Hazret-i Ali'yi sevdiğini soyleyip, diğer EshÂb-ı kirÂma duşmanlık besleyen, onlar hakkında kotu sozler soyleyen şîanın kollarından. On iki imÂmın dorduncusu olan ZeynelÂbidîn'in oğlu Zeyd'e tÂbi olan ve hazret-i Ali, EshÂbın en efdalidir (ustunudur) ; bununla berÂber Ebû Bekr, Omer, Osman'ın (r.anhum) hilÂfetleri (halîfelikleri) de cÂizdir diyen fırka. İmÂmetin (halîfeliğin), ZeynelÂbidîn'den sonra oğlu Zeyd'e ve onun soyundan gelen kimselere Âit olduğunu soylemelerinden dolayı Zeydiyye adı verilmiştir.
Hazret-i Huseyn'in oğlu İmÂm-ı ZeynelÂbidîn'in vefÂtından sonra, hazret-i Ali taraftÂrı olduklarını soyleyip, diğer EshÂb-ı kirÂma karşı kotu sozler soyleyenler, Âlim ve fakîh bir zÂt olan oğlu Zeyd'in etrÂfında toplandılar. Muslumanların parcalanmas ını isteyen munÂfıklar, Zeyd bin ZeynelÂbidîn'in ilim icin ceşitli memleketlere yaptığı seyÂhatleri bahÂne ederek onun hilÂfete gecmek icin etrÂfına adam topladığını soyleyerek halîfeyi aleyhine kışkırttılar. Zeyd bin ZeynelÂbidîn Kûfe'ye gelince, Ehl-i beyt taraftÂrı gozuken ve EshÂb-ı kirÂmın bÂzılarına kotu sozler sarf eden kimseler onu halîfeye karşı kışkırtarak halîfe tarafından yakalattırılacağını soylediler. Zeyd bin ZeynelÂbidîn bu endişeyle hazırlanmaya başladı. Kendisine taraftÂr gozuken on beş bin kadar kimse bîat etti. Halîfe Hişam bin Abdulmelik de, Zeyd bin ZeynelÂbidîn ve taraftÂrları uzerine kuvvet gonderdi. Halîfenin askerleri Kûfe'ye yaklaştıkları sırada, kendisine taraftÂr gozuken EshÂb-ı kirÂm duşmanları ona; "Ebû Bekr v e Omer'e (r.anhumÂ) duşman ol!" dediler. Zeyd bin ZeynelÂbidîn; "Buyuk dedem olan Resûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem sevdiği iyi kimselere duşmanlık edemem" cevÂbını verdi. Onları bu tur sozler sarf etmekten men etti. Bunun uzerine dort yuz ki şi hÂric diğerleri savaş alanını terk ettiler. Bu kimselere ayrılanlar, terk edenler mÂnÂsında RÂfızîler denildi. Hazret-i Zeyd'in yanında kalanlara ve sonradan onların yolunda olduklarını soyleyip Ehl-i sunnetten (Peygamber efendimizin ve EshÂb-ı kirÂmın yolundan) ayrılanlara Zeydî, bu fırkaya da Zeydiyye adı verildi. Zeyd (r.aleyh) bu savaşta şehîd edildi. (Abdulazîz Dehlevî-ŞehristÂnî

Zeydiyye fırkası mensubları 864 (H.250)'de Taberistan bolgesinde isyÂn ettiler. Bağımsızlıklarını îlÂn edip, Zeydiyye Devleti'ni kurdular. Daha sonraki asırlarda da fırka olarak devÂm eden Zeydiyye fırkası mensûbları zamanla Yemen'de hÂkimiyet kurdul ar. (Abdulazîz Dehlevî

Zeydiyye fırkasının temel goruşleri şunlardır: Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem isim ve şahsını belirtmek sûretiyle yerine bir imÂm (halîfe) vasiyet etmiş değildir. Onun icin imÂm, ancak vasıfları ile tanınabilir. Taşıdığı vasıflar îti bÂriyle imÂm, hazret-i Ali'dir. Hazret-i Ebû Bekr ve hazret-i Omer'in halîfeliklerini kabûl ederler. Buyuk gunÂh işleyen kimse tam mÂnÂsı ile tovbe etmedikce temelli olarak Cehennem'de kalacaktır. (Abdulaziz Dehlevî, AbdulkÂdir BağdÂdî

__________________