen diğer ayetlere de bakın. Meallere değil ama. Cunku meallerde bunu ortmek icin ashaben narı farklı farklı yerine gore cevirmişlerdir.


Eğer meallerde son verdiğim ayette cehennem bekcileri diye cevirmeselerdi Allah ın ashaben narı sadece meleklerden kılması ortaya cıkacaktı. Yani Allah ateş arkadaşlarını sadece meleklerden kılıyormuş ama bunu ortmek icin orada cehennem bekcisi olarak cevirdiler.






__________________