Bediuzzaman Hazretleri 19. Soz’de Rabbimizi bize tarif eden uc buyuk, kullî muarriften bahseder. Kur’Ân, Peygamberimiz (asm) ve kÂinat kitabı. Mesnevî-i Nuriye isimli eserinde dorduncu bir muarrif olarak bunlara vicdanı da ekler.
Bu dort oğretici bize Rabbimizi tanıttırır.
KÂinat kitabını okuyan bilim insanları, Allah’a inanıyorlarsa eğer, inancları daha da artar. İmtihan sırrından dolayı laboratuvarda sebeplere dalıp san’atta boğulup, san’atkÂrı goremeyenler de olur elbette.
Okuduğum anekdotlar yukarıdaki hakikatleri hatırlamamı sağladı.
AL-İ İMRAN SÛRESİ
Biliyorsunuz ulkemizde bir universiteye adını da veren Birunî (973-1048) yaptığı calışmalarda dunyanın capını, cevresini ve eğimini şaşırtıcı bir hassasiyetle olcmuştur.
Birunî “Benim bilimle uğraşma sebebim Al-i İmran Sûresi 191. Âyettir” demiştir.
İlgili Âyet şoyledir: “Onlar ayaktayken, otururken ve yanları uzerine yatarken Allah’ı anarlar; goklerin ve yerin yaratılışı uzerinde duşunurler. Ve ‘Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yucesin, bizi ateşin azabından koru.’ derler.” (Al-i İmran Sûresi, 191.)
Birunî, Kur’Ân ile kÂinat kitabında Rabbini tanımış ve tanıtmıştır. Adı yuzyılları aşarak gunumuze kadar gelmiştir.
BATILI MUTEFEKKİRLER ALLAH’I ANLATIYOR TESADUFE YER YOK!
Nobel Odullu yazar Isaac Bashevis Singer, verdiği bir konferansta evrim tezini şu ilgi cekici hikÂye ile eleştirmiştir:
“Bilim adamları şimdiye kadar hicbir insanın ayak basmadığı ıssız bir ada keşfetmişler. Adaya ilk kez cıkan bilimciler gorduklerinden cok etkilenmişler. Vahşi hayvanlarla balta girmemiş ormanlar onlara cok carpıcı gelmiş. Sarp yamaclara tırmanıp etrafı gozden gecirmişler. Adada en ufak bir uygarlık izi bulamamışlar. Tam gemilerine donerlerken bir de bakmışlar ki kumsalda son model zarif bir kol saati duruyor. Hem de tıkır tıkır işliyor. Bilimciler icin ortada tek bir secenek kalıyor. Bu saat, pahalı deri kayışı, değerli camı, akrep ve yelkovanı, pili ve diğer parcaları ile kendiliğinden şans eseri tesadufen bu adaya geldi ve bu kumsala yerleşti. Başka alternatif yok!”
Singer hikÂyesinin sonunda şu yorumu yapıyor: “Her saati yapan bir saatci vardır.”
MUHTEŞEM BİR DUNYA
1997 Nobel Fizik Odulu’nu “Atomları lazer ışığıyla soğutma” alanında arkadaşı ile birlikte yaptığı calışma ile kazanan fizikcidir.
Odulunu kazandıktan sonra katıldığı bir basın toplantısındaki şu sozleriyle tarihe gecmiştir:
“Allah, bize icinde yaşayabileceğimiz ve keşfedebileceğimiz muhteşem bir dunya verdi”
KÂŞİFLER
Gunumuz Amerikalı matematikcilerinden olan William Dembski’nin araştırmaları felsefeden ilahiyata kadar geniş bir alanı ihtiva ediyor.
Dembski, bilimin dunyayı anlamaya calıştığını ve bilim adamlarının da ancak birer kÂşif olduklarını savunarak şoyle der: “Dunya, Allah’ın eseridir. Bilim adamları ise dunyayı anlamaya calışırlar, kÂşiftirler.”
ALLAH’A İNANIYORUM
Saint Johannes Universitesi’nde calışan, Amerikan Cerrahlar Birliği uyesi Prof. Ernest, yaptığı bilimsel calışmalar sonunda guclu bir Allah inancı kazanmıştır.
Prof. Ernest inancını şoyle acıklamıştır: “Ben Allah’a hic kuşku duymadan kesin olarak inanıyorum. Bu inancım uğraştığım bilim dalının beni doğruladığı ve kuvvetlendirdiği bir imandır…
İşte soruya cevap veriyorum: Evet, kÂinatta bir Yaratıcı vardır.
http://www.yeniasya.com.tr/yasemin-g...-okuyor_433024
__________________
PDU ® Kur’Ân kÂinatı okuyor
Dini Sohbetler0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- PDU ® Kur’Ân kÂinatı okuyor
-
12-09-2019, 06:55:31