Allahu teÂl Kur'Ân-ı kerîmde meÂlen buyuruyor ki:

Ey Habîbim! Ehl-i kitÂb olan yahûdî ve hıristiyanlara soyle: SemÂvî kitaplar ve Resûllerde ihtilÂf (ayrılık) olmayıp, bizimle sizin aranızda berÂber olan kelimeye gelin. Şoyle ki: "Allahu teÂlÂdan başkasına ibÂdet etmeyelim ve hicbir şeyi O'na şerik, ortak koşmayalım, Allah'ı bırakıp da icimizden hic kimseyi (kimimiz kimimizi) Rab'lar edinmiyelim" deyiniz. Eğer Ehl-i kitÂb bu kelimeden yuz cevirirlerse (o halde) şoyle deyin: "ŞÃ‚hid olun, biz gercek muslumanlarız." (Âl-i İmrÂn sûresi: 64)

YÂ MuÂz bin Cebel! Sen, ehl-i kitÂbdan bir kavme gidiyorsun. Onları ilk dÂvet edeceğin şey, Allahu teÂlÂya ibÂdet etmeleri olsun. Allahu teÂlÂyı tanıdıkları zaman, onlara beş vakit namazın farz olduğunu soyle. Bunu da yaparlarsa, mallarından alıp, fakirlerine vereceğin zekÂtın farz olduğunu soyle. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ul-EvliyÂ)

Ehl-i kitÂb, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin peygamber olduğunu bilirler. Fakat inadları ve hasedleri yuzunden inanmazlardı. (İmÂm-ı RabbÂn&#238
__________________