Yonetici apartmanı kamusal alan yaptı

İzmir'de kıyafet ve inanc ozgurluğunu zedeleyen ve bu kadarına da pes dedirten bir olay yaşandı. Apartman yoneticisi, kapıcının ailesine başortusu yasağı koydu.


07 Haziran 2009 12:24


MUSTAFA YUKSEL'in haberi

Konak ilcesi Yağhaneler semtindeki bir apartmanın yoneticisi, 'kapıcılık hizmet yonetmeliği'ne başortusu yasağını da soktu. Başortusunu 'siyasi simge' olarak değerlendiren kadın yonetici, uyulmaması halinde işten atılma gerekcesi sayılan yonetmeliğe şunları yazdı:

"Kendisi, eşi ve cocukları takke, şalvar, takunya, kotu terlikle dolaşamaz. Eşi ve kızları, siyasal simge haline gelen turban ve benzerlerini kullanamaz. Dinî inanc ve ibadetini herkesin gozu onunde yapamaz, işlerine mazeret olarak gosteremez."

Olay Eskiizmir Caddesi'ndeki Oz-Ter Apartmanı'nda yaşandı. Corumlu Naki Seriner, 2002 yılında goc ettiği Ceşme'de guvenlik gorevlisi olarak calışıyordu. Cocuklarının okul problemi baş gosterince gecen yıl İzmir'e taşındı ve 4 Ağustos'ta Oz-Ter Apartmanında işe başladı. Yoneticisi Figen Tuzun, kendisini işe alırken soz konusu sozleşmeyi imzalattı. Aradan 1 yıl bile gecmeden de gorevine son verdi. Naki Seriner, İzmir 4. Noterliği'nden gelen 28 Mayıs 2009 tarihli ihbar mektubuyla şaşkına dondu. 'İş akdinin sona erdirildiği' tebliğ ediliyordu. Kanunen 4 ay olması gereken ihbar tazminatının 4 hafta şeklinde odeneceği bildiriliyor, 15 gun icinde apartmandaki daireyi tahliye etmesi isteniyordu. Gerekce olarak İş Kanunu'nun 25. maddesini ihlal etmesi gosteriliyordu. Ancak Seriner, işsiz kalmasını yonetmeliğe bağlıyor. Yoneticinin daha once kendilerini ziyarete gelen annesine tepki gosterdiğini, kıyafetini beğenmediğini ileri suruyor. "Uc ay once eşimin ağabeyi ve eşi bizi ziyarete gelmişti. Yonetici, yengemizin başortusunu problem yaptı, cıkarmasını istedi. Birkac gunluğune gelen misafirlerin, uzun sure kalmamasını talep etti. Başortusu takmamalarını, gerekirse gelip başından alacağını soyledi. Ben de polise gittim ama bir işlem yaptırmadım. İşten kovulmamızın başlangıcı bu olaydır." diyor.


Yonetici Figen Tuzun ise yonetmelikteki hukmu savunuyor. Bunun ozel bir şart olduğunu, sozleşmenin okutularak imzalatıldığını ve kapıcının o şekilde işe başlatıldığını anlatıyor. Kapıcının akrabalarının binaya gelerek uzun sure kalamayacağını dile getiren Tuzun, Naki Seriner'in kendisine saygısızlık ettiğini, kapısını tekmelediğini iddia ediyor. Tuzun, 'Turbanı siyasî simge olarak mı algılıyorsunuz?' sorusuna, 'bazı kişilerin taktığı tuhaf şeyler olduğunu, bunların hoş olmadığını ve bir kadın olarak yakıştıramadığı' karşılığını veriyor. Apartmana başortulu gelenlere de karışmadığını vurguluyor. Apartman sakinleri ise yoneticiye itaatsizlik sebebiyle kapıcının işine son verildiğini soyluyor.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 'Eşit Davranma İlkesi' başlıklı 5. maddesi, iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi duşunce, felsefi inanc, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılmasını yasaklıyor.