Ozellikle son yıllarda yaşanan guvenlik ve gizlilik ihlallerinden dolayı Mark Zuckerberg’in adını sıkca anıyoruz. Bazılarımız ihlaller neticesinde verilen para cezasının yeterli olmadığını duşunurken diğerleri cezanın yalnızca para cezası olmaması goruşunu taşıyor.
Bahsettiğimiz ikinci goruşu taşıyan bir isim de ABD'li Senator Ron Wyden. Wyden, Willamette Week ile yaptığı bir roportajda Mark Zuckerberg’in Amerikalılara gizlilik konusunda defalarca yalan soylediğini ve tum cezaların Mark Zuckerberg’e yansıtılması gerektiğini savundu. Yalnız Wyden bir noktayı ozellikle vurguladı: hapis cezası.
Wyden bu goruşunu Communications Decency Act’in (İletişim Kararı Yasası) 230. bolumu hakkında konuşurken dile getirdi. Bu yasa, Facebook gibi cevrimici platformlara kullanıcıları tarafından yayınlanan iceriğe karşı geniş dokunulmazlık hakkı sağlıyor. Ron Wyden ise bu yasayı yazan kişilerden biri ve en başından beri yasayı olumune savunuyor.
[h=2]Yasanın 230. bolumu oldukca fazla tartışılıyor:[/h]
Yasanın 230. bolumu ise son yıllarda en cok tartışılan şeylerden biri. İnternet ilk cıktığı gunlerde yeni olduğundan ve her yerde bulunmadığından, internet platformlarını iceriklerden kaynaklanan hukuki işlemlerden koruma fikri bircok insana mantıklı gelmiş.
Ancak gecirdiğimiz son on sene icinde internetin dezavantajları su yuzune daha belirgin halde cıkmaya başladı. Dolayısıyla bircok sesten 230. bolumun kaldırılması gerektiği uyarıları yukseliyor.
[h=2]Cozum nerede?[/h]
Wyden cozumun, şirketlerin tuketicilere ve yatırımcılara karşı durust olmalarını gerektiren yasalar gibi yasaların daha kuvvetli şekilde uygulanmasında olduğunu soyluyor. Senator, şirketin finans durumu hakkında yalan soyleyen yoneticilerinin şahsi olarak sorumlu tutulmasını sağlayan yasalardan bahsetti. Ancak Wyden, gizlilik ihlali sonucunda sert cezalar sağlayan herhangi bir yasa soylemedi.
ABD’de gizlilik sorunlarıyla ilgilenen ana kurum, Facebook’a 5 milyar dolar ceza kesen Federal Ticaret Komisyonu (FTC). Ulkenin medya dunyasında donen haberlere gore ise FTC, Facebook’un taahhutleri bozması halinde Zuckerberg’i kişisel olarak sorumlu tutacak hukumlerin arayışındaydı. Ancak Facebook’un yapılan teklifleri kabul etmemesi sonucunda Zuckerberg’e şahsen dokunmayan bir karar alındı.