Bir koylu, Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına geldi. Kardeşinin ağır hasta olduğunu soyledi. "Hastalığı nedir?" buyurdukta, cin carpması dedi. "Kardeşini buraya getir" buyurdu. Resûl-i ekrem bÂzı Âyetleri okuyup, hastaya ufledi. Hemen iyi olup kalktı. Bu Âyet-i kerîmeler şunlardır:FÂtiha, Bekara sûresi başından dort Âyet, (Ve ilÂhikum) 'den başlayarak ( Ya'kılûn 'e) kadar, iki def 163 ve 164. Âyetleri, Âyet-el kursî ( HÂlidûn 'e) kadar, Bekara sûresi sonundaki (Lillahi) 'den başlayan uc Âyet, Âl-i İmrÂn sûresinin (şehidallahu) ile başlayan on sekizinci Âyeti, A'rÂf sûresinin (İnne Rabbekum) ile başlayan elli dorduncu Âyeti, Mu'minûn sûresinin (Fe-teÂlellahu) ile başlayan yuz on altıncı Âyeti, Cin sûresinin (Ve ennehû teÂlÂ) ile başlayan ucuncu Âyeti, SÂffÂt sûresinin başından on Âyet, Haşr sûresinin sonunda (HuvallÂhu) ile başlayan uc Âyet, İhlÂs ve Mu'avvizeteyn sûreleridir. Abdest alıp, yedi istigfÂr ve on bir salevÂt okuyup hastanın sıhhatine niyyet ederek,guneş doğduktan ve ikindi namazından sonra gunde iki def Âyet-i hırzı okuyup hasta uzerine uflemeli, şif buluncaya kadar (kırk gun kadar) devÂm etmelidir. (Abdulazîz Dehlevî

__________________