Yunus'un dediği gibi

Hakikat bir denizdir, Şeriat onun gemisi.

Coklar girdi denize, Denize dalmadılar.

Şimdi soralım , dunyaya nicin geldin ve ibadetten maksat neyi bilmektir? Sana bir miktar rumuz ile acıklayalım. Ey arifler, ey CenÂb-ı Hakk'ı birleyen muvahhidler, Allahu TaÂlÂ, "Ben insan ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (ZÂriyat, 56) buyurdu. İbadetten maksat, nefsini bilip Rabbini bilmektir.
İnsan, buyuk Âlem olup butun varlıkları kendinde toplamıştır. Hak ile daimî olduğu hÂlde butun yaratılmışları kendi vucudunda bulmaktadır. Bu da murşid-i kÂmil terbiyesiyle başlangıc ve sonun sırrını bilip kendini Hak'ta yok edip varlığını Hakk'a vermek, Hakk'ın sonsuzluğuyla bakî olmak, yani Hakk'ın var-lığıyla var olmak ile olur. İbadetin aslı budur, bu sırrı bilmektir. Bir kimse bin yıl ibadet etse, bundan maksat başlangıc ve sonun sırrını bilmek olduğunu anlamasa, o ettiği ibadetten hic fayda yoktur. O kimsenin mertebesi hayvandan daha aşağıdır. Ebedî olarak cehennemden kurtulamaz. Dunyada nasıl kor ise Âhirette dahi oyle kor olur. "Bu dunyada kor olanlar Âhirette de kor ve daha şaşkındırlar." (İsrÂ, 72) Âyetine gore, bir kimse bu dunyada can gozunu acamayıp Hakk'ı goremezse Âhirette de goremez, kor olur.

__________________