De ki, Rabbim; butun fuhşiyÂtı (kufur ve nifakı) acığını ve gizlisini, her turlu gunÂhı, haksız isyÂnı ve Allahu teÂlÂya hicbir zaman bir burhan indirmediği herhangi bir şeyi ortak koşmanızı ve bilmediğiniz şeyleri Allahu teÂlÂya isnÂd etmenizi, harÂm etti. (A'rÂf sûresi: 33)
Cok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri harÂmdır. Sonra ellerini kaldırıp, du ederler. Boyle du nasıl kabûl olunur? (Hadîs-i şerîf-KimyÂy-ı SeÂdet)
İnsan, harÂm işlemeği kalbinden gecirir, Allah'tan korkarak yapmazsa, hic gunÂh yazılmaz. HarÂmı işleyince, bir gunÂh yazılır. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Allahu teÂlÂ, harÂm olan şeylerde size şif yaratmamıştır. (Hadîs-i şerîf-BuhÂrî

HarÂmlardan sakınmak, akıllıların şÃ‚nından, şereflilerin tabiatındandır. (Hazret-i Ali)
HarÂmda şif yoktur. (İmÂm-ı RabbÂnî

HarÂmdan bir altını sÂhibine vermek, yuz altın sadaka vermekten fazîletlidir, iyidir. (İmÂm-ı RabbÂnî

DunyÂda harÂm işleyen kimse, Âhirette ondan mahrûm kalır. Burada helÂl şeyleri kullananlar, orada o şeylerin hakîkatine kavuşur. MeselÂ, bir erkek dunyÂda harÂm olan ipeği giyerse, Âhirette ipek giymekten mahrûm edilir. İpek ise, Cennet elbisesidir. O hÂlde, bu gunÂhtan temizlenmedikce, Cennet'e girilemez demektir. Cennet'e giremeyen de Cehennem'e gider. Cunku, Âhirette, bu ikisinden başka yer yoktur. (Seyyid Abdulhakîm ArvÂsî

__________________