1. Allahu teÂlÂnın EsmÂ-i husnÂsından. Lutf ve ihsÂn edici, dÂim guzel muÂmelede bulunan.
Allahu teÂl Âyet-i kerîmelerde meÂlen buyurdu ki:
Gozler O'nu idrÂk edemez. Ama O, gozleri idrÂk eder. O latîftir, (her şeyden) haberdÂrdır. (En'Âm sûresi: 142)
Allah kullarına cok latîftir. Kimi dilerse onu rızıklandırır. Kuvvetli, guclu ancak O'dur. (Şûr sûresi: 19)
Allahu teÂlÂnın rahîm, hakîm ve latîf olduğuna inanmak, tevekkulun esaslarındandır. O'nun inÂyeti (yardımı), şefkati, karıncadan insana kadar, her mahlûka, yarattığına yetişir. Kullarına olan merhameti, iyiliği; bir ananın yavrusuna olan merhÂmetinde n daha coktur. Lutfu, merhameti o kadar coktur ki, dunyÂyı ve dunyÂda olan herşeyi en iyi şekilde yaratmıştır. (İmÂm-ı GazÂl&#238
El-Latîf ism-i şerîfini soylemeye devÂm edenin uzuntu ve elemi gider, rahat ve huzur bulur. (Yûsuf NebhÂn&#238
2. Yumuşak, hoş, guzel, nÂzik. Âdem oğlu ac gozunu, yeryuzune kıl bir nazar, Gor bu latîf cicekleri, hangi kuvvet yapar, bozar.
(M. Sıddîk bin Saîd)
3. Gozle gorulmeyen.
Melekler cismdir, latîftir. Gaz hÂlinden de daha latîftirler. NûrÂnîdirler. Diridirler, akıllıdırlar, insanlardaki kotulukler meleklerde yoktur. (MevlÂn HÂlid-i BağdÂd&#238
__________________