Devamlı calışan bir makinenin belli bir sure durdurulup dinlendirilmesi, ondan daha iyi verim almaya ve onu daha uzun zaman kullanmaya vesile olacağı gibi, senenin 11 ayı yoğun bir şekilde calışan midemizin de bir ay dinlenmesi ve yoğun yemek baskısından kurtulması onun daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır.

Rabbimiz’in bizden istediği butun ibadet ve davranışların hem bedenimize hem de ruhumuza -bildiğimiz, bilemediğimiz- pek cok yararı vardır. Ancak Muslumanlar olarak biz, bu ibadetleri faydalarından dolayı değil, Allah emrettiği icin yaparız. Oruc tutan sağlıklı olur Efendimiz (sas), Ahmed ibn Hanbel’in Ebu Hureyre’den rivayet ettiği bir hadis-i şerifte “Oruc tutun ki, sağlıklı olasınız.” buyuruyorlar. Bu, hastaların oruc tutup iyileşmesi manasına değildir. Cunku orucun anlatıldığı ayette ve dinin uygulamalarında hasta olanların oruc tutmayacakları ve hastalığının şekline gore bazen tutmamaları gerektiği anlatılıyor. Efendimiz’in (sas) bu sozu gunumuzde daha iyi anlaşılmakta ve orucun insan vucuduna faydası daha iyi gorulmektedir. Bazı gazeteler ve doktorlar Ramazan ayı gelince, daha ziyade kimlerin oruc tutmaması gerektiğini anlatıyorlar. Halbuki dine karşı onyargısı olmayan bir uzmana sorulsa o, şunu soyleyecektir: “Normalde rahatsızlığı olmayan bir insana orucun hicbir zararı yoktur. Aksine orucun insan vucûduna değişik faydaları vardır. Devamlı calışan mide, karaciğer ve diğer sindirim organlarının dinlenmesi ve kendi kendilerini toparlaması insana buyuk bir fayda getirir.” Cunku oruc bir perhizdir. Vucutta depolanan zararlı yağların erimesine katkıda bulunur. Oruclu insan belli bir duzen icinde yaşar. Tabi bir de orucun hakkı verilerek tutulur, iftarda birkac gunluk yemek yenmezse, bu, insanın biraz kilo vermesine; damar sertliği, yuksek tansiyon, kalp gibi hastalıkların kendisinde bulunmamasına yardımcı olur. Sinir sistemine faydası vardır Orucun bedene faydasının yanında ruha ve sinir sistemine de faydaları vardır. Cunku oruclu bir insanda ibadeti yerine getirmenin verdiği ic huzuru vardır. Memleketimizde daha ziyade oğleden sonra gorulen gerginlikler oructan ziyade hayatın kargaşasından kaynaklanmaktadır. Aslında orucu Efendimiz’in (sas) anlattığı gibi tutanlarda bu hic gorulmez. Toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı artırır İnsan oruc tutup ac kalınca fakirlerin cektiğini daha iyi anlar ve bu konuda icinden fakirlere daha fazla yardım yapma duygusu gelir. “Tok acın halinden ne anlar?” şeklinde bir atasozumuz vardır. Biz de ac hale gelerek acın halinden anlama seviyesini yakalarız oructa. Oruc insan iradesini guclendirir Oruclu bilir ki, kendisini devamlı goren ve gozeten bir Rabbi vardır. O yuzden insanların arasında bir şey yemediği gibi gizli olarak da yemez. Onundeki yemekleri elini uzatsa alabilecek bir ortamdadır. Yanında başka kimse de yoktur; ama o iradenin hakkını verir ve vakit gelmeden tek bir lokma bile yemez. Dini hassasiyetlerimiz orucla pekişir Allah Rasulu (sas) insanları aldatmayı ve yalan soylemeyi bırakmadıkca Allah’ın bizim oruclarımıza değer vermeyeceğini anlatır. Esasen dini hayat bir butundur. O yuzden bedenimiz oruc tutarken, gozumuz ve dilimiz de oructan nasibini almalıdır. Musluman’ın oruc tutmasının sebebi nedir? Orucun insana pek cok faydası vardır ki, bunlar sadece şu an icin bildiklerimiz. Belki ileride orucun başka faydaları da ortaya cıkacak ve bu, şukrumuzu artıracaktır. Biz orucu hicbir zaman bu faydaları elde etmek icin tutmayız. Cunku dinde Allah’ın emretmesi ve yasaklaması onemlidir; hikmetler değil. Muslumanlar olarak biz sadece “Rabbimiz emrettiği icin” oruc tutarız ki, buna dini literaturde “taabbudîlik” denir. “Bırakın, artık oruc tutmanıza gerek yok!” dediği zaman da “Bayram” ederiz.



alıntıdır....
__________________