46. Bolum Ozeti

Tekin, Leyla, arkadaşları ve eşleri, ‘o gece’ cevrelerinde donenlerden habersiz yemeğe cıkıp, oldukca keyifli bir gece gecirirler. Gece bitip herkes evlerine dağılır. Ancak cok kısa bir sure sonra, Tekin’in en yakın arkadaşlarından biri –ki o gecenin baş aktorlerinden biridir- daha sonra kayıtlara ‘intihar’ olarak gececek bir cinayete kurban gider. Tekin ve Leyla, arkadaşları Celik’in cenazesinden sonra geride, sırlarla dolu bir cinayet ve huzunlu dostlar bırakarak, şehre donerler. Bu arada Vali Faruk Yazıcı, şehirdeki universite oğrencileri tarafından ‘yılın burokratı’ secildiği odul torenine katılır ve her zaman olduğu gibi gene kendine hakim olamayıp veryansın eder…

Ali Maruf ise sarsılan imajını, toplum karşında onarmak icin sosyal faaliyetlere ağırlık verip, bağış-yardım işlerine girer… Uyuşturucu ureten tesis, faaliyetlerine belirsiz bir sure icin ara vermiştir, bu da orgute aktarılan para kaynaklarının -en azından şimdilik- kesilmesi demektir. Teror orgutunun Beyto liderliğindeki dağ kadrosu ise kendi başlarının caresinin bakmak ve kendi kaynaklarını kendileri yaratmak zorunda kalırlar. Şehir, caddeleriyle sokaklarıyla artık onların yeni ‘av’ alanıdır.

Birkac hafta once Zeybek Yuzbaşı’nın, bir alışveriş merkezinin otoparkında uğradığı saldırıyla ilgili olarak emniyetin yuruttuğu soruşturmada, gercek gun ışığına cıkar. Guvenlik kamerası kayıtlarına yansıyan ihbarcının, Elmas’ın okul arkadaşı Osman olduğu anlaşılır. Muhbir deşifre edilmiştir.
Bu arada hÂl evlilik hayalleri kuran Sırma ve Erdal’ın onunde şimdi yeni bir engel vardır: Ali Maruf’un oğlu Veli icin actığı velayet davası!..

__________________