Herkes sevdiğine “Sen kabul edilmiş duÂmsın” demek ister. Ama her zaman oyle olmuyor işte. İnsan aceleci. Her şeyin zamanı olduğunu kabul etmiyor. Hemen olsun istiyor. HÂlbuki mevsimsiz cicek acmıyor.
DuÂların istenilen şekilde kabul olmaması buyuk bir imtihandır. İnsanın Rabbine olan muhabbeti ve inancı sarsılabilir. Kalbi urpermez, dili duÂya gitmez. Oyle ki Habibimiz (asm) bile urpermeyen kalpten, kabul edilmeyen duÂda Allah’a sığınır. Rabbim, duÂlarımın kabul edilmesinden beni mahrum etme, diye yalvarır.

Namaz kılan o an kiminle konuştuğunu bilmiş olsaydı yuzunu kıbleden cevirmezdi. DuÂdan maksat Mi’raca yukselmek, Rabbimizle goruşmektir. Mi’rac sıkıntılı gunlerde gercekleşmişti. Boykot yıllarının ardından Ebu Talip gibi koruyucu ve Hz. Hatice (ra) gibi sevgili dunyasını değiştirdikten sonra yapayalnız kalan Habibini (asm) teselli etmek icin Rabbi huzuruna almıştı. Arkasından hicret gelmiş, Medine’de yeni bir dunya kurulmuştu. O sıkıntılar yaşanmasaydı Mi’rac gercekleşmez, hicret uzadıkca uzar, Medine ufuklarda kaybolurdu. Sabret. DuÂlarım kabul olmadı, diye umutsuzluğa kapılma. Mi’rac yakında. Dunyada gormediğin guzellikler goreceksin.

Atlar ve ağaclar her daim ayakta, kıyamda, namazdadır. Efendimizi (asm) Mi’raca cıkaran bir Burak’tı. Kul namazda sabırla kıyamda durur. Sabrı at olur, Mi’raca yukseltir. Ağac başını eğmediği icin meyvelidir. Başını eğme. DuÂların kabul edilecek, sıkıntılı gunler meyvesini verecek.

SEVENLER BİRBİRİNİN HABİBİ VE TABİBİDİR

Cocuk doktordan ilÂc ister. Uygunsa verilir, değilse daha iyisi verilir. Sen cocukca şeyler istiyorsun Rabbinden. Vermeyince de kusuyorsun. Dilini duÂdan, kalbini habibinden (sevgili), ruhunu tabibinden (doktor) cekiyorsun. Rabbin seni senden daha iyi tanıyor. Neye, ne kadar ve ne zaman ihtiyacın olduğunu daha iyi biliyor. Gerekeni gerektiği zaman ve zeminde verecek, endişelenme.

Bediuzzaman ve talebeleri 1943’te Denizli Hapsine girer. Ustad, doğum vakti kadar kalacağız der, bileti keser. Dediği cıkar. Dokuz ay on gun sonra tahliye olurlar. Hapis ‘Meyve Risalesi’ni meyve verir. İlk kez hapse Medrese-i Yusufiye adını verilir. Boylece Yusuf (as) bir daha dunyaya gelir. Bazen insan kendini hapiste gibi hisseder. Rabbini habib bilene tabib olarak Rabbi yeter. Dertlerden Yusuf (as) gibi bir deva doğar. Sevenler birbirinin habibi ve tabibidir. Birbirini Habib ve Habibe bilince Yusuf’lar dunyaya gelir. Her dert hafif gelir.

Yusuf (as) dunyalar yakışıklısıydı. Rabbi, onu kendisi icin yaratmıştı. Ne var ki Yusuf’un kalbi Zuleyha’ya kaymıştı. Zuleyha, Yusuf’un imtihanı olur. Sevenler kıskanctır. Yusuf’un kalbine bir kadının girmesini kabullenememiş, Zuleyha’nın iftiraları eşliğinde saraydan zindana atılmıştır. Yusuf zindanda Zuleyha’dan MevlÂ’ya, Zuleyha sarayda Yusuf’tan peygamber Yusuf’a erer. Yusuf Peygambere (as) yakışır izzete, Zuleyha peygamber eşine yakışır iffete kavuşunca Rableri sarayda yollarını buluşturur. Her şey yoluna girmişken, Zuleyha ile sarayda Cennette gibi yaşarken Yusuf, Rabbinden Rabbini ister. Sana gelmek istiyorum, der. DuÂsı kabul edilir. Rabbi Yusuf’unu yanına alır. Evet, asıl olan Zuleyha ve saray değildir. İsteklerin gercekleşmesi değildir. Asıl olan dunyadan gecip Rabbe erebilmektir. Değil mi ki dunya mu’mine rahat yeri değildir. Zindan dediğin nedir ki. Zuleyha’sını yitirene zindan neylesin. Yusuf olana zindan neylesin.

Yusuf, Zuleyha’nın isteğine karşı “Rabbim zindan bunların beni kendine cağırdıkları şeyden daha sevimlidir. Kurdukları duzeni benden uzaklaştırmazsan onlara eğilim gosterir, boylece cahillerden olurum” demişti. Dunya turlu zevkleriyle kendine cağırırken Rabbimiz duÂya cağırıyor. Bana gel, diyor. Ne duruyorsun…

HABİB İLE HABİBE, İŞTE DUANIN GUCU!

Tarih Zuleyha-Yusuf, Leyla-Mecnun aşkları ile doludur. Aşk dediğin belÂdır, kalu belÂ’dandır, en buyuk imtihandır. Bazen duÂlar kabul olur, yollar buluşur, Cennet koşkleri kurulur. Bazen de cıkmaz yollara varılır. Dunya kocaman taş olur, ustune ustune gelir. Dayanacak duvar ararsın. Du duvardır. Duvar tek başına orulmez. Du tek taraflı edilmez. Habib ile Habibe birlikte du edecek ki duvar orulsun, ev kurulsun, evlilik olsun. Dunya zindanından Cennet bahcelerinden bir bahceye girilsin. Yusuflar, Zuleyhalar bahcelerde gezsin. Sabret duvar bitti. İş catıya, yani Rabbine kaldı. İş Rabbe kalmışsa o işi olmuş bil.

HZ. ZEYNEP (RA) İLE HZ. ZEYD’ İN (RA) EVLİLİĞİ

Efendimiz (asm), Ebu Talib’in kızıyla evlenmek istemişti. Fakat murad-ı İlÂhî başkaydı. Âlemleri kendisi icin yarattığı biricik Hz. Muhammed’ine (asm) Fatıma’yı nasip etmemişti. Etseydi belki de Hz. Hatice (ra) gibi Cennet hanımlarının efendisini vermeyecekti. Efendimizin (asm) fıtrat diliyle yaptığı duÂya en lÂyık Hatice’ydi.

Hz. Zeynep’in (ra) kalbi Efendimizdeydi (asm). Otuzbeş yaşına kadar icten ice, sabırla, sessizce beklemişti. Kim bilir ne duÂlar etmiş, ne adaklar adamıştı.

Bir gun Sevgili (asm) kapıda gorundu. Gun bu gundu. DuÂlar kabul edilmişti. Butun ailede bayram sevinci vardı. Hz. Zeyneb’in kalbi yerinden cıkacak gibiydi. Fakat murad-ı Resulallah başkaydı. Ne var ki Efendimizin (asv) niyeti başkaydı. Hz. Zeynep’i Hz. Zeyd’e istemeye gelmişti. Hz. Zeynep ve ailesi buyuk hayal kırıklığı yaşar. Aile usûlunce bu işin olamayacağını hissettirir. Hz. Zeyneb ise peygamber hanımına yakışacak şekilde davranır. “Allah ve Resulunun hukum verdiği konuda siz bir soz soyleyemezsiniz. Ben Zeyd ile evlenirim.”

Evlilik bir yıl surer. İhtimal ki Hz. Zeyneb duÂlarına devam etmiştir. Bir kadın icin en zor şeyde kendini Sevdiceği (asm) icin feda ettiğinden Rabbi ondan razı olmuş, duÂlarını kabul etmiş, sabrının neticesinde onu Peygamberimize (asm) eş kılmış, nikÂhını da goklerde kıydırmıştır.

NikÂh haberi geldiğinde Hz. Zeynep elinde avucunda ne varsa ustundeki takılarla birlikte mujdeciye verir. Bilirim icinde bir Hz. Zeynep huznu vardır. ‘DuÂlarım kabul olmadı. İşler her gecen gun sarpa sarıyor’ diyorsun. Yusuf’u Zuleyha’sına goturen yol zindandan, Hz. Zeyneb’i Hz. Muhammed’e (asm) goturen yol Hz. Zeyd ile evlilikten gecmişti. Mujde! Goklerden haber var. Ceyizi, takıları, hediyeleri hazırla. DuÂların kabul edildi. NikÂhınız kıyıldı. Geriye duğun kaldı.

http://www.yeniasya.com.tr/mustafa-o...uzelsin_432355
__________________