Cuma namazının gecerli olmasının şartlarından biri de, cumanın farz olan namazından once hutbe okumaktır. Şoyle ki, Vaktin girmesinden sonra mevcut cemaatin huzurunda bir hutbe okunması gerekir. Bunun icindir ki, hutbe okunurken cemaat bulunmayıp da sonradan namazda bulunacak olsalar, namazları caiz olmaz.
Cemaatin hutbeyi işitmesi şart değildir. Sadece hazır bulunmaları yeterlidir. Hutbe esnasında bir mukellef erkeğin, misafir olsa dahi, bulunması yeterli gorulmektedir.
Cuma hutbesinin ruknu, İmamı Azam’a gore, Allah’ı zikirden ibarettir. Onun icin hutbe niyeti ile yalnız: “Elhamdulillah” yahut “Subhanallah” yahut “La ilahe illalah” denilecek olsa, yeterli olur. İki İmama (İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed’e) gore, hutbe denilecek derecede uzunca bir zikirden ibarettir. Bunun en az olan derecesi, Tahiyyat mikdarı hamd ve salavat ile Muslumanlara duadır.
Hutbenin vacibleri, hatibin taharet uzere bulunması, avret sayılan yerlerin ortulu olması ve hutbeyi ayakta okumasıdır.
Hutbenin sunnetleri de, hutbeyi iki kısma ayırmak ve bunlar arasında bir tesbih veya uc ayet okunacak kadar bir zaman oturmaktır. Bu bakımdan buna iki hutbe denir. Bu iki hutbeden her biri hamdi, kelime-i şehadeti, salÂt ve selÂmı kapsamalı. Birinci hutbe, bir ayetin okunması ile insanlara oğut vermeyi, ikinci hutbe de Muslumanlara duayı kapsamalıdır.
Ayrıca imamın sesi, ikinci hutbede birinci hutbedekinden daha hafif olmalıdır. İşte bunlar hutbenin sunnetlerindendir.
Her iki hutbeyi uzatmamak da sunnettir. Hatta hutbeyi “Hucurat” suresi ile “Buruc” suresine kadar olan surelerin herhangi birinden uzunca okumak, ozellikle kış mevsiminde, mekruhtur. Cemaati bıktırmak uygun değildir. Cemaatin acele gorulecek işleri olabilir. Onları camide fazla tutmak, cuma namazlarına devamlarına engel olacağından yersiz bir iş olur. Hatip olan şahıs bunları duşunmelidir. Sozlerinin sonu, onceki sozleri unutturacak ve kıymetten duşurecek şekilde hutbesi uzun olmamalıdır. Hutbenin kısa ve cemaate faydalı bir tarzda hazırlanması, hatibin ehliyet ve faziletine delildir. Bu konudaki bir hadisi şerifin anlamı şoyledir:
Alıntı:
“Namazının uzun, hutbesinin kısa olması bir kimsenin anlayışlı bir din alimi olduğunun alametidir. Artık namazı (cemaate ağır gelmeyecek şekilde) uzatınız, hutbeyi de kısa okuyunuz. Gercekten bazı sozler, sihir gibi kalpleri etkiler.” (Muslim, Cuma 47)
İşte boylece hutbeler, belÂgat ve mana bakımından ruhları kazanacak bir halde bulunmalıdır.
Ashabı kiramdan (CÂbir bin Semure’den) rivayet edildiğine gore, Peygamber Efendimiz’in namazı da, hutbesi de orta bir halde idi. Cok kısa ve cok uzun olmaktan beri idi. (bk. NesÂî, Cuma 31)
Hatip, ezan okunup tamamlanıncaya kadar minberde oturur. Sonra ayağa kalkar. Sonra gizlice “Euzu” cekerek aşikÂra hamd ve senada bulunur. Hutbesini cemaata karşı soyler. Hutbe bitince ikamet yapılır. Bunlar da hutbenin sunnetlerindendir. Hatibin hutbe sunnetlerini gozetmemesi veya dunyalık konuşmalarda bulunması mekruhtur.
Hutbeyi okuyan kimse duaları acık veya gizli okuyabilir. Ancak acıktan dua ettiği zaman cemaat amin diyecekse bunu gizli yapar. Boylece cemaatin amin demesine engel olmuş olur. Cunku, hutbe okunurken insanların konuşmaları, tesbih cekmeleri, aksırıp “Elhamdulillah” diyene “Yerhamukallah” demeleri, selam almaları ise mekruhtur.
Hutbe okunurken Peygamber Efendimize salavat getirmek ve yapılan duaya amin demek de mekruhtur.
Eğer salavat getirmek ve amin demek gerekiyorsa, bu kalben okunur; dil ile teleffuz edilmez.
Hutbede duada bulunmak sunnettir. Ancak bu dua esnasında cemaatin susması daha uygun olur.
Ebû Hureyre (r.a.), Peygamberimizin şoyle dediğini haber vermiştir:
“İmam hutbe okurken, sen (yanıbaşında konuşan) arkadaşına: “Sus!” desen boş laf etmiş olursun.” (BuhÂrî, Cuma 36, Muslim, Cuma 11)
Ebû Hureyre (r.a.) Allah’ın Elcisi’nin şoyle dediğini rivayet etmiştir:
“Kim guzelce abdest alır, cumaya gider, dinler ve susarsa, o cumadan bir onceki cumaya kadar olan gunahları bağışlanır ve buna uc gun de ilave edilir. Kim bir taşa dokunursa boş iş yapmış olur.” (Ebû Davûd, Cuma 1050)
Hz. Ali’nin (r.a.) Kufe ‘de minberden şoyle hitap ettiği rivayet edilir:
Alıntı:
“Cuma gunu olduğunda şeytanlar bayraklarıyla birlikte carşı pazarı dolaşır, insanları cumaya gitmekten alıkoyacak bir kısım bahaneler ortaya cıkarır. Melekler de erken cıkar, mescidin kapısında oturur, imam minbere cıkıncaya kadar birinci saatte ve ikinci saatte gelenleri kaydederler. Kişi imamı gorup işiteceği bir yere oturur, sesini cıkarmaz ve lağivde bulunmazsa iki sevap kazanır. İmamı gorup işiteceği bir yere yerleşir de lağiv yapar, susmazsa bir gunah kazanır. Cuma gunu arkadaşına “sus” diyen lağivde bulunmuş olur. Lağivde bulunanın bu cumadan alacağı kalmaz.”
Hz. Ali (r.a.) sozunu şoyle bitirdi:
Alıntı:
“Allah’ın Elcisi’nin boyle soylediğini işitmiştim.” (Ebû Davûd, Cuma 1051)
Camiye giden kimse, eğer hutbeye başlanmamışsa, başkalarını rahatsız etmemek şartı ile hatibe yakın yere kadar gidebilir, değilse bulabildiği yerde oturur. Fakat yer bulamaz ve ilerdeki saflarda boşluk bulunursa, zaruret gereği bu boş yerlerden birine gidebilir.
Hatip minbere cıkınca, cemaatin dinleyip susması, selamlaşmaması, nafile namaz kılmaması gereklidir. Oyle ki, hutbede Peygamber Efendimizin mubarek isimleri anılınca, dinlemekle yetinmeleri daha faziletlidir. İmam Ebû Yusuf’dan bir rivayete gore, bu durumda gizlice salat ve selam getirilir.
Buna gore:
Cuma gunu hatibin dikkatle dinlenmesini, “hatip minbere cıktığı andan namaz bitinceye kadar” bir butun olarak değerlendiren Hanefiler, namazda haram olan her şeyin hutbede de haram olduğunu esas alarak; cemaatin konuşmayıp susması, selam alıp vermemesi, nafile namaz kılmaması gerektiğini, ancak hutbede dua edilirse veya Hz. Peygamber’in ismi zikredilirse gizlice salÂtu selam okunabileceğini ve hatibin duasına yine gizlice kendi işitebileceği bir sesle ‘Âmîn’ denebileceğini soylemektedirler. (AlÂuddin İbn Abidin, el-Hediyyetu’l-AlÂiyye, 155-156).
Bu nedenle yapılan duaya kendi işitebileceği tarzda “amin” demekte sakınca yoktur.
islamveihsan
__________________
Cuma hutbesinde konuşmanın ve başka şeylerle uğraşmanın hukmu nedir?
Dini Sohbetler0 Mesaj
●40 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- Cuma hutbesinde konuşmanın ve başka şeylerle uğraşmanın hukmu nedir?
-
12-09-2019, 06:48:58