Hukûmeti, idÂreyi kuvvet zoru ile ele geciren kimse, sultan. Buna halîfe-i cÂire de denir.
Biz bu işe peygamberlikle ve Allah'ın rahmeti ile başladık. Bundan sonra hilÂfet ve rahmet olur. Ondan sonra, melik-i adûd olur. Ondan sonra da, ummetimde zulm, işkence ve fesÂd olur. İpekli giymek, icki icmek ve zin helÂl yapılır ve yardımcıları cok olur. KıyÂmete kadar boyle gider.
(Hadîs-i şerîf-İzÂlet-ul-HafÂ)

Hazret-i MuÂviye'nin melik (sultan, devlet başkanı) olacağına hadîs-i şerîfle de işÃ‚ret vardır. Bunun icin hazret-i MuÂviye, hazret-i Hasen hilÂfeti (halîfeliği) kendisine teslim ettikten ve EshÂb-ı kirÂm oy verdikten sonra, halîfe-i Âdil olmuştur. B u buyuk sahÂbiye melik-i adûd demek ve bu kelimeye zÂlim gibi ağır mÂnÂlar vermek buyuk iftirÂdır. Hele melik-i adûdu azgın kral diye tercume etmek ise, buyuk bir hat ve yanlıştır.
(ŞÃ‚h Veliyyullah Dehlev&#238

__________________