Herhangi bir işin dîne (İslÂmiyet'e) uygun olup olmadığına dÂir muftî tarafından verilen cevÂb.
Elini goğsune koy! HelÂl şeyde kalb sÂkin olur. HarÂm şeyde carpıntı olur. Şubheye duşersen yapma! Din adamları fetv verseler de yapma! (Hadîs-i şerîf-MektûbÂt-ı Ma'sûmiyye)
Bir kimseye cÂhilÂne bir sûrette fetv verilse, bunun gunÂhı, fetvÂyı verene Âit olur. (Hadîs-i şerîf-İbn-i MÂce)
Fetv veren Âlime muftî denir. Muftînin muctehid (Kur'Ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerden hukum cıkarabilen bir Âlim) olması lÂzımdır. Boyle olmayana muftî denmez, fetvÂyı nakledici denir. Bunlar fetvÂları meşhûr fıkıh kitablarından alırlar, muctehidle rin sozlerini bildirirler. (İbn-i HumÂm)
Fıkıh kitablarına uymayan fetvÂlar yanlıştır. Bunlara bağlanılmaz. (AbdurrahmÂn Silhetî

Din ilminde konuşan kimse, Allahu teÂlÂnın kendisine; "Benim dînimde sen nasıl fetv verdin, nasıl soz soyledin?" suÂlini sormıyacağını zannediyorsa, dinde gevşeklik etmiş olur. (İmÂm-ı a'zam Ebû Hanîfe)
Yetmiş imÂm (Âlim) şÃ‚hidlik etmeden, fetv vermeğe başlamadım. (İmÂm-ı MÂlik)
Din ve duny işlerinde bilmiyerek fetv verene melekler lÂnet eder. (HÂdimî

__________________