Gunumuzde yaşam felsefesi, yaptığı iş, aldığı eğitim, kulturu, ırkı... ne olursa olsun bircok insanın eksikliğini yaşadığı bir konu vardır; iman zafiyeti. Bu oyle bir konu ki, insanın tum yaşamını etkisi altına almaktadır. 1800 yılların ortalarında ortaya atılan evrim teorisinin de vesile olmasıyla insanların buyuk bir bolumu imandan ve buna bağlı olarak guzel ahlaktan uzaklaşmış, dunyayı “yaşam kavgası” vereceği bir ortam olarak gormuştur. Evrim teorisi, “hayat tesadufler sonucu meydana gelmiştir” dusturu ile tum yaratılmışların kendiliğinden yaşamını surdurduğu duşuncesini insanlara empoze etmiştir.
İnsanın atasının maymun olduğu iddası ile yola cıkan evrim teorisi, gunumuzde yaşanan ahlaki yozlaşmanın, buna bağlı olarak sevgizliğin, kavgaların, catışmaların, terorizmin ve savaşların kaynak noktası olmuştur. Farklılıkları bahane ederek insanlar arasında sınıf ayrımı yapıp koleleştiren emperyalizm; kavganın, savaşmanın, kan dokmenin insanın gelişmesi acsından onemli olduğunu savunan komunizm ve bunlara benzer bircok ideoloji evrim teorisinden destek gormuştur.
Yine aynı şekilde kimseye guvenmemek gerektiği, cıkarın olmadan yardımda bulunmamak gerektiği, fedakarlığın bir kayıp olduğu, sevgizlik, insanların arasında statu ayrımı yapmak, cıkarcılık, rekabet vs. evrim teorisinin gunluk hayatımıza kattığı kayıplardır.
Sonuc olarak Deccali sistem; Darwinizmi ve buna bağlı olarak Komunizm, materyalizm, faşizm gibi ideolojileri sosyal medya, dergi, kitap, film gibi yontemlerle ayakta tutmaktadır. Bu sistem bir tek Batı’yı ve Amerika’yı değil, ilginctir ki Allah inancı olan İslam alemini de etkisi altına almıştır.
Deccaliyetin telkin yontemini kullanarak faaliyetlerine hızla devam ettiği gunumuzde de bu kanlı sisteme karşı en guzel caba yine telkin yontemiyle Allah’ın yaratma sanatını, gucunu, Kuran mucizelerini insanlara anlatmaktır. Bunun icin sosyal medyayı, dergi, gazete, televizyon, film gibi yontemleri kullanmaktır.
İnsanlar Allah’ın yarattığı guzelliklerin farkına vardıklarında, tahkiki imanları gelişecek, O’nun gucunu ve Yuceliğini daha net kavrayacaklardır. Buna bağlı olarak tum dunyada guzel ahlak gelişecek, sevgisizliğin yerini Allah sevgisinden kaynaklanan coşkun sevgi, bencilliğin yerini fedakarlık, rekabetin yerini yardımlaşma... alacak sanat, estetik, kalite yeryuzune hakim olacaktır.
Evrim teorisinin tum dunyaya nasıl bir kayıp getirdiği ve bilimsel olarak acmazları, akılcı tekniklerle ve yine bilim kullanılarak insanlara anlatılmalıdır. “Tesaduf” telkininin yerine Yaratılış gerceği surekli vurgulanmalıdır.
Kuran ahlakı anlatılırken hurafe iceren bilgileri kullanmak ancak insanları dinden soğutur. Bu yuzden Kuran ve hadis ışığında ilerlemek doğru olandır. İman hakikatleri, yaratılış gerceğinin bilimsel ispatı ve Kuran mucizlerine ağırlık vermek, dinde zorlamanın olmadığı, İslam yaşandığında kişinin hayatının kolaylaşacağı, sanat, eğlence ve estetiğin haram olmadığı gercekleri İslam’ın doğru anlaşılmasına vesile olacaktır. Tum bu konuların yerine daha Allah’ı tanımayan, Allah sevgisini kalbinde hissetmeyen insanlara direkt fıkıh konularını anlatmak netice vermeyecektir.
Ozetle, aciliyetli olan konu tahkiki imandır. Bunun icin Muslumanların evrim teorisini acmazlarını anlatabilmek ve yaratılışı bilimsel olarak kanıtlayabilmek icin ilimlerini arttırmaları hayatidir. Rabbimiz bircok ayetinde insanları yarattıkları uzerinde duşunmeye davet etmiştir.
Şuphesiz, goklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gunduzun art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yuzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryuzunu olumunden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada uretip-yaymasında, ruzgarları estirmesinde, gokle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip cevirmesinde duşunen bir topluluk icin gercekten ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164)
__________________