Soru:Allah eğer sonsuz ve varlığı her yeri kaplamışsa, o zaman diğer varlıkların yeri nedir?
Kısa Cevap:Allah’ın sonsuz olması demek, zatının her yonden sınırsız ve butun kemallere sahip olması demek olup hangi yonden bakılırsa bakılsın herhangi bir sınırının olmaması manasına gelmektedir. Bir yer yok ki O, olmasın, bir zaman yok ki bulunmasın, bir kemal yok ki ona sahip olmasın. Bu yuzden Allah’ın zatının haddi ve sınırı yoktur.
Ama Allah’ın sonsuz olması demek, O’nun cisimler gibi her yeri doldurduğu manasına gelmez. Aksine Allah aslında hicbir yeri kaplamamıştır, zira cisim denen şey (yani uzunluğu, genişliği, derinliği olan uc boyutlu varlık) yer kaplamaktadır. Allah cisim değil ki bir yeri kaplasın. Kaldı ki mekana sahip olmanın gereği, mekana ihtiyac duyduğundan dolayı Allah’ın eksik olması, bir şeyin o belli mekanda sınırlanması ve Allah’ın hadis olmasıdır. Bu mahzurlar Allah’tan uzaktır ve Allah-u Teala onlardan beridir.
Ayrıntılı Cevap:Bu soruya cevap verebilmek icin Allah’ın sonsuz olmasının ve alemdeki varlıkların Allah’la olan ilişkisinin ne manaya geldiğini anlamak gerekir.
Allah’ın sonsuz olması demek, zatının her yonden sınırsız ve butun kemallere sahip olması demektir.[1] Hangi yonden bakılırsa bakılsın O’nun varlığında herhangi bir sınır olmadığı gorulecektir. Bir yer yok ki O olmasın, bir zaman yok ki bulunmasın, bir kemal yok ki sahip olmasın.[2] Bu yuzden Allah’ın zatının hicbir haddi ve sınırı yoktur. Nitekim Kur’an: ‘Goklerde de, yeryuzunde de Allah O dur.’[3] Ve ‘Artık nereye donerseniz donun, orada Allah'a donmuş olursunuz.’[4] diye buyurmaktadır. Allah her yerdedir, haddi ve sınırı yoktur, bununla birlikte zaman ve mekanın ustundedir. Ancak Allah’ın sonsuz olması, O’nun her yeri kapladığı manasına gelmez. Hatta hic bir yeri kaplamadığını da soyleyebiliriz. Zira cisim denen şey (yani uzunluğu, genişliği, derinliği olan uc boyutlu varlık) yer kaplamaktadır. Oysa Allah cisim değil ki bir yeri kaplasın. Ustad Mekarim Şirazi şoyle buyuruyor: ‘Allah cisim değildir demenin nedeni cismin zaman, mekan, nitelik, ozellik ve etkiler yonunden sınırlı olmasından dolayıdır ve cismin boyutları vardır. Halbuki Allah’ın zatı, her yonden sonsuz ve sınırsızdır. İşte boyle bir varlık cismin boyutlarında, zaman ve mekanın zindanında hapsedilemez.’[5]
Ote yandan bir şeyin mekanının olması demek, o şeyi belli mekanda sınırlamayı gerektirmektedir. Allah’ın bir mekanı olsa, yani belli bir mekanla sınırlı olsa bu, Allah’ın zatının sınırsız olmasıyla terstir.[6] İmam Kazım (a.s) şoyle buyuruyor: ‘Şuphe yok ki Allah-u Teala, zaman ve mekan olmadan her zaman vardı ve şimdide aynı şekildedir. O’nun olmadığı hicbir yer yoktur, aynı zamanda hicbir yeri kaplamamış ve hicbir mekanda hulul etmemiştir.’[7] Adamın biri İmam Ali’den (a.s): ‘Rabbimiz yeri ve goğu yaratmadan once neredeydi?’ diye sorduğunda şoyle buyurdu: ‘Nerede sorusu, mekandan sormaktır. Allah vardı ve hicbir mekan yoktu.’[8]
Kaldı ki Allah’ın, başkalarına ihtiyacı yoktur, her şey ona muhtactır. Varlığı icin bir mekana sahip olmak istese o mekana ihtiyacı var demektir. Bu durumda da Allah vacib-ul vucud ve ihtiyacsız olmayacak ve varlığı icin bir mekana ihtiyac duyan biz insanlar gibi mekana ihtiyac duyacaktır. Emir-ul Muminin (a.s) Yahudi alimlerinden birine şoyle buyurdu: ‘Allah-u Teala’nın kendisi mekanı yaratmıştır, oyleyse O’nun bir mekanının olması imkansızdır. Ve kendisine bir mekanda yer vermekten daha ustundur. Kendi kitaplarınızdan birinde şoyle bir şey gordun mu: ‘Birgun Musa b. İmran (a.s) oturmuştu, doğudan bir melek geldi. Hz. Musa ‘Nereden geldin?’ diye sordu. Dedi ki: ‘Allah’ın yanından.’ Sonra batıdan bir melek geldi. Ondan da nereden geldiğini sordu. Allah’ın yanından geldiğini soyledi. Bir başka melek geldi ve ondanda nereden geldiğini sorduğunda ‘Yedinci gokten, Allah’ın yanından geliyorum’ dedi. Bir melek daha geldi. Ona da nereden geldiğini sordu o da: ‘Yedinci yerden Allah’ın yanından geliyorum’ diye cevap verdi. İşte burada şoyle buyurdu: ‘Hicbir mekanın kendisinden boş olmayan kimse ne munezzehtir. Hicbir mekan O’na başka bir mekandan yakın değildir.’’[9] Halbu ki, Allah’ın bir mekanı olsa, 1) O mekanla sınırlanacak ve başka mekanlarda olmayacaktır. 2) Mekanın kendisine muhtac olduğu mekanın yaratıcısı değil, mekana ihtiyacı olan bir yaratıcı olacaktır.
Başka bir delil de şudur: Mekan hadis’tir (yani once yoktu, sonradan varoldu), ezeli ve kadim değildir. Oysa Allah hem ezelidir (kadim), hem de ebedi.[10] Allah-u Teala mekan sahibi olmak isterse mekan gibi kendiside hadis olacaktır. Dolayısıyla zati olarak kadim ve ezeli olmayacaktır. Halbu ki Allah zati olarak kadim ve ezelidir. Bu yuzden bir mekanı olamaz.[11]
‘Allah her yerdedir’ demek Allah’ın mekan ustu olduğu demektir. Dolayısıyla butun mekanlar O’na gore birdir, her yeri doldurmuş ve varlığı her yerdedir.[12] İmam Sadık (a.s) Ebu Şakir’in sorduğu ‘Bir olan ve gorunmeyen Allah taşın icinde midir?’ soruya şoyle cevap verdi: ‘Her şeyin icinde ve her yerdedir. Gorulmeyen hava nasıl ki her yerde ise Allah-u Teala’da her yerdedir.’[13]
Kur’an-ı Kerim bu konuda şoyle buyuruyor: ‘Doğu da Allah'ındır, batı da. Artık nereye donerseniz donun, orada Allah'a donmuş olursunuz. Şuphe yok ki Allah'ın rahmeti boldur, o her şeyi bilir.’[14]
Varlıkların Allah’la olan ilişkileri nasıldır?
Alemdeki varlıkların cok, ceşitli ve farklı olmalarında kimsenin şuphesi yoktur. Ama butun bunlar Allah-u Teala’nın sıfatlarının tecellisi ve O’nun sonsuz feyizlerinden bir feyizdir. Cabir, İmam Sadık’tan (a.s) ‘Siz Allah’ın her yerde olduğunu kabul ediyorsunuz değil mi?’ diye sorduğunda İmam (a.s) ‘Evet’ diye buyurdu. Cabir dedi ki: ‘Oyleyse Allah’ın her şeyde olduğunu da kabul ediyorsunuz.’ İmam: ‘Evet’ dedi. Bunun uzerine Cabir dedi ki: ‘O zaman ‘Yaratan ve yaratılan birdir’ diyenlerin goruşu doğrudur, cunku Allah’ın her şeyde olduğunu kabul edersek her şeyin hatta taş, su, bitkilerinde Allah olduğunu kabul etmemiz gerekecektir.’ İmam (a.s) buyurdu ki: ‘Hayır oyle değil. Allah taşta, suda ve bitkide vardır ama taş, su ve bitki Allah değildir. Tıpkı yağın kandilde olması ama kandilin yağ olmadığı gibi.’[15]
İmran Sabi, İmam Rıza’dan (a.s): ‘Allah mı yaratılmıştadır yoksa yaratılmış mı Allah’tadır?’ diye sorduğunda İmam (a.s) şoyle buyurdu: ‘İmran, Allah boyle şeylerden munezzehtir. Şimdi Allah’ın lutfuyla sana bir ornek vereceğim ki meseleyi anlayabilesin. Soyle bakalım, aynaya baktığında kendini aynada gorduğun zaman sen mi aynadısın yoksa ayna mı sendedir? Eğer hic biriniz birinizde değilseniz o zaman onda neyle kendini goruyorsun?’ İmran ‘Benimle ayna arasında olan ışığın vesilesiyle.’ diye cevap verdi. İmam Rıza (a.s) ‘Acaba aynadaki ışık gozundeki ışıktan fazla mıdır?’ diye sorduğunda İmran ‘Evet’ dedi. İmam ‘Goster o zaman’ dedi. İmran bir cevap veremedi. İmam Rıza (a.s) şoyle buyurdu: ‘Demek ki ışık, ikinizden birinizde olmadan kendini ve aynayı gormene vasıta olmuştur (oyleyse Allah yarattıklarında, yarattıklarıda Allah’ta olmadan hilkatte tesir eder).’[16]
Hz. Ali (a.s) bu konuda şoyle buyuruyor: ‘O bir şeyle beraber değildir, ama onlardan ayrı da değildir.’[17]
Son olarak diyoruz ki: Hakiki varlık Allah’ındır, diğer varlıklar O’nun aynasıdır ki, yarin resmini gostermektedir. Onlar rububi zatın gostergesi ve tecellisidirler. Bu, Emir-ul Muminin’in (a.s) şu sozunun manasıdır: ‘Ben Allah’ı her varlıktan once, sonra ve onunla beraber gordum.’[18] Cunku Allah olmazsa hicbir varlık olmayacaktır.
Kaynaklar:
[1] -Nasır Mekarim Şirazi, Akide-i Yek Muselman, s.38, Matbuati-i Hedef, 1. Baskı.
[2] -Nasır Mekarim Şirazi, Huda Ra Cegune Beşinasim, s.42, İntişarat-ı Muhammedi, 1343.
[3] -En’am/3
[4] -Bakara/115
[5] -Nasır Mekarim Şirazi, Akide-i Yek Muselman, s.43.
[6] -Nasır Mekarim Şirazi, a.g.e. s.47.
[7] -Saduk, Tevhid, 28.Bab, Hadis:12.
[8] -Asğar Kaimi, Usul-u İtikadat, s.61, Muduriyet-i Havza-i İlmiyyey-i Kum, h.ş.1378.
[9] -İctima-i Tabersi (r.a), c.2, s.313.
[10] -‘Ve odur her şeyden once var olan ve her şeyden sonra kalan ve O,
ahirdir, batındır ve her şeyi bilendir.’ (Hadid/3)
[11] -Şeyh Tusi (r.a), Keşf-ul Murad Fi Şerh-i Tecrid-il İtikad, s.318, İntişarat-ı Şekuri, Kış, 1373.
[12] -Nasır Mekarim Şirazi, Huda Ra Cegune Beşinasim, s.81.
[13] -Muhamedi-i Rey Şehri, Bahs-i Azad Der İslam, s.58, Merkez-i İntişarat-ı Defter-i Tebligat-ı İslami-i Havza-i İlmiyyey-i Kum, Tir ayı h.ş.1372.
[14] -Bakara/115
[15] -Muhamedi-i Rey Şehri, a.g.e. s.90.
[16] -İhticacat (Bihar-ul Envar’ın 4. Cildinin Farsca Cevirisi), c.2, s.307.
[17] -Nehc-ul Belağa, 186. Hutbe
[18] -Vahdet-i Vucud ve Beda, s.13-17; Muhammed Taki Caferi, Tercume ve Tefsir-i Nehc-ul Belağa, c.14, s.290.
islamquest
__________________
Allah’ın varlığının sonsuz olması diğer varlıkların varlığıyla celişmez mi?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Allah’ın varlığının sonsuz olması diğer varlıkların varlığıyla celişmez mi?