Allahu teÂlÂnın Âdet-i ilÂhiyyesi şoyledir ki, her şeyi bir sebeble yaratmaktadır. Fakat sebeblerin, vÂsıtaların, O'nun yaratmasına hic te'sirleri yoktur. O'ndan başka yaratıcı yoktur. (Seyyid Şerîf CurcÂnî

Rızık, maÂşa, mala, calışmaya bağlı değildir. Boyle olmakla berÂber, calışmak farzdır. Cunku Ef'Âl-i ilÂhiyye (Allahu teÂlÂnın işleri) sebebler altında meydana gelir. Âdet-i ilÂhiyye boyledir. Sebebleri aramak ve oğrenmek istememek Âdet-i ilÂhiyyeyi bozmak olur. (İmÂm-ı GazÂlî

Allahu teÂl her şeyi bir sebeb altında yaratmaktadır. Bir iş yapmak ve bir şeyi elde etmek icin bu işin sebeblerine yapışmak lÂzımdır. Mesel buğday elde etmek icin tarlayı surmek, ekmek, ekini bicmek lÂzımdır. İnsanın işleri, Allahu teÂlÂnın bu Âde t-i ilÂhiyyesi icinde meydana gelmektedir. (Muhammed Ma'sûm-i FÂrûkî

Âdet-i ilÂhiyye şoyledir ki, insan nasıl yaşadı ise, oyle can verir. Bunun aksi olmuş ise de nÂdirdir. Mûcize ve kerÂmet gibi şeyler ise, Âdet-i ilÂhiyye dışında meydana gelir. (Şerefeddîn Yahy Munîrî

Allahu teÂlÂnın Âdet-i ilÂhiyyesindendir ki, fitne ve fesad sebebiyle gelen zelzele, kıtlık gibi musîbet ve felÂketler umûmî olur. İyi kotu herkese gelir. Sebeb olanlara cezÂ, sebeb olmayanlara, mÂzur gorulenlere yÂni fitnenin cıkıp yayılmasına mÂni olamayarak, kalbleri ile buğz edenlere şehîdlik nasîb olmak uzere mukÂfÂtdır. (Abdulhakîm ArvÂsî

__________________