Bayramlarımız cılgınlıkların yapıldığı gunler değildir. Sevgi, saygı gunleridir. Sevinclerin uzuntulerin paylaşıldığı gunlerdir.
Bayramlarda cocuklar sevindirilir. Buyukler ziyaret edilir. Hediyeler sunulur. Fakirlerin ihtiyacı karşılanır. Mezarlıklar ziyaret edilir. Olenler icin Fatihalar, Yasinler okunur. Onlar da bayramlardan pay alır.
Ramazan bayramına şeker bayramı, kurban bayramına et bayramı denmesi yanlıştır.
Bayramda icki icmek, alkol ikram etmek, bayramın kutsal havası ile bağdaşmaz.
Bayram namazından once fıtır sadakası vermeyenler oluyor. Bu sağlık sıhhat ve kazayı, belayı def icin verilir. Fakir icin de hak gasbıdır.
Kurbanda teşrik tekbirlerini getirmeyenler oluyor. “Kurban kesmedim,” diyor. Bu tekbirler herkese vaciptir.
Bazıları “Hayvan katliamı, kan bayramı” diyor, kurban kesmiyor. Kurban parası ile turistik geziye cıkıyor. Uzerinde hak sahiplerinin elini bile opmuyor.
Kurban kesip fakirleri unutmak olmaz.
Komşu komşunun kapısını calmıyor.
Bayramın tadını kacıracak davranışlarda bulunanlar oluyor. El opmedi, sarılmadı, haremlik selamlık diyerek kınamalar oluyor. İnancla ortu ile alay ediliyor. Bunun icin ahlakı, inancı zayıf, kazancı meşru olmayanlarla bir arada bulunmamak daha doğru olur.
Alkol ve alkol katkılı icecek, likorlu cikolata ikram edilmemelidir.
Ramazan boyu oruc, cami, teravih, hatim ama bayramda acılıveren bacılar, acık sacık giydirilen kızlarımız… Daha dikkatli olunmalıdır.
Ramazan cıkışı sağlığı bozacak şekilde yenip icilmesi, ikramda ısrar edilmesi hatalıdır.
Adam sadaka vermiyor, bayram sabahı attığı mermi ile ovunuyor. Adam namaza gelmiyor, bayram kutluyor. Bu ilkel anlayıştan vazgecilmelidir.
İki bayram arası nikÂh kıyılamayacağı batıl inancı hala surup gidiyor.
Mezar ziyaretleri usulune uygun yapılmıyor. Kucak kucak mersinle gidiliyor. Orada yatanın mersine değil, yasine ihtiyacı vardır. Mersinle cevre kirletiliyor. Acık sacık giden, orada ağlayan bacılarımız mezarda yatanın kemiklerini sızlatıp rahatsız ediyor.
Hayatın bir bolumunde yapılanlar insanı kurtarmaz. Ramazan bitti, ibadet bitti oluyor. Bir aylık, mevsimlik, sadece bayramlık, cumalık, Muslumanlık olmaz. Ortuler atılıyor, takkeler, tesbihler gelecek ramazana saklanıyor.
Cuma Gunleri:
Gunlerin en hayırlısı cumadır. Duaların ret olmadığı gun. Buna rağmen mazeretsiz Cuma terk ediliyor, munafık olmaktan korkulmuyor.
Cumalaşma, ikramlaşma, dualaşma geleneği genc nesil tarafından yaşatılmıyor. Cuma ziyareti unutuldu.
Cumaya gelen şuurlu değil, coğu ne, nasıl, ne kadar kılacak bilmiyor. Namaz kılanların onlerinden gecip gidiyor.
Cuma gunu yapılması gereken temizliğin yapılmadığı acıkca goruluyor.
Devlet cami yapmıyor, Kur’an kursu yapmıyor. Bunun icin yardım talepleri sinir bozuyor.
Hutbeler, vaazlar edebiyat yaparak yerine getiriliyor. Halk belki duygulanıyor ama bir şey oğrenmiyor.
Acıkcası cumayı da diğer gunlerin ardından kaybettik.
Uc Aylar:
Uc ayları, Recep, Şaban, Ramazan diye alay konusu edenler oluyor.
Bazı gunler, aylar vardır ki; diğerlerinden farklı ve ustundur. Bu fırsatı kacırmamak gerekir. Niceleri gelip geciyor, haberi bile olmayanlar oluyor.
Tebrikleşilmiyor, hediyeleşilmiyor, ihtiyac sahipleri unutuluyor. Bu zamanları farklı yaşamak, insanın kurtuluşuna vesile olur.
Bu zamanlarda yapılan ibadetlerin sevabı bol olur. Bir Kadir gecesi vardır ki; 83 yıllık omre bedeldir. Bu gunlerde gecelerde insanın arınmaya, kurtulmaya ihtiyacı vardır.
Bu mubarek zamanlarda, cocuklar da unutuluyor. İnsan tek başına kurtulmaz, yakınları kurtulursa, o zaman kurtulur.
Muharrem ayında guzel şeyler olmuştur. Aşure gunu vardır.
Şevval ayında tutulacak 6 gun oruc, 1 sene oruc tutmak gibidir. Bu fırsatlar ailecek değerlendirilmelidir. İbadetin her ceşidi yapılmalıdır. Ancak mubarek zamanlarda mubarek olunur.
Mubarek Geceler:
Mevlit Kandili:
Bu gece peygamberlerin sonuncusu, rahmet peygamberi, en buyuk insan Muhammed (as) dunyaya teşrif etmişlerdir.
İnsanlığa asr-ı saadet yaşatmış, şefaat peygamberidir. İnsanlığın mutluluğu icin O’nun rehberliğine ihtiyac vardır.
O’nun gelişi, Hıristiyan’ların peygamberlerinin doğum gununu kutladıkları gibi meydanlarda, eğlence havasında kutlanması yanlıştır.
O’nu anarken, anlamak gerekir.
O’na ilgisiz ve nasipsiz olanlardan olmamalıyız.
Bir mevlit okumakla veya dinlemekle olmaz. O’na bol bol salavat getirmeliyiz, sunnetine sarılmalıyız. O’nun şefaatini ummalıyız ve bize boyle bir peygamber gonderen Allah’a şukretmeliyiz.
Regaip Gecesi:
İhsanı, ikramı bol olan, kurtuluş gecesidir. Gunahlardan arınmak icin fırsat gecesidir. Yapılan dualar ret olmaz. İbadetlerin sevabı boldur.
Mirac Gecesi:
Peygamber (as)’ın Allah’ın huzuruna cıktığı, doğrudan emir aldığı gecedir.
Mirac; Kur’an’dan sonra en buyuk mucizedir.
Namaz bu gecede emredilmiştir.
Değerlendirilirse Musluman’lar icin de mirac gecesi olacaktır.
Berat Gecesi:
Tevbe ve ibadetlerin kabul olduğu, kurtuluş gecesidir. Gunahlardan arınma gecesidir. Her işin takdir edildiği gecedir. Ameller bu gece değerlendirilir. Rızıklar bu gece tayin ve takdir edilir. Boyle bir fırsat kacırılır mı?
Kadir Gecesi:
Bin aydan daha hayırlı, 83 yıllık bir omre bedel, Kur’an’ın indirildiği gecedir. İnsanın kaderinin değiştiği gece, peygamberimizin: “Bu geceden mahrum olan, cok şeyden mahrum olmuştur,” dediği gece, gunahların bağışlandığı gecedir.
Boyle geceler kutlanmaz mı? Değerlendirilmez mi? Fırsatlar kacırılır mı?
Araştırmacı Yazar
Mustafa OSELMİŞ
alıntı
__________________
Mubarek Gunleri Geceleri Kutlamak
Dini Bilgiler0 Mesaj
●16 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Mubarek Gunleri Geceleri Kutlamak