Emrah Serbes, yarattığı Behzat C. karakterini canlandıran Erdal Beşikcioğlu'nun yanı sıra Behzat C.'nin hayatındaki kadınları oynayan Ayca Eren (Şule), Pelinsu Pir (Gonul), Seda Bakan (Eda), Canan Erguder (Savcı Esra) ve Ayca Varlıer (Bahar) ile konuştu...
Şoyle romantik yazar demecleri vermeyi istemişimdir hep. "Yazdığım karakterleri o kadar cok benimsiyorum ki geceleri onlarla gizli gizli konuşuyorum, dertlerini dinliyorum, onlar anlatıyor, ben yazıyorum vb." Tabu Behzat C. polisiyelerinin yazım surecinde boyle olmadı. Alınan uzun notların, word dosyalarının icinde kaybolup gitti o sesler. Ara sıra onların derinlerden gelen seslerini duyuyor gibi olsam da boyleydi. Kağıt ustunde bir hesaplaşmaydı daha cok. Diziyle birlikte buyuk bir ekip Behzat C. projesini devralınca, sanki boyle bir fırsat da doğdu. Cunku olay kağıt uzerindeyken, butun karakterlere aynı oranda hakim olmak mumkun değildi. Birinin derdiyle uğraşırken diğerini unutmak'da mumkundu coğu zaman. Behzat C 'ye hayat veren oyuncularla konuşmayı bu yuzden onemsedim Behzat C ve kadınlarına aklıma gelenleri, vaktinde soramadıklarımı ve hatta sormak isteyip de soramadıklarımı sordum. Bu konsepti duşunen Milliyet Sanat ekibine teşekkur ederim.
Erdal Abi, validen sonra başkomiseri oynamak nasıl bir histi? Bir tenzili rutbe duygusu uyandı mı?
Tenzili rutbesi olmayan tek meslek oyunculuktur. O yuzden de hic boyle bakmadım. Ama ilginc bir durum da yok değil 40 yaş ustu bana 'Sayın Valim' diye hitap ederken, 40 yaşından daha genc izleyiciler 'komserım', daha da gencler 'Behzat C ' diye hitap etmeye başladılar. İzleyici kitlesi tarafından (reyting) bakıldığındaysa tenzili rutbe yerini 'terfı'ye bırakmış gibi gorunuyor.
Tenzili rutbesi olmayan tek meslek oyunculuktur. O yuzden de hic boyle bakmadım. Ama ilginc bir durum da yok değil 40 yaş ustu bana 'Sayın Valim' diye hitap ederken, 40 yaşından daha genc izleyiciler 'komserım', daha da gencler 'Behzat C ' diye hitap etmeye başladılar. İzleyici kitlesi tarafından (reyting) bakıldığındaysa tenzili rutbe yerini 'terfı'ye bırakmış gibi gorunuyor.
Behzat C.'yi izledikten sonra pek cok kişi gibi bende de "Hah işte Behzat C. budur," duygusu uyandı. Bu role nasıl hazırlandın?
Bence bu soru bır kalp ya da beyin cerrahına "Ameliyatı nasıl yapıyorsunuz?"'demek gibi bir şey. Diğer rollere nasıl hazırlanıyorsa bir oyuncu, bu karakter icin de aynı şeyler gecerli. Behzat C.'yi oynamak ya da bu role hazırlanmak, diğer rollere hazırlanmaktan biraz daha kolaydı. Cunku ıkı kitaplık koca bir Behzat C. kulliyatı vardı. İc dunyası oldukca samimi anlatılmıştı Bu rol kişisini algılamak,duyumsama, hayata onun acısından bakıp seyirciyle empatiyi sağlamamız gerekiyordu. Bunun icinde yonetmen Serdar Akar'la bir calışma sureci gecirdik. Yazılanın haricinde ben aklıma takılanları sordum,o da cevapladı. Sonucta doğru sorulara doğru cevaplar verilmiş ki iş izleyici tarafından beğenildi. Bizi zorlayan,kitapta yaratılan karakterin televizyonda halka acık bir kanalda, değerini kaybetmeden oto sansurumuzuden gecmesiydi, bu da cok ciddi bir dengeydi. Bu dengenin de doğru sağlandığını duşunuyorum.
Bence bu soru bır kalp ya da beyin cerrahına "Ameliyatı nasıl yapıyorsunuz?"'demek gibi bir şey. Diğer rollere nasıl hazırlanıyorsa bir oyuncu, bu karakter icin de aynı şeyler gecerli. Behzat C.'yi oynamak ya da bu role hazırlanmak, diğer rollere hazırlanmaktan biraz daha kolaydı. Cunku ıkı kitaplık koca bir Behzat C. kulliyatı vardı. İc dunyası oldukca samimi anlatılmıştı Bu rol kişisini algılamak,duyumsama, hayata onun acısından bakıp seyirciyle empatiyi sağlamamız gerekiyordu. Bunun icinde yonetmen Serdar Akar'la bir calışma sureci gecirdik. Yazılanın haricinde ben aklıma takılanları sordum,o da cevapladı. Sonucta doğru sorulara doğru cevaplar verilmiş ki iş izleyici tarafından beğenildi. Bizi zorlayan,kitapta yaratılan karakterin televizyonda halka acık bir kanalda, değerini kaybetmeden oto sansurumuzuden gecmesiydi, bu da cok ciddi bir dengeydi. Bu dengenin de doğru sağlandığını duşunuyorum.
Behzat C. icin polis şiddetini meşrulaştırıyor diyenler var.
Behzat C. bir roman kahramanı, tum gerceklik de onun dunyası icinde. Onun bu heyecanları, polis teşkilatının davranış bicimini bağlamaz... O, hayalı bir anti-kahraman, kendi gercekliği icinde var olan bir karakter. Nasıl Superman icin hava yollarının ucuş programı sorgulanmazsa, Behzat C. icin de polis teşkilatı sorgulanamaz.
Behzat C. bir roman kahramanı, tum gerceklik de onun dunyası icinde. Onun bu heyecanları, polis teşkilatının davranış bicimini bağlamaz... O, hayalı bir anti-kahraman, kendi gercekliği icinde var olan bir karakter. Nasıl Superman icin hava yollarının ucuş programı sorgulanmazsa, Behzat C. icin de polis teşkilatı sorgulanamaz.
"Araba kullanmayı trafik polislerinden kaca kaca oğrendim."
Cok guzel araba kullanıyorsun. Nerede geliştirdin şoforluğunu?
Ankara sokaklarında... 14-15 yaşlarında anne baba uykuya daldığında benim araba sevdam başlardı. Gece anahtarı araklayıp arkadaşlarla ara sokaklarda gezerdik. Yani ben araba kullanmayı trafik polislerinden kaca kaca oğrendim.
Cok guzel araba kullanıyorsun. Nerede geliştirdin şoforluğunu?
Ankara sokaklarında... 14-15 yaşlarında anne baba uykuya daldığında benim araba sevdam başlardı. Gece anahtarı araklayıp arkadaşlarla ara sokaklarda gezerdik. Yani ben araba kullanmayı trafik polislerinden kaca kaca oğrendim.
Oyunculuğun aynı zamanda bir yeniden yazım sureci olduğunu duşunmuşumdur.Sen de bazı sahnelere senaryoda olmayan doğaclama replikler ekliyorsun ve super oluyor. Yazarlık yapmayı duşundun mu hic?
Benim icin yazar; edebiyatta soz soyleme yetisine sahip olandır Benim oyle bir yeteneğim yok. Yazan olmayı tercih etmedim, oynayan oldum. Oyunculuğun aynı zamanda bir yeniden yazım sureci olduğu fikrine ben de katılıyorum , ozellikle de uzun soluklu dizilerde Behzat C.'de cok detaylı ic dunya tasvirleri var. Boyle olunca da o rol kişisini oynamak hem daha kolay hem de doğaclama yapmak daha keyifli. Tıpkı sağlam temelleri olan bir gokdelende kat cıkmak gibi.
Benim icin yazar; edebiyatta soz soyleme yetisine sahip olandır Benim oyle bir yeteneğim yok. Yazan olmayı tercih etmedim, oynayan oldum. Oyunculuğun aynı zamanda bir yeniden yazım sureci olduğu fikrine ben de katılıyorum , ozellikle de uzun soluklu dizilerde Behzat C.'de cok detaylı ic dunya tasvirleri var. Boyle olunca da o rol kişisini oynamak hem daha kolay hem de doğaclama yapmak daha keyifli. Tıpkı sağlam temelleri olan bir gokdelende kat cıkmak gibi.
Polis olsaydın Behzat C. gibi mi hareket ederdin yoksa kuralları takar miydin?
Bilemedim şimdi.
Bilemedim şimdi.
Herkes Behzat C. gibi vicdanıyla hareket etmeye başlasa halimiz nasıl olurdu?
Kaos.
Kaos.
Genclerbirliği Başkanı İlhan Cavcav senin amcan. Genclerbirliği taraftarı, İlhan Cavcav'ın yonetim bicimine muhalefet ediyor uzun zamandır. Bir Genclerbirlikli olarak arada kalmış gibi hissediyor musun kendini?
Taraftarın muhalefet yapmadan once, takımlarının ne kadar yanındalar diye kendilerini sorgulamaları gerekir. İlhan Cavcav'la akrabalığım olsa da olmasa da bu kulube gonlunu vermiş, futbola gonlunu vermiş bir insan... Haksızlık etmemek lazım. Turk futboluna katkılarını bir kez daha sorgulamak gerekiyor bence.
Taraftarın muhalefet yapmadan once, takımlarının ne kadar yanındalar diye kendilerini sorgulamaları gerekir. İlhan Cavcav'la akrabalığım olsa da olmasa da bu kulube gonlunu vermiş, futbola gonlunu vermiş bir insan... Haksızlık etmemek lazım. Turk futboluna katkılarını bir kez daha sorgulamak gerekiyor bence.
"Bir Delinin Hatıra Defteri" uc senedir kapalı gişe oynuyor. Oyunun bu kadar sevilmesini neye bağlıyorsun? Bir de yorulmadın mı aynı oyunu oynamaktan?
Neden bu kadar sevildiğini bilmiyorum, belki farklı bir sahneleme bicimine sahip olduğu icindir. Ne bileyim, seyirciye sormak daha doğru. Ama bir gercek varki; "Bir Delinin Hatıra Deften" oyuncu olarak antreman yaptığım bir ring. Bu ringte yorulmak olmaz.
Neden bu kadar sevildiğini bilmiyorum, belki farklı bir sahneleme bicimine sahip olduğu icindir. Ne bileyim, seyirciye sormak daha doğru. Ama bir gercek varki; "Bir Delinin Hatıra Deften" oyuncu olarak antreman yaptığım bir ring. Bu ringte yorulmak olmaz.
Ankara'nın oyunculuğunun ve kişiliğinin şekillenmesindeki etkisi nedir?
Mesleki disiplini oğretti. Dib Sahne diye bir yer işletiyordun. Oyun seyretmek de mumkundu, bira icmek de.
Mesleki disiplini oğretti. Dib Sahne diye bir yer işletiyordun. Oyun seyretmek de mumkundu, bira icmek de.
Neden kapandı orası?
Paramız bitti. Dib Sahne sponsorlarla ayakta duran bir mekan değildi, her şeyi kendi oz sermayemizle işliyordu. Alternatif işler yapıyorduk, bu yuzden de sponsor bulamadık.
Paramız bitti. Dib Sahne sponsorlarla ayakta duran bir mekan değildi, her şeyi kendi oz sermayemizle işliyordu. Alternatif işler yapıyorduk, bu yuzden de sponsor bulamadık.
Ne zaman bir yere gitsek butun kadınlar sana bakıyor. Bu platonik aşıklar ordusu karşısında evliliğini surdurmek zor olmuyor mu?
Bu magazin sorusunun ne anlamı var anlamadım ama yine de cevap vereceğim: Bir yazar olarak durumu yanlış değerlendirmişsin. Bir mekana girdiğimiz zaman hanımlar Erdal Beşikcioğlu'na değil, Behzat C.'ye bakıyor yani karakterin yaratıcısına, sana bakıyor.
Bu magazin sorusunun ne anlamı var anlamadım ama yine de cevap vereceğim: Bir yazar olarak durumu yanlış değerlendirmişsin. Bir mekana girdiğimiz zaman hanımlar Erdal Beşikcioğlu'na değil, Behzat C.'ye bakıyor yani karakterin yaratıcısına, sana bakıyor.
"BEN BELKİ BEHZAT'A ŞANS VERİR, EVLENME TEKLİFİNİ REDDETMEZDİM"
AYCA VARLIER- BAHAR
Bahar'ın yerinde olsaydınız, polis olduğu icin sevdiğiniz bir adamı reddeder miydiniz?
Bahar, annesi ve babası darbe sırasında polis tarafından oldurulen, solcu bir ailenin kızı. Kendi de aktivist olduğu donemde hamileyken işkence gorduğu icin cok buyuk travmalar yaşamış bir kadın, sorumlulukları olan iki cocuklu boşanmış bir anne. Bahar'ın yerinde olsam ne yapardım bilemiyorum cunku onun gecmişte yaşadığı olaylar silsilesi herhangi birinin yaşayacağı turden değil ve empati kurmak cok zor. O yuzden derinine indiğimde Bahar'ın Behzat'ı polis olduğu icin reddetmesi ama aynı zamanda hÂl aşık olduğu icin bir o kadar da beraber olmak istemesi ve kendi Behzat C.'nin eski sevgilisi Bahar oğretmen. icinde celişkiler yaşaması, bir turlu karar veremiyor olması bana o kadar da uzak gelmiyor. Ama ben belki şans verirdim. Bahar'ın karşısına tekrar cıktı Behzat. Ben olsam evlenme teklifini reddetmez belki de şans verip flort donemini yaşamak icin biraz zaman tanırdım...
AYCA VARLIER- BAHAR
Bahar'ın yerinde olsaydınız, polis olduğu icin sevdiğiniz bir adamı reddeder miydiniz?
Bahar, annesi ve babası darbe sırasında polis tarafından oldurulen, solcu bir ailenin kızı. Kendi de aktivist olduğu donemde hamileyken işkence gorduğu icin cok buyuk travmalar yaşamış bir kadın, sorumlulukları olan iki cocuklu boşanmış bir anne. Bahar'ın yerinde olsam ne yapardım bilemiyorum cunku onun gecmişte yaşadığı olaylar silsilesi herhangi birinin yaşayacağı turden değil ve empati kurmak cok zor. O yuzden derinine indiğimde Bahar'ın Behzat'ı polis olduğu icin reddetmesi ama aynı zamanda hÂl aşık olduğu icin bir o kadar da beraber olmak istemesi ve kendi Behzat C.'nin eski sevgilisi Bahar oğretmen. icinde celişkiler yaşaması, bir turlu karar veremiyor olması bana o kadar da uzak gelmiyor. Ama ben belki şans verirdim. Bahar'ın karşısına tekrar cıktı Behzat. Ben olsam evlenme teklifini reddetmez belki de şans verip flort donemini yaşamak icin biraz zaman tanırdım...
"BENİ GERCEKTEN SEVEN BİRİYLE YANİ HARUN'LA BİRLİKTE OLURDUM"
SEDA BAKAN - Eda
Kendinizi Eda'nın yerine koysanız, Harun gibi kaba ama gercekten seven biriyle mi yoksa Selim gibi nazik ama sahtekar biriyle mi birlikte olurdunuz?
Selim bence sahtekar biri değil, kendini beğenmiş ve gosteriş meraklısı. Ben buyuk bir ihtimalle beni gercekten seven biriyle yani Harun'la birlikte olurdum... Harun gercekten biraz kaba. Eda icin her şeyi yapıyor, biraz daha bu konuya ozen gosterirse başarılı olabilir ama yapmacık da durabilir.
SEDA BAKAN - Eda
Kendinizi Eda'nın yerine koysanız, Harun gibi kaba ama gercekten seven biriyle mi yoksa Selim gibi nazik ama sahtekar biriyle mi birlikte olurdunuz?
Selim bence sahtekar biri değil, kendini beğenmiş ve gosteriş meraklısı. Ben buyuk bir ihtimalle beni gercekten seven biriyle yani Harun'la birlikte olurdum... Harun gercekten biraz kaba. Eda icin her şeyi yapıyor, biraz daha bu konuya ozen gosterirse başarılı olabilir ama yapmacık da durabilir.
"ASLINDA AKLIMDA SET FOTOĞRAFCILIĞI VARDI"
AYCA EREN-Şule
Hayatta da deli dolu birisiniz, dizide de. Nasıl keşfettiler sizi?
Evet karakterle benzeştiğimiz bir gercek. Biraz da bu sebep oldu sanıyorum rolu almama. Gecen yıl Erdal Abi'nin sahibi olduğu mekanın konser fotoğraflarını cekiyordum. Tanışıklığımız oradan geliyor. Oyuncu secmelerinin olacağı gun beni de cağırdılar. Tabİ benim aklımda set fotoğrafcılığı vardı. Meğer Şule karakteri icin denemek istemişler Derken kendimi bir anda dizide buldum.
"GEREKTİĞİNDE BEHZAT'LA CATIŞAN VE GEREKTİĞİNDE ONA ARKA CIKAN BİR YOLDAŞ"
CANAN ERGUDER- Esra
Savcı rolune hazırlanmak icin cinayet davalarına girmişsiniz. Nasıl davalardı bunlar, size neler kattı? Erkekler dunyasında kadın savcıyı oynamak zor mu?
Uc tane cinayet duruşmasına katıldım. Amacım oradaki cumhuriyet savcısını ve hakimleri aktifken izlemekti. Enformatif olmakla birlikte cok da duygusaldı. O mahkemeler, ozellikle maktullerin aileleri icin duygu dolu yerler. İnsanların yuzlerinde derin bir şiddet gordum. Mahkeme adaleti sağlayamazsa, kendileri bu adaleti sağlamak adına gelmiş bir suru insan. Sonra adliyede bir bayan cumhuriyet savcısı ile tanıştım. Kendisi 110 savcı arasında tek bayan savcıydı. Ben de ona aklıma gelebilecek her turlu soruyu sordum. Savcılık, bayanlar tarafından tercih edilmeyen bir meslekmiş: Calışma saatleri ve şartlarından dolayı. Ama bunun yuzunden de savcı olmayı secmiş bayanlar da bir o kadar azimli, gerektiğinde bir o kadar otoriter ve doğal olarak da biraz da idealist oluyor. Erkekler dunyasında kadın savcıyı 'oynamak' zor değil de 'olmak' sanırım zor olsa gerek. Bir bakıma da değil. Biz zaten Turk kadınları olarak her gun ataerkil bir toplumun icinde, 'erkekler dunyasında' yaşamaya ve bir şekilde savaş vermeye devam ediyoruz. Behzat C. de erkekler dunyasından gelmiş bir adamın hikayesi. Esra da onun ezberini bozan, gerektiğinde onunla catışan ve gerektiğinde arka cıkan bir yoldaş.
CANAN ERGUDER- Esra
Savcı rolune hazırlanmak icin cinayet davalarına girmişsiniz. Nasıl davalardı bunlar, size neler kattı? Erkekler dunyasında kadın savcıyı oynamak zor mu?
Uc tane cinayet duruşmasına katıldım. Amacım oradaki cumhuriyet savcısını ve hakimleri aktifken izlemekti. Enformatif olmakla birlikte cok da duygusaldı. O mahkemeler, ozellikle maktullerin aileleri icin duygu dolu yerler. İnsanların yuzlerinde derin bir şiddet gordum. Mahkeme adaleti sağlayamazsa, kendileri bu adaleti sağlamak adına gelmiş bir suru insan. Sonra adliyede bir bayan cumhuriyet savcısı ile tanıştım. Kendisi 110 savcı arasında tek bayan savcıydı. Ben de ona aklıma gelebilecek her turlu soruyu sordum. Savcılık, bayanlar tarafından tercih edilmeyen bir meslekmiş: Calışma saatleri ve şartlarından dolayı. Ama bunun yuzunden de savcı olmayı secmiş bayanlar da bir o kadar azimli, gerektiğinde bir o kadar otoriter ve doğal olarak da biraz da idealist oluyor. Erkekler dunyasında kadın savcıyı 'oynamak' zor değil de 'olmak' sanırım zor olsa gerek. Bir bakıma da değil. Biz zaten Turk kadınları olarak her gun ataerkil bir toplumun icinde, 'erkekler dunyasında' yaşamaya ve bir şekilde savaş vermeye devam ediyoruz. Behzat C. de erkekler dunyasından gelmiş bir adamın hikayesi. Esra da onun ezberini bozan, gerektiğinde onunla catışan ve gerektiğinde arka cıkan bir yoldaş.
"GONUL BEHZAT'A HAYIR DİYEMİYOR"
PELİNSU PİR - Gonul
Gonul haric butun kadınlar Behzat C.'ye hayır diyor. Sizce Gonul, neden hayır diyemiyor bu arıza adama?
Aslında Gonul de arıza bakmayın... Bu konuda Behzat'la benzeşiyorlar, birbirlerinin karanlık yonlerini tamamlıyorlar. Neden hayır diyemiyor? İnanın eğer karşılıksız bir aşk yaşıyorsanız, hayır diyebilmek cok buyuk bir lukstur, işte Gonul'un boyle bir luksu yok. O da coğu zaman hayır diyebilmeyi, neden diye sormayı, ne zaman demeyi hatta "Beni seviyor musun?" diye sormayı cok istiyor ama alacağı ya da alamayacağı cevaplardan cok korkuyor. Behzat'ın hayatından tamamen cıkmasındansa, yarım yamalak da olsa bir yanıyla kalmasına razı oluyor. Neden hayır diyemiyor, cunku onsuzluktan korkuyor...
PELİNSU PİR - Gonul
Gonul haric butun kadınlar Behzat C.'ye hayır diyor. Sizce Gonul, neden hayır diyemiyor bu arıza adama?
Aslında Gonul de arıza bakmayın... Bu konuda Behzat'la benzeşiyorlar, birbirlerinin karanlık yonlerini tamamlıyorlar. Neden hayır diyemiyor? İnanın eğer karşılıksız bir aşk yaşıyorsanız, hayır diyebilmek cok buyuk bir lukstur, işte Gonul'un boyle bir luksu yok. O da coğu zaman hayır diyebilmeyi, neden diye sormayı, ne zaman demeyi hatta "Beni seviyor musun?" diye sormayı cok istiyor ama alacağı ya da alamayacağı cevaplardan cok korkuyor. Behzat'ın hayatından tamamen cıkmasındansa, yarım yamalak da olsa bir yanıyla kalmasına razı oluyor. Neden hayır diyemiyor, cunku onsuzluktan korkuyor...
Behzat C.'de kadın karakterlerin derinliksiz cizildiğine dair eleştiriler var. Senaryoyu okurken boyle bir hisse kapıldığınız oluyor mu?
Ayca Eren:
Şu an oyle gorunuyor olabilir fakat zamanla her karakter daha iyi cozumlenecektir. Zaten diziyi Behzat'ın gozunden izliyoruz ağırlıklı olarak. Şu durumda seyirci de Behzat'la beraber tanıyacak kadın karakterlerin coğunu.
Şu an oyle gorunuyor olabilir fakat zamanla her karakter daha iyi cozumlenecektir. Zaten diziyi Behzat'ın gozunden izliyoruz ağırlıklı olarak. Şu durumda seyirci de Behzat'la beraber tanıyacak kadın karakterlerin coğunu.
Pelinsu Pir:
İlk başlarda hem senaryoyu okurken hem de karakteri yani Gonul'u canlandırırken, evet, bu konudan biraz rahatsız oldum. Gonul kimdi, neden pavyonda calışıyordu, Behzat'la nasıl tanıştı, pavyon dışındaki hayatında neler oluyor, kimi kimsesi yok mu vs... Bu sorular kafamı cokca meşgul etti. Fakat dizi ilerledikce gordum ki bu sorular ufacık detaylarla cevaplanmaya başlıyor. Bu diziyi ozel kılan da zaten bu değil mı? Hicbir konuyu abartmadan, kimsenin gozune sokmadan ufacık detaylarla vermesi... Ama yine de sorular bitmez tabi ki. Ve ben de en az seyirciler kadar merakla bekliyorum cevapları.
İlk başlarda hem senaryoyu okurken hem de karakteri yani Gonul'u canlandırırken, evet, bu konudan biraz rahatsız oldum. Gonul kimdi, neden pavyonda calışıyordu, Behzat'la nasıl tanıştı, pavyon dışındaki hayatında neler oluyor, kimi kimsesi yok mu vs... Bu sorular kafamı cokca meşgul etti. Fakat dizi ilerledikce gordum ki bu sorular ufacık detaylarla cevaplanmaya başlıyor. Bu diziyi ozel kılan da zaten bu değil mı? Hicbir konuyu abartmadan, kimsenin gozune sokmadan ufacık detaylarla vermesi... Ama yine de sorular bitmez tabi ki. Ve ben de en az seyirciler kadar merakla bekliyorum cevapları.
Seda Bakan:
Kadın ya da erkek ayrımı yapıldığını duşunmuyorum. Ama zaten bu Behzat C.'nin hikayesi. Doğal olarak on plandaki karakter erkek olunca insanlar boyle duşunuyor olabilir.
Kadın ya da erkek ayrımı yapıldığını duşunmuyorum. Ama zaten bu Behzat C.'nin hikayesi. Doğal olarak on plandaki karakter erkek olunca insanlar boyle duşunuyor olabilir.
Canan Erguder:
Hayır, bu hisse doğrusu kapılmıyorum. Hatta elimden geldiğince derinlik katmaya calışarak oynuyorum. Yalnız, şoyle bir gercek var.Bu dizide tek bir ana karakter. Diğer karekterlerin hepsi yan karekterler.Ama bu demek değilki, bu karekterler işlenmeyecek. Sadece biraz zaman gerekiyor onları daha iyi tanımak icin.Senaryoda aslında Turk dizilerinde daha onceden gormediğimiz bir format uygulanıyor bence. Biz seyirci olarak ozellikle kadın yan karakterleri Behzat C.'nin gozunden goruyoruz. Bence bunun onemli bir sebebi var. Behzat C. kadınlarla olan iletişimi. Ya da daha doğrusu iletişimsizliği. Şimdilik bu ilişkilerin derinine inilmedi. Ama bu bir dizi ve hepimiz de uzun soluklu olmasını istiyoruz. Yavaş yavaş, Behzat C.'nin psikolojisinin derinliklerine inerek bu ilişkileri ve bunlardan cıkarak karakterleri gormek daha anlamlı olacaktır.
Hayır, bu hisse doğrusu kapılmıyorum. Hatta elimden geldiğince derinlik katmaya calışarak oynuyorum. Yalnız, şoyle bir gercek var.Bu dizide tek bir ana karakter. Diğer karekterlerin hepsi yan karekterler.Ama bu demek değilki, bu karekterler işlenmeyecek. Sadece biraz zaman gerekiyor onları daha iyi tanımak icin.Senaryoda aslında Turk dizilerinde daha onceden gormediğimiz bir format uygulanıyor bence. Biz seyirci olarak ozellikle kadın yan karakterleri Behzat C.'nin gozunden goruyoruz. Bence bunun onemli bir sebebi var. Behzat C. kadınlarla olan iletişimi. Ya da daha doğrusu iletişimsizliği. Şimdilik bu ilişkilerin derinine inilmedi. Ama bu bir dizi ve hepimiz de uzun soluklu olmasını istiyoruz. Yavaş yavaş, Behzat C.'nin psikolojisinin derinliklerine inerek bu ilişkileri ve bunlardan cıkarak karakterleri gormek daha anlamlı olacaktır.
Ayca Varlıer:
Bu bir polisiye dizisi ve neticede cok maskulen bir yapısı var. Altyapısı romana dayalı olduğu icin sağlam;ama matematiği farklı olan bir senaryo tekniğiyle yazılıyor. Polisiye dizisi olduğu icin doğal olarak ağırlık Behzat'a ve polis ekibindeki erkek karakterlere veriliyor. Her birinin hikayesi polisiye olayların ekseninde orgulendiği icin hikayeleri birbiriyle bağlantılı hale geliyor. Behzat karakterinin kadınlarla ilgili buyuk travmaları var.Aşık olduğu kadın onunla polis olduğu icin evlenmemiş. Karısı onu başka biri icin terk etmiş ve kızı intihar etmiş. Bağlanmaktan ve yakınlık kurmaktan cekinen bir anti kahraman. Belki de senaryoda kadın karakterlerin 3 boyutlu hale gelmesi biraz zaman alabilir. Behzat'ın etrafında olan kadın karakterlerinin hikayeleri detaylı işlenmiyor olsa da bence cıkan sonuc başarılı ve ilerki bolumlerde daha da iyi olacağına inanıyorum.
Bu bir polisiye dizisi ve neticede cok maskulen bir yapısı var. Altyapısı romana dayalı olduğu icin sağlam;ama matematiği farklı olan bir senaryo tekniğiyle yazılıyor. Polisiye dizisi olduğu icin doğal olarak ağırlık Behzat'a ve polis ekibindeki erkek karakterlere veriliyor. Her birinin hikayesi polisiye olayların ekseninde orgulendiği icin hikayeleri birbiriyle bağlantılı hale geliyor. Behzat karakterinin kadınlarla ilgili buyuk travmaları var.Aşık olduğu kadın onunla polis olduğu icin evlenmemiş. Karısı onu başka biri icin terk etmiş ve kızı intihar etmiş. Bağlanmaktan ve yakınlık kurmaktan cekinen bir anti kahraman. Belki de senaryoda kadın karakterlerin 3 boyutlu hale gelmesi biraz zaman alabilir. Behzat'ın etrafında olan kadın karakterlerinin hikayeleri detaylı işlenmiyor olsa da bence cıkan sonuc başarılı ve ilerki bolumlerde daha da iyi olacağına inanıyorum.
MİLLİYET SANAT / Emrah Serbes
__________________