
İmÂm kalkan gibidir. Namazı tam kıldırırsa; hem onun, hem sizin lehinize olur. Noksan kıldırırsa, sizin namazınız yine tamdır. Noksanlık ondan sorulur. (Hadîs-i şerîf-TaberÂnî

İmÂmın namaza dururken ve ruknden rukne gecerken ve selÂm verirken, cemÂat işitecek kadar sesini yukseltmesi sunnettir. Daha fazla yukseltmesi mekruhtur. KırÂeti guzel olan yÂni Kur'an-ı kerîmin harflerini tanıyan, tecvid ile okumasını bilen imÂm olur. Sesi guzel ve tegannî ile okuyan değil. (İbn-i Âbidîn)
2. Hadîs, fıkıh, kelÂm ve tefsîr ilminde ve tasavvuf gibi İslÂmî ilimlerden birinde en yuksek mertebeye ulaşan Âlim.
Dort buyuk mezheb imÂmına uymak, Kur'Ân-ı kerîme ve sunnete (Peygamber efendimizin emirlerine) uymanın t kendisidir. (AbdurrahmÂn Silhetî

3. Muslumanların devlet reîsi. (Bkz. Halîfe)
Huzeyfe; "YÂ Resûlallah! Fitne devrine ulaşırsam ne yapmamı emredersiniz" deyince; "Muslumanların cemÂatına ve imÂmına tÂbi ol!" buyurdu. (Hadîs-i şerîf-BuhÂrî ve Muslim)
İmÂm-ı Muslimîn: Muslumanların imÂmı, devlet reîsi, halîfe. (Bkz. Halîfe)
__________________