KİTAB VE SUNNET’E GORE ŞARKI, TURKU MUZİK
Hamd; ancak Allah’a mahsustur. SalÂt-u selÂm; Rasûlullah’ın, O’nun A’li ve Ashab’ının ve de Kıyamet’e kadar onların yoluna ittiba edenlerin uzerine olsun...
Allah’ın kullarını saptırmada ve O’nun yolundan kaydırmada Şeytanın kullandığı aracların başında muzik ve turevleri olan şarkılar, turkuler vb. gelmektedir. Muzik, İnsanın dili ve kalbinde meydana getirdiği kotu etkilerden dolayı Allah’ın Kitab’ının dinlenilmesine bir set olmaktadır. Boylece Kuran’da bildirilen şeylere karşı bir gaflet meydana gelir ve şeytanın yolu acılmış, Rahmanın yoluna engel konulmuş olur.
Muzik, İnsanı gaflete sevk ederek, namazla kÂim olan ve erişilen tum guzelliklerin aksi etkiler doğurur. Namazın kotuluk ve aşırılıktan menetmesine karşın, muzik bunlara yol acar. Muziği kendinden bir parca haline getiren bir kimse, bu haliyle Allah Azze ve Celle’nin hoşnut olacağı yola asla ulaşamaz.
İnsanların beyinlerini kontrol altına almada muziğin buyuk bir etkisi vardır. Yahudi, Hıristiyan ve diğer işbirlikcilerinden muteşekkil Şeytan orduları, uluslararası iletişim ağını ellerine gecirerek korkunc bir şekilde nefisleri tahrik edici unsurları kullanmaya başladılar. Bunun icin kadın erkek şarkıcılardan bir ordu tesis ettiler. Allah Azze celle’nin, hakkında hicbir hukum indirmediği bu fiillerini icki ve maddeyle pekiştirdiler. Ancak bundan sonra halkları İslama karşı birtakım hedeflere hizmet eder bir hale getirebildiler. Genc kızlarımızı insan gorunuşlu kurtların pencesine duşuren nice şarkıların varlığı bir vakıadır. İslam vahdetinden uzaklaştıran, İslam’ı karalayan ırkcı yada yoresel gazellerin, “ilhÂdi’ (ateist) duşuncenin yayılmasında cok etkisi olmuştur...
Bu sebeplerden dolayı, sizlere faydalı olabilmek amacıyla genel olarak Kur-’Ân ve Sunnete, hususan Âlimlerin goruşlerine gore muziği ve hukmunu acıklayan bu risaleyi hazırladık. Yuce Allah’tan hatalarımızı duzeltip affetmesini, bizi ruşde erdirmesini, gonlumuz ve kalbimizdeki perdeleri hakkı gormemiz icin kaldırmasını, duymayan kulaklarımızı acmasını ve bizi dosdoğru yoluna iletmesini istiyoruz. Şuphesiz, O buna KÂdirdir.
Şarkı nedir: Birtakım duyguları tahrik kastıyla, seslice bir ritim takip edilmek suretiyle okunan şiir ya da nesire şarkı denir. Calgı aletleri eşliğinde olabileceği gibi, alet yardımı olmaksızın da soylenebilir.
Muzik nedir: Yunan asıllı (fr. musique; lat. musica; yun. musike’den) bir kelime olan muzik, Ud, keman, davul, ney, darbuka vb. Âletlerle yapılan sanat dallarının tumune verilen addır.
Alimler muzik, şarkı ve turkuleri sevkettiği unsurlardan dolayı ceşitli terimlerle adlandırmışlar, “boş soz (lehv); hevÂ, batıl, yalan soz (zûr); ıslık (mukÂ); alkış (tasdiye); zin davetcisi (rukiyyetu’zzinÂ); şeytan sesi (savtu’ş-şeytÂn); nifak yeşerten (munbitu’n-nifak)” gibi isimleri onu tarif etmek icin kullanmışlardır.
Muziğin ozellikleri ve zararları kısaca şunlardır:
-Haramlara teşvik eder ve onları guzel gosterir.
-Fıskı, fucuru ve azgınlığı emreder.
-Nefsi şehevi fiillere iter.
-İnsanın adalet ve muruvvetini giderir.
-Kalbi meşgul ederek Allah’ın zikrinden alıkor.
-Kalbi karartarak iyilik ve kotuluğu ayırt edemez bir hale getirir.
-Şeytani hal ve fiillere guc vererek kotu işlerin yolunu acar.
-İnsanın sozlu ifade yeteneğini azaltır, zihni boş ve faydasız şeylerle meşgul eder.
Hukum acısından, teğanni ceşitleri Şarkı ve turkuler, mubah ya da haram olmak uzere hukum acısından ikiye ayrılır:
Mubah teğanniler: Calgı aletleriyle eşlik edilmeksizin sadece bir nÂmeyle ve seslice ardarda soylenen sozlerdir. Ancak, bunun mubah olması icin bazı şartlar vardır:
Muhtevasında: İckiye, kadına teşvik, İslam ve Muslumanlarla alay etmek, kafirleri ovmek gibi İslama aykırı sozler bulunmamalı.
-Erkeklerin gormemesi icin yeterli onlemler alınmış olsa da, erkeklerin duyma ihtimali varsa eğer, bulûğ cağına ermiş bir kadın tarafından soylenmemeli.
-Farzların edasını engellememeli, sonucta buna sevk etmemeli.
-Aşırılığa gidilmemelidir.
Mubah Olan Teğanni Ceşitleri:
1- İş ve calışma sırasında: İş esnasında sıkıntıyı azaltmak, bıkkınlığı gidermek ve azmi artırmak icin soylenen ilahiler, marşlar ve guzel nağmeler.
2- Savaş kasidesi ve nağmeler. Mucahidleri teşvik etmek icin soylenir.
3- Beşikteki cocuğu sakinleştirmek icin annenin soylediği ezgi ve ninniler.
4- Kadınların duğun, sunnet merasimleri ve bayramlarda alet kullanmadan ya da yalnız zilsiz tef kullanarak soyledikleri ezgi ve dizeler. Ancak bu durumda, tefden başka calgı aletinin olmamasına, erkeklerin değil kadınların calmasına, tefin kenarlarında zil bulunmamasına, ayrıca aşırılığa giderek bu ruhsatın aşılmamasına dikkat edilme zorunluluğu vardır.
Haraın teğanniler:
Yukarıdaki şartları taşımayan her tur melodi, ezgi, şarkı ve turku ceşidi bu gruba dahildir.
Calgı aleti eşliğinde soylenen her nevi ezgi, şarkı ve turku haram olan gruba girer. Dolayısıyla bunlar, farzın edasını engelleyen; İslam’a aykırı sozler ihtiva eden; kadının erkeğe hitaben soylediği, ickiye, fuhşa cağıran; harama goturen; ehl-i fucûrun besteleyip soylediği haram sınıftan olup kesinlikle caiz değildir. Bunların tumu Allah’ı anmaktan alı koyar ve insanın yaratılış gayesi oları Allah’a kulluktan tamamen uzaklaştırır.
KUR’AN’DAN DELİLLER
Birinci ayet:İnsanlardan oyleleri var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek icin boş sozu (“lehve’l-hadîs”i) satın alır. İşte onlara rusvay edici bir azap vardır.(Lokman, 6)
Abdulah b. Mesud Radıyallahu Anh’a, “lehve’l hadis”in ne olduğu sorulduğunda, “Allah’a andolsun ki, bu calgıdır’ diye cevap verdi ve bunu uc kere tekrarladı. Sahabenin onde gelenlerinden İbni Abbas, İbni Omer ve Cabir b. Abdullah Radıyallahu Anhum da “lehve’1-hadîs”in şarkı olduğunu soylemişlerdir. (İbn Kesir, Taberi)
Tefsir usûlunde, SahÂbi sozu ve icma ettikleri takdirde TÂbiin sozunun de delil kabul edildiği bilinen bir kuraldır. Bu ayetle ilgili olarak da SahÂbe ve TÂbiin’in tamamı, aksi hicbir goruş olmaksızın “lehve’l-hadîs”i muzik olarak tefsir etmiştir.
İkinci ayet:Allah, (Şeytana “defol) git” dedi. Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki, Cehennem hepinizin cezasıdır. Mukemmel ve tam bir cezai Onlardan gucunun yettiği kimseleri sesinle (davetinle) yerinden oynat (şaşırt): Suvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ, mallarına ve evlatlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. (Onları oyala dur.) Şeytan insanları aldatmadan başka bir vaadde bulunmaz. Şurası muhakkak ki, benim (ihlaslı) kullarım uzerinde senin hicbir ağırlığın (hakimiyetin) olmayacaktır.(Onları) koruyucu olarak Rabb’in yeter. (isra-63/65)
Tabiin’den olan mufessirlerin imamı Mucahid Rahmetullahi Aleyh, bu ayetteki “sesinle’ (“bi-savtike’) ifadesiyle ilgili olarak; “bu; şarkı, muzik, calgı aletleri, boş ve batıl sozlerdir” demiştir. DahhÂk b. MezÂhim de, “calgı aletlerinin sesidir” demiştir. (Kurtubi 10/288)
Ucuncu ayet:Şimdi siz bu soze -Kur-’Ân’ a- mı şaşırıyorsunuz? Guluyorsunuz da ağlamıyorsunuz ve siz habersizce eğleniyorsunuz?(Necm- 59/61)
İbni AbbÂs Radıyallahu Anhums ayetteki “eğleniyorsunuz” ifadesinin şarkı olduğunu soylemiştir. Zira Yemen lehcesinde, bizi eğlendir (Esmid lenÂ) denildiğinde, bize şarkı soyle (“ğanni lena) anlamı kastedilir. MucÂhid Rahmetullahi Aleyh de buradaki ifadenin anlamının, şarkı olduğunu soylemiştir. Aynı şekilde Yemenliler, falan eğlendi (“semede fulÂn) dedikleri zaman, (“ğanne fulÂn) falanın şarkı soylediğini anlatmak isterler. (İğasetu’l-Lehfan.1/258)
Dorduncu ayet:Onların (muşriklerin), Beytullah yanındaki duaları da ıslık calmak ve alkıştan başka bir şey değildir.(Enfal, 35)
Islık calmak (mukÂ), alkış (tasdiye); nağme ve tempo tutmak gibi davranışlardır.
SUNNET’TEN DELİLLER
“Yemin ederim ki, ummetimden bir topluluk gelecek; zinayı, ickiyi, ipek elbiseyi ve calgı aletlerini helal sayacaktır.” (Buhari)
Hadisin metninde yer alan “el-meÂzif”, butun calgı aletlerini ve onlarla eğlenceyi de kapsayan, bu anlamda geniş bir ifade alanı olan bir kelimedir. Siyer kitaplarında hakkında genişce yer verildiği uzere bu, Rasûlullah (S.A.V.)’in az sozle cok şey ifÂde etme (“cevÂmiu’l-kelim”) vasfındandır.
“Rabbim Azze ve celle bana ickiyi, kumarı, “kûbe”yi ve şarkı soyleyen kadınları haram kıldı.” (Sahih, İmam Ahmed, 1/274)
“Kûbe”: -Maalesef onsuz neredeyse hicbir teğanninin olmadığı- darbukadır.
“Bu ummet icerisinde zillet, zulum ve cokuntu olacak”. Muslumanlardan biri, “bunlar ne zaman olacak” diye sordu. Rasûlullah (S.A.V.) “icki icilip, kadın oynatıldığı, calgı aletleriyle şarkı soylenip eğlenildiği zaman diye cevap verdi.” (Tirmizi)
“Ummetimden bazı insanlar, ickiye başka isimler vererek icerler. Şarkıcı kadınlar ve calgı aletleriyle başlan iner kalkar. Allah, onları yerin dibine batırır da domuzlar ve maymunlar kılar.” (İbni Mace)
“İki ses mel’undur. -Bunlar- nimet anında calgı sesi, musibet anında vahlama sesidir.-” (Silsuletu ehÂdisi’s-sahiha”, 427)
“Ummetimden bir kısım insanlar aşağılanacak, zillete duşup zulme uğrayacaklardır”. Sahabeler sordu: “YÂ Rasulallah! Bunlar, LÂ ilÂhe İllallah şehÂdetinde bulunacaklar mı?” Efendimiz (S.A.V.) şoyle cevap verdi, “Evet, ama, o zaman icki icilecek, calgı aletleri calınacak, ipek elbiseler giyilecek”. (Hasen, İbni Ebi Şeybe, 5/164)
“Rasûlullah (S.A.V.) calgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı.” (sahih, El-Beğavi;”şeru’s-sunne”8/22)
İbni Omer Radıyallahu Anh’ın kolesi NÂfi anlatıyor: İbni Omer’in peşinden gidiyordum. Kaval calmakta olan bir cobana rastladık. İbni Omer hemen ellerini kulaklarına tıkayarak yurumesini hızlandırdı ve bana “Ey NÂfi! Bir şey duyuyor musun?” dedi. Ben de, hayır dedim. Bunun uzerine ellerini kulaklarından cekerek şoyle dedi: “Bir gun Rasulullah (S.A.V.) ile beraberdim. O da bunun gibi bir şey işitince boyle yapmıştı.” (Ebu Davud) Mufessir Kurtubi Rahmetullahi Aleyh, İbni Omer’den bu rivayeti naklettikten sonra şoyle diyor: “Boyle bir ses karşısında bile onlar bu tur bir tavır takınıyorlarsa, cağımız şarkı ve calgı aletleri karşısında durum ne olur?! ..”
Rasûlullah (S.A.V.) “Zil Şeytanın calgısıdır” demiştir.(Muslim). Bir başka rivayet de, “Kopek ve zilin bulunduğu yere melekler girmez” şeklindedir. (Muslim)
Bir zil, meleklerin nefret etmelerine sebep oluyorsa, insanda her turlu his ve duyguyu uyandırıp harekete geciren cağdaş elektronik muzik aletleri karşısındaki durum ne olur acaba?!.. Bunun tahribatını varın siz duşunun...
“İnsanoğluna zina yapmasından dolayı gunahı yazılır. Bunun cezasını her nasılsa cekecektir. Gozun zinası (harama) bakma, kulağın zinası (haram ve mustehcen olan şeyleri) dinlemektir.” (Muslim)
ŞARKI VE MUZİK HAKKINDA, SAHABE, TABİİN VE DORT İMAMDAN NAKLEDİLENLER
Ebu Bekir Sıddık Radıyallahu Anh, iki kucuk cariyenin tef calıp şarkı soylediklerini gordu ve onları azarlayarak “Rasulullah’ın yanında şeytanın calgısını mı calıyorsunuz?” dedi. Rasulullah (S.A.V.)’de bunu ikrar etti. (Buhari)
Surekli Allah’ın zikriyle meşgul olan Osman Radıyallahu Anh, Allah’ın kendisine bir lutfu olarak hicbir zaman bu masiyete bulaşmamıştır. Şoyle demektedir: “Ne şarkı soyledim, ne de boş hayallere daldım (bu iki masiyetten uzak kaldım).” (İbni Ebi Asım, 2/595)
İbni Omer Radıyallahu Anhum ihramlı bir topluluğa uğradığında, iclerinden biri şarkı soyluyordu. Ona: “Allah senin ibÂdetini kabul etmesin emi, Allah seni işitmesin emi!” dedi. (İbni Ebi’d-Dunya, ‘Zemmu’l-Melahi”)
İbni Mes’ud Radıyallahu Anh, “şarkı, kalpte nifak bitirir” demiştir.
Enes bin Malik Radıyallahu Anh, “en pis kazanc, şarkı ve calgı aletleriyle kazanılandır” dedi. (İbni Ebi’d-Dunya ‘Zemmu’l-Melahi’)
İbni Abbas Radıyallahu Anh, “tef haramdır, calgı aletleri haramdır, kûbe (yukarıda gecti) ve ney de haramdır” dedi. (Beyhaki. 10/222)
A’işe Radıyallahu Anh validemiz, bir ziyarette bulunuyordu ki evde başını sallayarak şarkı soyleyen bir adam gordu ve ona, “Yazıklar olsun sanÂ. Bu şeytandır, bunu cıkarın dışarı” dedi, o da cıkartıldı. (Buhari, “Edebu’l-mufred”)
Omer b. Abdulaziz şarkı hakkında; “başlangıcı şeytandan, sonu da Allah’ın gazabıdır” demiştir. (sireti Omer de İmam Acûri rivayet etmiştir.)
VÂki’ b. el-CerrÂh, “İbni Omer’in yaptığı gibi calgı aletlerini alın ve onu sahibinin başında kırın’ dedi (Hilal, 126)
Fudayl b. İyÂd Rahmetullahi Aleyn, “muzik ve şarkı, zinanın teşvikcisidir’ dedi. (İbni Ebi’d-Dunya)
İmam Ebu Hanife Radıyallahu anh, şarkı ve muziğin haram olduğunu oldukca sert bir şekilde savunuyor ve onu dinlemeyi gunah sayıyordu. (İbni’lCevzi, “Teblisu’l-İblis’)
İmam MÂlik Radıyallahu anh’a şarkıdan soruldu. O da “bizim oralarda bu işi gunah icinde yuzenler (fasıklar) yapar” dedi. (İbni Ebi’d-Dunya, “Zemmu’l-MelÂhi”)
İmam ŞÃ‚fi Radıyallahu anh, “Şarkı batıla benzeyen, insanı oyalayan boş ve cirkin bir sozdur. Kim onu cok dinlerse sefihtir (beyinsizdir) ve şehadeti kabul edilmez. Şarkı cirkin ve haramdır. Nitekim Allahu TelÂla ×Allah kufru, fıskı ve isyanı size kotu gostermiştirØ (Hucurat, 7) buyurmaktadır. İmam ŞÃ‚fi sozune şoyle devam etmiştir: “Irak’ta şarkı -tağbîr- denilen bir şey terk ettim ki, onu insanları Kur-’Ân’dan uzaklaştırmak icin zındıklar keşfetmiştir.”
İmam Ahmed Radıyallahu anh, “KÂval, ney, zurna, tanbur, saz, kemence ve benzerleri haramdır” dedi.
İmam ŞÃ‚bi Rahmetullahi Aleyh, “şarkı soyleyen de, dinleyen de mel’undur” demiştir. (ibni Ebi’d-Dunya)
DahhÂk Rahmetullahi Aleyh, “şarkı kalbi oldurur, Rabb’i ofkelendirir” demiştir. (İbni Ebi’d-Dunya)
Şeyhu’l-İslÂm Ebu AbbÂs İbn-i Teymiye Rahmetullahi Aleyh, “şarkı ve muzik, insanda şeytani duyguları harekete geciren en etkili unsurlardan biri ve muşriklerin Âdetlerindendir” demiştir. (Mecmuu’l FetÂva, 11/295)
İmamı Kurtubi Rahmetullahi Aleyh, “şarkı, Kitap ve Sunnetle yasaklanmıştır” demektedir.
İbn-i SalÂh Rahmetullahi Aleyh de, “şarkı ve muzik aletlerinin haram olduğu konusunda icm vardır” demiştir.
İCMA’DAN DELİLLER
Bilindiği uzere Selef-i Salihinin (Sahabe, TÂbiin ve EtbÂu’t-TÂbiin -Allah celle Velaluhuhepsinden razı olsun-, bir meselede goruş birliğine varması olan icmÂ, Kitap ve Sunnet’ten sonra İslÂmın ucuncu kaynağıdır. Dolayısıyla icm kesin huccet olup, muhalefet etmek caiz değildir. Allah Azze ve celle ×Her kim de kendisine doğru yol ap-acık belli olduktan sonra Peygambere muhalefet eder ve muminlerin yolundan başkasına giderse, biz de onu donduğu yolda bırakır, (Ahirette) Cehenneme atarız. O, ne kotu bir donuş yeridir.Ø (Nisa, 115)
Bu ayeti kerimede, muminlerin yolundan başka bir yola giden bir kimsenin sonunun (Allah korusun) Cehennem olacağı uyarısı vardır. Muslumanların icmÂsı haktır, her kim onların icmasına ters duşerse, bu ayet-i kerimede bildirilen cezaya mustehak olmasından korkulur.
Muzik hakkında Kur’Ân-ı Kerim ve Sunnet-i Nebeviyye ışığında, en hayırlı devir olan Sahabe, TÂbiin ve Tebei TÂbiin’in-Allah onlardan razı olsun sozlerinden cıkan ortak hukum, şarkı soylenmesini, calgı aletlerinin calınmasını ve dinlenilmesini, hakkında hicbir ruhsat olmaksızın yasaklamış ve bununla iştiğal edenlerin calgı aletlerinin başlarında kırılmasını emretmiştir.
İcmÂnın kesin bir huccet olup, ona muhalefet edilemeyeceği ortaya cıktıktan sonra; “Muzik ve mubah olmayanlar kapsamında belirtilen melodilerin haramlığı ihtilaflı bir konu mudur? Yoksa tartışma kapısının kapatıldığı ve bu hususta icma edilen haram bir konu mudur?” gibi bir soru sorulursa şu cevap verilir:
Bu konu yukarıda gectiği gibi Sahabelerin, TÂbiinin ve dort imamın, haramlığı uzerinde ittifak ettikleri bir meseledir. Cunku ihtilaflı meselelerde fiili işleyenler uzerine bu kadar gidilmez; fasık, facir, mel’un ve şeytan gibi sıfatlar yakıştırılmaz.
“Muzik ruhun gıdasıdır” (mı?)
Bazı kimselerin diline doladığı ve cok garip olan bu soz, Kur’Ân’dan ve Sunnetten kopanları insanların, eksikliğini yureklerinin derinliğinde hissettiği bir boşluğu doldurmak, ne olursa olsun kendisiyle her zaman guclu oldukları kaynaklara donmesini engellemek amacıyla uretilmiş basit felsefeden ote bir şey değildir.
Boylece Allah duşmanları kendilerince alternatif(!) bir din oluşturma eğilimi gostermiş insan maneviyatına, ihtiyac duyduğu desteği muzikle verebilecekleri vehmine kapılmışlardır. Bununla da kalmayıp, bu yolla halkları ve en onemlisi gencleri etki altına almayı başarmışlardır. Hatta bu doğrultuda sozde İslami olan “yeşil pop”(!) tartışmaları bile yapılmaya başlanmıştır. Muslumanları dağın ote yanındaki buyuk felaketi gormeye ve yukumlu olduğumuz sorumlulukları eda etmeye davet ediyoruz...
Ruh, ancak boyle gıdalanır!
Son olarak...
İslam’da muziğin hukmu acıklandıktan ve muslumanın bundan uzak durması, kacınması gereken haramlardan biri olduğu belli olduktan sonra, bu gunaha duşen kimse artık, Allah Teala ve Rasûlu (S.A.V.)’in emrine boyun eğmeli ve teslimiyet icinde olmalıdır ki, hayat bulsun:
-Ey İman edenler! Hayat verecek şeylere cağırdığı zaman, Allah ve Rasûlune (onların cağrılarına) uyun...(EnfÂl, 24)
Şayet kişi, boyle bir gunahın icinde değilse, artık Allah’a hamdederek, hak uzere sabit kalmasını O’ndan dilesin ve kardeşlerine nasihatta bulunsun...
“Sallallahu al Muhammedin ve al Âlihi ve Sahbihi ecmÂîn”
VE’L-HAMDU LİLAHİ RABBİ’L ALEMİN
(alıntıdır)
__________________
Kİtab Ve SUnnet’e GOre Şarki, TUrkU MUzİk
Dini Bilgiler0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Kİtab Ve SUnnet’e GOre Şarki, TUrkU MUzİk