Edep, bir toplumda orf, adet ve kural halini almış iyi tutum ve davranışlar veya bunları kazandıran bilgi anlamında kullanılan bir terimdir. Terbiye, kavlen, fiilen insanlara lutuf ile muamele etmek, guzel ahlak, usluluk, haya, sunnete uygun hareket etmek demektir.

İnsanı, diğer canlılardan ayıran en belirgin ozellik, akıl ve hayadır. Cunku insan, ancak bu iki meziyetiyle guzel ahlak ve edep sahibi bir kişiliğe kavuşur. Doğuştan insanda var olan utanma hissi, onu, kendiliğinden bazı tedbirler almaya sevk eder. Nitekim en ilkel toplumlarda insanların, ağac yapraklarından elde ettikleri veya bitki liflerinden ordukleri parcalarla ortunmeleri, bunun acık bir delilidir. Boyle bir his, akıl ve imanla birleşince, o zaman, coğunluğun benimsediği ahlak ve edep kuralları, daha belirgin bir bicimde ortaya cıkar. HELAK OLUR

Peygamber Efendimiz İbn Mace'de gecen bir hadis–i şeriflerinde şoyle buyurur:

"Allah bir kulunu helak etmek isterse ondan hayasını alır. Hayası alındığında onu hep uğursuz bulursun. Onu hep boyle bulduğunda emanet duygusunu da yitirir. Yitirince onu hep hain olarak gorursun. Onu bu halde gorunce merhamet duygusunu da kaybeder. O bu hale duşunce onu kovulmuş bir halde bulursun. En son onu oyle bir halde gorursun ki İslam halkası artık onun boynundan alınmıştır."

Edeb, nefsi gerektiği şekilde terbiye etmek ve guzel ahlÂk ile suslemektir. Edeb, insanın mutlak bir fazilet kaynağıdır. Cennet’teki makamlara, amel ve edeple ulaşıldığını da her zaman hatırlamak gerekir. Tasavvuf ehli ise edebi, ''Ma-fevkini (ustundekini) cok gormemek; ma-dununu (aşağısındakini) tahkir etmemek, herkesi haliyle hoş gorup Halık'ın hatırı icin mahluka merhamet edip sevmektir'' şeklinde tarif ederler. Gonuller sultanı Mevlana edep konusunda şunu soyler. ‘Edepsiz, yalnız kendine kotuluk etmez;butun cevreye ateş salar. Şu gok, edep yuzunden ışıklarla dopdolu bir hale gelmiştir; melek edep yuzunden suctan arınmıştır, temiz olmuştur’

Edepten nasibini alamamış kimsenin milletine faydalı olması mumkun değildir. Edep hali olmayan kişi hem kendine hem de cevresine zarar verir. İnsan, kendisini her turlu beladan koruyan edep tacını bir an once giymek zorunda olduğunu unutmamalıdır:

Edeb bir tac imiş nur-ı Huda’dan

Giy ol tacı emin ol her beladan

Divanı Kebir’de sık sık edep kavramına yer veren Mevlana şoyle der: Ademoğlunun eğer edepten nasibi yoksa adem değildir, Ademoğluyla hayvan arasındaki fark edeptir, Gozunu ac da bak cumle Kelamullah’a, Kur’an’ın butun ayetlerinin manası edepten ibarettir.

Hak aşığı Yunus Emre’de şoyle der :

Ehli diller arasında aradım, kıldım talep.

Her huner makbul imiş, illa edep illa edep.

Kaynak:NETPANO.COM

Alıntı
__________________