Bir yanlış duşunce de musibetlerle ilgilidir. Musibetler bazen ceza nitelikli olabilir. Nitekim insanlık tarihinden ve Yuce Allah'ın kitabından bazı kavimlerin peygamberlerine karşı cıkmaları sebebiyle dunya hayatında buyuk musibetlere uğratıldıklarını, helak edildiklerini oğreniyoruz. Ama yerine gore Allah katında muteber ve makbul insanlar da musibetlere uğratılırlar. Bu da onların sevap ve derecelerini artırır. Nitekim insanlar icinde en cok zorluklara maruz kalanlar peygamberlerdir.
Musibetin bir ceza olarak gelmesinin de iki yonu vardır: Bazen Allah, başkalarına ibret olması ve insanların kotuluklerinin yanlarına kalmayacağını gostermek icin ceza mahiyetindeki musibetlerini gonderir. Bazen birinin bir kotuluğunu dunyadaki musibetle silmek icin bu musibeti gosterir. Bu nitelikteki musibet belki de bir nimettir. Cunku bir kotuluğun cezasını ahirette cehennem azabıyla cekmek cok daha zordur. Bu itibarla gelen her musibet hakkında hemen hukum vermekten cekinmek, bunun Allah katından bir ceza olabileceği gibi bir ibret vesilesi olabileceğini de duşunmek gerekir.
Toplu musibetlerin de insanlara yansıması farklı şekillerde olabilir. Bazıları bununla dunyada cezalandırılırlar ama bu onların ahiretteki cezalarından bir şey eksiltmez ki boyle bir durumla karşı karşıya olanlar inkarcılardır. Bu musibet bazılarının gunahlarına keffaret olur. Bazılarının da Allah katındaki derecelerini yukseltebilir. Onun icin boyle toplu musibetlere maruz kalanların Allah'a isyan etmekten kacınarak, gunahlarına tevbe etmeleri, Allah'a tevekkul etmeleri, Yuce Allah'tan başlarına gelenlerin gunahlarına keffaret olmasını dilemeleri ve olanlardan ibret cıkarmaları gerekir. Başkalarının da başlarına gelenlerden dolayı onlar hakkında belli bir hukum vermekten kacınmaları gerekir.
Sonuc itibariyle, insanları dunyada kendilerine verilen nimetlere ve başlarına gelen musibetlere gore kategorilere sokmak, haklarında butun bunlara binaen hukumler vermek yanlıştır. İnsanlara hem dunyada hem de ahirette değer ve itibar kazandıran unsur iman ve takvadır.
__________________