Recep Albayrak: “Mi’rac Risalesinde, Peygamber Efendimiz’in (asm) mi’raca velÂyetiyle gittiği, risaletiyle donduğu kaydı var. Bu ne demektir?”
MÂNÂ OLARAK VELÂYET

RisÂlet Hak’tan halka elciliktir. VelÂyet ise dost olmak, Allah dostu olmak, yardım etmek, sadÂkat gostermek, sahiplenmek gibi mÂnÂlara gelir.

İsim hÂli olan “Veli” esma-i husnadandır. Allah’ın, iman edenlerin ve kullarının dostu olduğunu ifade eder. “Allah, iman edenlerin dostudur.”1 “Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hicbir korku yoktur. Onlar uzulmeyeceklerdir de.”2 “Allah, sizin duşmanlarınızı cok daha iyi bilir. Allah, dost olarak yeter.”3 Gibi ayetlerde Allah’ın iman eden kullarının dostu, sahibi, vekili, yardımcısı, mevlası manalarında Veli’sidir. Mevla da aynı kokten bir esmadır. Efendi ve sahip manasındadır.

Allah takva sahiplerinin dostu olduğu gibi, takva sahipleri de Allah’ın dostudurlar. Allah’ın kulunu dost edinmesi, butun işlerinde ona inayet buyurması; kulun Allah’ı dost edinmesi, yalnız O’na kulluk etmesi ve yalnız O’na boyun eğmesidir. Manevi mertebesi yuksek takva sahiplerine Allah dostu manasında “veli” denmiştir. Velilere keramet sahibi olmalarından hareketle ermiş de demişlerdir.

Ehl-i tasavvuf velayeti dorde ayırır: 1-VelÂyet-i Uzma: Hazret-i Muhammed’in (asm) velayeti. 2-VelÂyet-i Kubra: Diğer peygamberlerin, veraset-i nubuvvet sırrına sahip zevatın ve sahabe-i kiramın velÂyeti. 3-VelÂyet-i vusta: Yuksek mertebeli evliyanın velÂyeti. 4-VelÂyet-i sugra: Diğer mu’minlerin velayeti.

PEYGAMBERLERİN İKİ KANATLI OLUŞU

Peygamberler iki kanatlıdırlar: Hem velidirler, hem nebidirler. Allah’ın hem kuludurlar, hem elcisidirler. Hatta veli oluşları, nebi oluşlarından oncedir. Ustad hazretlerinin ifadesiyle, Peygamber Efendimiz’in (asm) velÂyeti, risaletine mebde’dir.4

Esasen biz bu meseleye şehadet de ediyoruz: Abduhu ve resuluhu. “Şehadet ederim ki, Muhammed (asm) Allah’ın kulu ve elcisidir.” Cumlesinde Hazret-i Muhammed’in (asm) kulluk yonu velayetine, elcilik yonu de risaletine işarettir.

O’nun (asm), fevkalade imanı, fevkalade kulluğu, ahiretin acılmasına sebebiyet veren fevkalade ubudiyeti, fevkalade duası, fevkalade takvası, fevkalade ciddiyeti, fevkalade metaneti, fevkalade ismeti, Allah’a fevkalade kurbiyeti, ahlÂk-ı hamidesi, ihlÂs-ı tÂmmı, husn-u sireti, hazinane, muştakane, mahbubane, tazarrukÂrÂne niyazı velÂyet kuvvetinin yuksekliğini gosterir. “Ben gunde yetmiş defa tovbe ederim.” Buyurduğu gibi tovbede, namazda, ibadette, duada ummetinin ilki olmakla beraber en mukemmel olması, sınırsız bir mertebe-i muallada yukselmesi, “es-sebebu ke’l-fail” sırrıyla şimdi de hÂl yukselmeye devam etmesi, velÂyet kudretinin yuksekliğini ve erişilmezliğini gosterir.

O’nun (asm) Hak’tan aldığı emirleri eksiksiz tebliği, mazhar olduğu vahyi ummetine noksansız ulaştırması, ummetine kÂmil şekilde numune-i imtisal olması, itaatte ummetine husn-u misal olması, ummeti lehine netice alıncaya kadar duadan başını kaldırmayışı, kendisiyle dinin tamam olması, onceki peygamberlerin getirdiklerini tasdik edici olması, eksiklerini tamamlayıcı olması, kitabının mucize olması ve kitab-ı kebir-i kÂinatın tercume-i ezeliyesi olması, dininin ve sunnetinin mukemmel olması, davetinin umumi olması, kendi zat-ı nuranisinin şu kÂinatın ayet-i kubrası olması risalet kuvvetinin yuksekliğini ve ulaşılmazlığını gosterir.

İCİ VELÂYET, DIŞI RİSALETTİR

Dolayısıyla Ustad hazretlerinin tespitiyle mirac-ı azam, Hazret-i Muhammed’e (asm) mahsus yuksek bir tecellidir. Hazret-i Muhammed’in (asm) velÂyet-i uzmasının en buyuk kerametlerindendir. O’nun (asm) velÂyet mertebesinin en yuksek olduğunun tescili mahiyetindedir. Oyle bir yukseklik ki, O’nun velÂyeti O’nu risalete taşımıştır.

Miracın ozu, esası, mayesi, ici velayettir. Hazret-i Muhammed (asm) bizim aramızdan cıkıp, yukselip, Cenab-ı Allah’a (cc) ulaşmıştır. Cenab-ı Allah’a ummetinin selamını ve butun hayat sahiplerinin tahiyyatını goturmuştur.

Miracın dış yuzu ise, yani bir İlahî plÂnın gereği, Hazret-i Muhammed’in (asm) Cenab-ı Allah’a ulaşıp O’ndan emirler alıp ummeti arasına donmesi ise risalettir. Hak’tan halka muhteşem bir donuştur. Risalet en buyuk nur olan akrebiyet-i İlahiyenin inkişafı sırrına bakar ki, boyle binler sene surecek bir ulvî yolculuk ve yukseliş, bir anlık zaman dilimine sığmıştır.5

Dipnotlar:

1- Bakara Suresi: 257; Al-i İmran, 68. 2- Yunus Suresi: 62. 3- Nisa Suresi: 45. 4 -Sozler, s. 635. 5 -Sozler, Mirac Risalesi, s. 635.
__________________