DUAYLA KADER DEĞİŞİRMİ *
Bir şey hakkında verilen karar, kader demektir. O kararın infazı, kaza demektir. O kararın ibtaliyle hukmu kazadan afvetmek, at demektir.Evet yumuşak bir otun damarları katı taşı deldiği gibi, at da kaza kanununun katiyyetini deler.Kaza da ok gibi kader kararlarını deler. Demek atÂnın kazaya nisbeti, kazanın kadere nisbeti gibidir.AtÂ, kaza kanununun şumulunden ihractır.Kaza da kader kanununun kulliyetinden ihracıdır.Bu hakikate vÂkıf olan Ârif:Ya İlahî Hasenatım senin atÂndandır.Seyyiatım da senin kazandandır.Eğer atÂn olmasa idi, helÂk olurdum der.Yani, Ata, bir şey hakkında verilen kararın iptali ve hukmun kaza edilmekten afvedilmesi, şeklinde tarif edilmektedir.Ata denilince, o Rahîm-i Kerimin ve Gafûrur Rahîmin af ve ihsanı anlaşılır.Atanın Kaza kanununu, Kazanın da Kaderi bozmasını şoyle acıklayabiliriz: Bir padişahın umumî kanunları yanında bir de belli gunlerde tatbik ettiği af ve ata kanunu vardır.Padişah o gunlerde, suclulardan bir kısmını afveder, diğer bir kısmının cezalarını hafifleştirir, bir kısım raiyetinin ise rutbelerini yukseltir ve maaşlarını artırır.İşte, daha once umumî kanunla takdir edilen ceza, rutbe ve maaşlar bu ata kanunuyla yururlukten kaldırılmış olur.MeselÂ, bir şakinin işlediği bir suca karşılık on yıl hapis yatması takdir edilmiş olsun. Ata kanunuyla bu cezanın afvedilmesi halinde artık ceza infaz edilmez ve ata, kaza kanununubozmuş olur.Cezanın kaza edilmemesiyle de kader kanunu, yÂni onun sucuna mukabil takdir edilen on yıllık hapis cezası bozulmuş olmaktadır.İşte, bu misÂl gibi, insanların işledikleri gunahlara karşılık, kendilerine takdir edilen uhrevî cezalar CenÂbı Hakkın Ata kanunuyla, yÂni Onun af ve ihsanıyla kaza edilmekten alıkonmakta ve boylece Ata kanunu Kaza kanununu bozmaktadır.Aynı şekilde, Kazanın bozulmasıyla Kader kanunu da bozulmuş, takdir edilen ceza değişikliğe uğramış olmaktadır.Bir başka misal, kul bir gunah yerine gitmek niyet ve meyliyle evden cıkar.O bu niyetle irÂde duğmesine dokunduğu icin, Allah da meylinin neticesini yaratacak ve onu irÂde ettiği yere goturecektir.Fakat, o kulun guzel bir hali, Allahın hoşuna gidecek bir tarafı, sozgelimi gecesinin zulufunde iki damla gozyaşı ya da arabasıyla bir-iki arkadaşını bir sohbete goturuşu vardır da, bunlar Rahmet-i İlÂhîyi ihtizaza getirmiştir ve Allah c.c da yolda o kulun karşısına kendisini gunah mahalline değil de gulzÂra goturecek bir arkadaş cıkarır ve kulun iradesiyle hak ettiği hukmu değiştirir. İşte, Allahın sebepli sebepsiz kulu hakkındaki bir hukmu veya bir kazÂyı onun lehinde değiştirmesi, Ona ait bir atÂdır.Diğer taraftan, Ata, Kaza kanununun şumulunden ihractır, denmektedir. Şoyle ki, bir gunah icin takdir edilen ceza kulli bir kanun iledir.YÂni, şu sucu işleyene şu ceza verilir, şeklindeki takdir, kullidir.Sozkonusu sucu işleyen bir kimsenin tevbe etmesi halinde, gunahının afvedilmesi ile Kaza kanununun şumulunden bir ihrac durumu hÂsıl olmaktadır. Bu ise aynı zamanda, Kader kanununu kulliyetinden bir ihrac mÂnÂsındadır.Yukarıda acıklamaya calıştığımız kaide,kaderin değişip değişmediği sorusunu hatıra getirmektedir. Bu nokta: da şunu ifÂde edelim ki, İlm-i İlÂhînin değişmesi muhaldir.Ezelden ebede kadar olmuş ve olacak butun hÂdiseler gibi, Ata kanununun tatbikatıda o ilmin şumûlundedir.Bu kader değişmez. Değişiklikler sabit ve derin olan Levh-i Mahfûzun daire-i mumkinatta bir defteri ve yazar bozar tahtası hukmundeki Levh-i Mahv ve isbatta olmaktadır.Once takdir edilen nice cezalar, daha sonra tevbe vesilesiyle ve ata kanunu ile afvedilmekte, Levh-i Mahv ve isbattan silinmekte ve kaza edilmemektedir.Nitekim bir Âyet-i kerîmede şoyle buyurulmaktadir:
* Allah dilediği şeyi mahveder ve dilediğini isbat eder *
Nezdinde kitabın aslı olan Levh-i Mahfuz vardır.

Kaynak:
* İslam Hukuku
* Rad sûresi, 39
* Mesnevi-i Nuriye, 206
__________________