Kur'Ân-ı kerîmde meÂlen buyruldu ki:
A'rÂf uzerinde bir takım kimseler vardır ki, onlar Cennet ehlini (mu'minleri) yuzlerinin beyazlığı ile, Cehennem ehlini, yuzlerinin siyahlığı ile tanırlar. Henuz Cennete girmemişler fakat oraya girmeyi şiddetle arzu ederler. Cennet ehline selÂmun aleykum diye seslenirler. Gozleri Cehennemliklere cevrildiği zaman; "Ey Rabbimiz! Bizi zÂlimler (kÂfirler) ile berÂber (Cehennem'e) koyma" derler. A'rÂf eshÂbı (ehli) , yuzlerinin (karalığından) tanıdıkları kÂfirlerin ileri gelenlerine; " (DunyÂda iken malca ve evlatca ve yardımcılar bakımından) cokluğunuz (hak soze yÂhut halka karşı yaptığınız) kibriniz (buyuklenmeniz) size fayda vermedi" (diye) seslenirler. (A'rÂf sûresi: 46-48)
A'rÂf ehlinin kimler olduğu hakkında değişik rivÂyetler vardır. Bunlardan birisi şoyledir: A'rÂf ehli, sevÂbları ile gunÂhları eşit olup, iyilikleri Cehennem'e girmelerine mÂni olan, fakat Cennet'e girmelerine de yetmeyen mu'minlerdir. Sonra Allahu t eÂlÂnın ihsÂnı ile Cennet'e girerler. Cennet'e en son girecek olanlar bunlardır. (SenÂullah Dehlevî

__________________