89. Allah da, "Her ikinizin de duası kabul edildi. Oyleyse durust olmakta devam edin ve sakın bilmeyenlerin yolunda gitmeyin" dedi.

90. İsrailoğullarını denizden gecirdik. Firavun da, askerleriyle birlikte zulmetmek ve saldırmak uzere, derhal onları takibe koyuldu. Nihayet boğulmak uzere iken, "İsrailoğulları'nın iman ettiğinden başka hicbir ilÂh olmadığına inandım. Ben de muslumanlardanım" dedi.

91. Şimdi mi?! Oysa daha once isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun.

92. Biz de bugun bedenini, arkandan geleceklere ibret olman icin, kurtaracağız. Cunku insanlardan bircoğu Âyetlerimizden gercekten habersizdir.

93. Andolsun, biz İsrailoğullarını cok guzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayrılığa duşmediler. Şuphesiz ki, ayrılığa duşmuş oldukları şeyler hakkında Rabbin kıyamet gunu aralarında hukmunu verecektir.

94. Eğer sana indirdiğimiz şeyden şuphe icinde isen, senden once Kitab'ı (Tevrat'ı) okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak gelmiştir. O hÂlde, sakın şuphe edenlerden olma!

95. Sakın Allah'ın Âyetlerini yalanlayanlardan da olma! Yoksa zarara uğrayanlardan olursun.

96,97. Şuphesiz, haklarında Rabbinin sozu (hukmu) gercekleşmiş olanlar, kendilerine butun mucizeler gelse bile, elem dolu azabı gorunceye kadar inanmazlar.

__________________