Osmanli'nin son asrinda iyice coraklasan tasavvufî hayata bir
canlilik getiren; ayni zamanda hadisci ve buyuk Âlimdir. Naksi
tarikati buyulerinden Ahmed ZiyÂuddin el-Gumushanevi
Halifelerinden Omer ZiyÂeddin Efendi ve Mustafa Feyzi Efendi'nin
yaninda tasavvufa intisabini tamamladi. Ilk tahsilini daha once
tamamlamisti. 1. Cihan Harbinde askere alindi. cesitli cephelerde
hizmet verdi, yaralandi.
Askerden sonra Istanbul camilerindeki derslere devam etti. Hifzini
tamamladi. Degisik hocalardan icazet aldi. Tekkelerin kapatilmasindan
sonra imamliga bas1adi. Hem imamlik, hem de olu gonulleri uyarma
vazifesine devam etti. cevresinde sevenler halkasi olustu. Dalgalar
misali butun yurt capinda yayildi. Butun IslÂm Âleminde tanindi.
Bu arada RÂmuzu'I-EhÂdis'den yaptigl hadis dersleri buyuk ilgi
gordu.
Daha sonra bu dersler kitaplasti; faydasi umumilesti. Yanina gelenler
cazibesine kapilirdi. Uzerinde IslÂmi bir heybeti vardi. Tane tane
konusur, herkes rahatlikla her konustugunu anlayabilirdi. Sunneti
butunuyle yasamaya calisirdi.
Hayatniin son demlerinde hastalandi. Hastaligi ayakta gezmesine mani
idi. Ama, vazifesine yine devam etti. 1980 senesinde Hacc'a gitti,
donusunde, daha da agirlsmisti. 13 Kasim 1980'de, ozlediklerine
kavustu. Allah rahmet eylesin.
Zaman gazetesi takvimi, 13.11.97
************************************************** **********************************************
Mehmed Zahid Kotku (RH.A) Hazretlerini`nin Kisa Terceme-i Hali
Rahmetullahi alyh`in adi Mehmed Zahid, soyadi Kotku idi. Kendisinin
naklettigine gore babsi ona: "Oglum Mehemmed!" diye hitap edermis.
Soyadinin "mutevazi" manasina geldigi nufus cuzdaninin basina not
edilmis idi. Tevelludu 1315 hicri kameri (Rumu: 1313, Miladi: 1897)
yilinda Bursa sehrinde, kale icinde Turkmenzade Cikmazi`ndaki baba
evinde vaki olmustur.
Ailesi
Baba ve annesi Kafkasya`dan 1297`de goc eden muslumanlardandir.
Dedeleri Kafkasya`da Sirvan`a bagli eski bir hanlik merkezi olan
Nuha`dandir ki burasi dag eteginde, ipekcilikle meshur, ahalisi
musluman, halen Azeri Turkcesi konusulan bir yerdir.
Babasi Ibrahim Efendi Burasa`ya 16 yaslarinda iken gelmis, Hamza Bey
Medresesinde tahsil gormus, muhtelif yerlerde imamlik yapmis, hazret-i
Peygamber (SAS) sulalesinden bir Seyyid`dir; 1929`larda 76 yaslarinda
iken Bursa ovasindaki Izvat koyu`nde vefat etmis ve oraya defnolunmus,
ehl-i tarik bir kimsedir.
Annesi Sabire Hanim, Mehmed Zahid Efendi 3 yaslarinda iken vefat etmis,
Pinarbasi Karristani`na gomulmustur.
Bu anne ve babadan dogma agabeyi Ahmed Sakir (1308-1335) subaylik
yapmis, Kudus`te Canakkale`de bulunmus, siperlerde hastalanmis ve 28
yaslarinda iken vefat edip Sogutlucesme`ye defn olunmustur. Ayni
anneden bir kucuk kardesi olmussa da cok yasamamis bir kac aylik iken
vefat etmistir.
Babasinin ikinci evliligi yine Dagistan muhacirlerinden, fatma Hanim`la
olmustur. Ondan dogma uc kiz kardes halen hayattadirlar. Bunlardan
Pakize Hanim`in efendisi de, Bursa Ulu Cami imamlarindan ve Ismail
Hakki Tekkesi seyhlerinden merhum Ahmed Efendi (K.S)`dir.
Tahsili, Askerligi
Mehmed Zahid Efendi (Rh.A) ilk mektebi Oruc Bey Ibtidaisinde okudu,
Maksem`deki Idadiye devam etti. Sonra Bursa Sanat Mektebine girdi. Bu
esnada Birinci Cihan Harbi dolayisiyla 18 yaslarinda askere celb
olundu. 14 Nisan 1322`de asker oldu, senelerce askerlik yapti, cok
tehlikeli gunler gecirdi, hastaliklar atlatti. Ordunun Suriye`den
cekilmesinden sonra, binbir guclukle Istanbul`a dondu.
10 Temmuz 1335`de Cuma gununden itibaren de 25 K. 30 subede yazici
olarak vazifeye devam etti. Kendi hatira defteri kayitlarindan 1338
Martlarinda henuz bu vazifede oldugu goruluyor.
Tasavvufi Yetismesi ve Dini Hizmetleri
Istanbul`da bulundugu esnada cesitli toplantilara, derslere,
cemilerdeki vaazlara devam etti. bilhassa Seydisehirli Abdullah Feyzi
Efendi`yi cok sevdigi anlasiliyor. bu arada 16 Temmuz 1336 Cuma gunu
namazi Ayasofya camii`nde edadan sonra Vilayet onunde bulunan Fatma
Sultan Camii yanindaki Gumushaneli Tekkesi`ne giderek Seyh Omer
Ziyaeddin Efendi`ye intisab eyledi. gunden gune gune ahvalini terakki
ettirdi.
Bu zat-i serifin, 18 Kasim 1337 Cuma gunu vefatindan sonra postnisin-i
irsad olan Tekirdagli Mustafa Feyzi Efendi`nin yaninda tahsil'i
kemalata devam etmis, muteaddit defalar halvete girmis, 27 yaslarinda
halifetnameyi aldiktan sonra ondan Ramuzu'l-Ehadis, Hizb-i A'zam ve
Delailu'l-hayrat icazetnamelerini de almis, Bayezit, Fatih ve Ayosofya
camii ve medreselerinde derslere devam etmis, bu esnada hafizliginida
tamamlamistir. Bu aralarda hocasinin isareti uzere muhtelif kasaba ve
koylerde dini hizmet ifa etmistir.
Tekkelerin kapatilmasinda sonra Bursa`ya donmus, evlemis, 1929'da da
vefat eden babasi yerine Bursa ovasinda ki Izvat koyunde 15-16 sene
kadar imamlik ettikten sonra Uftade Cami-i Serifi'nin imam-hatipligine
tayin edilerek sehirde hisar icindeki baba evine yerlesti. Burada
1945-46'dan 1952'ye kadar hizmet eyledi.
1952 Araliginda Gumushaneli Dergahi postnisini ve eski tekke arkadasi
Kazanli Abdulaziz Bekkine'nin vefati uzerine, Istanbul'a nakl olarak
fatih'te bulvara nazir Ummu Gulsum Mescidi'nde vazife gordu.
1.10.1958 tarihinde Fatih Iskenderpasa Camii Serifi'ne naklolundu ve
vefatina kadar bu vazifede kaldi.
Vefati
Mehmed Zahid Efendi Rahmetullahi Aleyh omrunun son yillarinda rahatsiz
idi; ayakta gezmesine ragmen; siddetli agrilardan muzdaripti. 1979
yazinda uzun zaman kalmak uzere gittigi Hicaz'dan, agir hasta olarak
1980 Subatinda donmek zorunda kalmisti. 7 Mart 1980'de ameliyata girdi
ve midesinin ucte ikisi alindi.
Ameliyattan sonra tedricen duzeldi, hatta 1980 Ramazaninda hic
aksatmadan orucunu tuttu. Hatimle teravih kildi, vaaz etti, yazin
Balikesir Ilica'ya, Canakkale Ayvacik sahiline agriyan ayaklari icin
goturuldu, hac mevsimi gelincede Hicaz'a gitti. Fakat ameliyata sebep
olan rahatsizligi nuks etmis ve agrilar tekrar baslamisti. Hacci
guclukle ihvadan sonra 6 Kasim 1980'de cok hasta olarak Istanbul'a
dondu. Tam bir hafta sonra 13 Kasim 1980'de Persembe gunu ogleye yakin,
dualar, yasinler, tesbih ve gozyaslari ile uyur gibi bir halde iken
ahirete irtihal eyledi.
Cenaze namazi 14 Kasim 1980 Cuma gunu Istanbul Suleymaniye Camii'nde
muhtesem, mahzun, vakur ve edepli bir cemm-i gafir tarafindan
kilinarak, mubarek vucudu, Kanuni Suleyman turbesi arkasinda,
kendisinden feyz aldigi hocalari ve ustadlarinin yanindaki
istirahatgahina defnolundu.
Bu esnada Suleymaniye, Sahzedebasi, Fatih ve cevrelerinde trafik
durmus, Suleymaniye'nin ici ve avlusu kamilen doldugu gibi, cemaat
sokaklara tasarak Esnaf Hastahanesi'nin yanina kadar uzanmisti.
Vefatini duyanlar icinde Anadolu'nun en uzak sehirlerinden oldugu kadar
Avrupa'dan da gelenler vardi.
Uzakta bulunan muhiblerinden cogu da vaktinde haber alamama yuzunden
cenazesine yetisememislerdi.
Vefati Islam Alemi'nde buyuk uzuntuye yol acmis, Suudi Arabistan'da,
Kabe'de, Kuveyt'te ve daha baska sehirlerde giyabinda cenaze namazi
kilinip, dualar edilmis, ajanslar bu elim vefat haberini
yayinlamislardi.
Vefat tarihi olan 13 Kasim 1980 tarihli takvim yapraklarinda tevafukan
cok manidar ibareler yer aliyordu. Mesela bunlarin birindeki su parca
ne kadar sayan-i taaccubdur:
Akramdan Aglama Oldugum gun tabutum yuruyunce Bende bu dunya derdi var
sanma! Bana aglama, "Yazik, yazik!" "Vah, vah" deme! Seytanin tuzagina
dusersen vah vahin sirasi o zamandir. Yazik yazik asil o zaman denir.
Cenazemi gordugun zaman "Elfirak, elfirak!" deme! Benim bulusmam asil o
zamandir. Beni mezara koyunca elvada demege kalkisma! Mezar cennet
toplulugunun perdesidir. Mezar hapis gorunur amma, Aslinda canin
hapisten kurtulusudur. Batmayi gordun ya, dogmayi da seyret! Gunesle
aya batmadan ne ziyan gelir ki? Sana batma gorunur amma, Aslinda o
dogmadir, parlamadir. Yere hangi tohum ekildi de yetismedi? Neden insan
tohumu icin, Bitmeyecek, yetismeyecek zannina dusuyorsun? Hangi kova
suyu salindi da dolu olarak cekilmedi? Can Yusuf'un kuyuya dusunce niye
aglarsin? Bu tarafta agzini yumdun mu o tarafta ac! Cunku artik
hay-huy'un, Mekansizlik aleminin boslugundadir.
Allah-u Teala ve Tekaddes Hazretleri derecatina ulya eyleyip, biz aciz
u nacizleri de fuyuzat ve sefaatindan feyz-yab u nasibdar buyursun.
Amin bi-hurmeti Seyyidi'l Murselin (SAS) ve alihi ve sahbihi ve men
tabiahum bi ihsanin ila yevmi'd-din ve'l-hamdu lillahi rabbi'l-alemin.
Prof. Dr. M. Es'ad COSAN
alıntıdır.
__________________
MEHMED ZAHID KOTKU (ra)
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- MEHMED ZAHID KOTKU (ra)