


Şeyh Şa'ban-ı Veli Hazretleri ve 14 sanduka bulunmaktadır. Bunlardan 12 tanesi oğrencilerine diğer 2 tanesi peştemalcısı ve ibrikcisine aittir.



Kastamonu Merkezde Musa Faki Mahallesi, Gulluce Caddesinde bulunan Şeyh Şa’ban-ı Veli’nin hayatı ve turbesinin yapılış tarihiyle ilgili ceşitli efsaneler ve inanclar bulunmaktadır. Kimi kaynakta turbe 1490-1500, kimi kaynakta 1611, kimi kaynakta 1575, kimi kaynağa gore de turbenin ilk binası Seyyid Sunneti Efendi 1490-1500 yıllarında vefat ettiğine gore bu tarihten once yapılmış diye gecmektedir. Şeyh Şaban-ı Veli’nin turbesi 1902 tarihinde harab olduğundan yıkılmış ve Mahmut Paşa tarafından yeniden inşa edilmiştir. Turbede yatan ve yorenin olduğu kadar Anadolu’nun dorduncu buyuk evliyası kabul edilen Şeyh Şa’ban-ı Veli’nin doğum tarihide kesin olarak bilinmemektedir. 1470’li yılların başında Kastamonu’nun Hanonu ilcesine bağlı Cukurcayı koyunde olduğu tahmin edilmektedir. Coğu kaynaklarda Şeyh Şa’ban-ı Veli’nin doğum yeri olarak Kastamonu ilinin Taşkopru İlce merkezinde Harmancık Mahallesi Cifte Hacılar Sokağı gecmektedir. Şeyh Şa’ban-ı Veli dunyaya gelmeden once babasını, 3 yaşında da annesini kaybettikten sonra, kimi kaynaklarda bir yakını, kimi kaynaklarda da hicbir kan bağı olmayan hayırsever bir kadın tarafından evlat edinildiği soylenmektedir.
Şeyh Şa’ban-ı Veli ilkoğrenimini doğduğu mahallenin okulunda Kur’an-ı Kerim oğrenerek yapmıştır. Sonra eğitimine Kastamonu’da devam etmiştir. Burada da eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’a gitmiş, Fatih Sultan Mehmet Han medreselerinden Karadeniz Başkurşunlu Medresesine kaydoldu. Medresede 9 yıl eğitimini surdurdu. Şeyh Şa’ban-ı Veli eğitimini surdururken Eyup Camii’sinde de kursu şeyhi yapmıştır. İslam bilimi de hocaları tarafından yeterliliği onaylandığından ilmini yayması icin icazetnamesi verilmiştir. Hocaları tarafından bilimde yeterli gorulmesine, uzun yıllar zahiri ve batının ilimlerle uğraşmasına rağmen Şeyh Şa’ban-ı Veli icinde bir eksiklik duymakta, kendinin Bolu’da bulunan Hayreddin Tokadi isimli ununu duyduğu bir murşide yonlendiğini hissetmektedir. Bir gece ruyasında galipten “Memleketinize Sıla Yapınız” hitabını işitir. Bunun uzerine bir grup arkadaşıyla Kastamonu’ya yola cıkar. Bir akşam Bolu’ya ulaşır. Hayreddin Tokadi’nin dergahının yanında konaklar. Arkadaşlarının ısrarıyla dergahta ki zikire katılır. O zikirden sonra sabaha kadar dergahtan ayrılmaz ve sabah Hayreddin Tokadi’nin huzuruna cıkarak biad eder. Şeyh Şa’ban-ı Veli Tokadi’nin yanından 12 yıl kalarak şeyhin hizmetinde bulunur. Pek cok aşamaları gecerek hilafetle 1530-1531 tarihinde Kastamonu’ya gonderilir. Once Şeyh Sunneti Efendi Mescidine yakın Cemalattin Camii’sinin avlusuna yerleşmiş, sonra Şeyh Sunneti Efendi Mescidinde Halvete girerek 40 gun ibadet etmiştir. Halk Şeyh Şa’ban-ı Veli buyuk bir insan olduğunu anlamaya başlayınca onu Honsalar ( Hunsalar ) Camii’sinin icinde bir odaya yerleştirmişlerdir. Zaman icinde cıkan bir yanında bu camide etkilenince Şeyh Şa’ban-ı Veli vefatına kadar kalacağı sonradan turbesinin bulunacağı Şeyh Sunneti Efendi dergahına yerleşmiş, burada halkı zahire ve batının bilimle aydınlatan sohbetler yapmış, oğrenci yetiştirmiş, Hz.Pir Anadolu’nun değişik illerine 360 tane Şeyhlik verdiği oğrenci gondermiştir. 7 yıl dunya yuzu gormeden halvette kalan, ibadet ederek evliyalık mertebesine ulaşmıştır. 4 Mayıs 1569 tarihinde vefat etmiştir. Şeyh Şa’ban-ı Veli, Halveti Tarikatının, Cemaliye Şubesinin, Şabaniye Kolunun kurucusu olduğu icinde “Pir” olarakta anılmaktadır. Kastamonu merkezde bulunan Şeyh Şa’ban-ı Veli Turbesi gunun her saatinde ziyaretcilerle dolup taşıyor. Uzaktan yakından gelen insanlar Veli’ye dua okuduktan sonra asa suyundan iciyorlar. Kastamonu’da sunnet olacak gencler ve yeni evlenen ciftler işlerinin yolunda gitmesi Hz.Pir’in kabrini ziyaret ediyorlar.
Tekke icinde kurulan Hz.Pir Şeyh Şa’ban-ı Veli Kultur Vakfı başkanlığı tarafından Hz.Pir’in kişisel eşyaları ziyaretcilere sergileniyor. Hz.Pir’in kişisel eşyalarından olan zikir tespihi, namaz tespihi, sarığı, giysileri ziyaretcilerden buyuk ilgi goruyor.
Şeyh Şa’ban-ı Veli Hazretlerinin Turbesinin bahcesinde akan suyun tadında olduğuna inanılmaktadır. Bunun icin Hicaz’dan Kastamonu, İstanbul, Bolu, Bursa, Buhara, Semerkand, Endulus ve Fas’a uzanan gorunmeyen kanallar olduğuna inanılmaktadır. Efsaneye gore civarda Şeyh’in varlığını kaldıramayanlar kendi aralarında evliyalığın kolay olmadığını, Hz.Pir’in bir mucizeni daha gormediklerini kulaktan kulağa soyler durularmış. Bu dedikodu sonunda Şeyh’in kulağına kadar gitmiş. Bunu duyan Şeyh oğrencilerini etrafına toplayarak, asasını Tekke’nin yaslı olduğu kayanın dibine vurmuş, vurduktan sonra buradan su cıkmaya başlamış. Suyun tadına bakan Şeyh’in oğrencileri, suyun Zemzem suyu tadında ve kokusunda olduğunu gorunce hayrete duşmuşler.
Yurt geneli ve yabancı ulkelerde yaşayan vatandaşlar Kastamonu’ya geldikleri zaman Şeyh Şa’ban-ı Veli Hz. Ziyaret etmeden ve Asa Suyu’ndan icmeden buradan ayrılmıyorlar.
__________________