Coğu insanın "yalnızca ağlandığında akan tuzlu su" zannettiği gozyaşı, ceşitli gorevler icin farklı karışımlarla oluşturulmuş son derece ozel bir sıvıdır.
Gozyaşının ilk gorevi gozu mikroplara karşı korumaktır. İcinde bulunan "lizozim" enzimi bircok bakteri turunu parcalayabilme ve mikrop oldurme ozelliğine sahiptir. Lizozim sayesinde goz, enfeksiyonlardan korunur. Bu madde, binaları mikroplardan temizlemek icin kullanılan kuvvetli dezenfektanlarda kullanılan maddelerden bile daha etkilidir. Bu kadar guclu olduğu halde goze hicbir zarar vermemesi ise buyuk bir mucizedir.
Bu bilgilerin ışığı altında bir kez daha durup duşunmek gerekir. Boylesine guclu bir dezenfektan, nasıl olur da goz gibi hassas bir organa hicbir zarar vermez? Cevap cok acıktır: İcinde son derece guclu bir dezenfektan bulunan gozyaşı gozun kimyasal yapısına en uygun şekilde yaratılmıştır. Yaratılışın her noktasında mevcut olan muhteşem uyum, aynı şekilde goz ve gozyaşı icin de gecerlidir.
Bu gucte başka hicbir dezenfektan goz uzerinde kullanılamaz. Ote yandan insan yapımı hic bir dezenfektan goz yaşının yerini tutmaz. Bu durum evrimciler tarafından cevaplanması mumkun olmayan soruları da beraberinde getirmektedir. Birbirleriyle bu kadar uyumlu sistemler nasıl aynı anda ortaya cıkmıştır? Kor tesaduflerin boyle mukemmel yapılar ortaya cıkaramayacağı ve bunu insan bedenine yerleştiremeyeceği acıktır. Ancak evrimcilerin iddialarının ne derece bilimsellikten ve mantıktan uzak olduğunu gormek icin -kesinlikle gercekleşmesi imkansız da olsa- tesaduflerin birşeyler yapabildiğini varsayarak duşunelim.
Tesadufler sonucu, goze zarar verecek rastgele milyarlarca bileşiğin oluşabilme ihtimali vardır. Peki nasıl olup da goz icin hem boyle kuvvetli bir temizleyici gorevi gorecek hem de goze en ufak bir zarar vermeyecek bir sıvı sentezlenmiştir? Bu ideal sıvı tesadufen oluşana kadar goz nasıl korunmuştur? Gozun varlığını devam ettirebilmesi icin şu anki yapısına, gozyaşının da şu anki kusursuz bileşimine sahip olması şarttır. Elbette bu birlikteliğin işe yaraması icin beynin ve vucudun diğer sistemlerinin de aynı anda varolmaları gerekir.
Orneğin goz, beyin de dahil butun parcacıkları, dokuları, sıvıları ve uzantıları ile aniden bir bedende oluşsa bile bu canlının hayatının devamı icin yeterli değildir. Cunku bu vucudun sindirim sistemi veya karaciğeri, ya da kemik iliği ya da bunlara benzer, "olmazsa olmaz" parcalarından birisi henuz evrimleşememiş olsa, ne o beden ne de goz cok kısa bir sureden fazla hayatta kalamazdı. Bu orneklerde acıkca gorulduğu gibi gozun tek bir parcasının bile tesadufen oluşması mumkun değildir. Gozu butun organelleriyle yaratan Allah'tır.
De ki: "Siz, Allah'ın dışında taptığınız ortaklarınızı gordunuz mu? Bana haber verin; yerden neyi yaratmışlardır? Ya da onların goklerde bir ortaklığı mı var? Yoksa Biz onlara bir kitap vermişiz de onlar bundan (dolayı) apacık bir belge uzerinde midirler? Hayır, zulmedenler, birbirlerine aldatmadan başkasını vadetmiyorlar. (Fatır Suresi, 40)
http://www.gozmucizesi.com

__________________