Allahu Teala buyurur ki:
“De ki: Ey gunahlara dalıp haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden umidinizi kesmeyin. Cunku Allah butun gunahları bağışlar. Şuphesiz O, cok bağışlayan, cok acıyandır. Size azap gelip catmadan once Rabbinize donun ve O’na teslim olun.”


Rasulullah (s.a.v) Efendimiz, meÂlini verdiğimiz bu ayet hakkında buyurmuştur ki:

“Bana, dunya ve icindekiler verilseydi, bu ayet kadar sevinmezdim.”

Hic şuphesiz Efendimizin bu sevinci ummeti icindir. Cunku Cenab-ý Hakk O’nun, makamına gore kusur sayılacak butun hatalarını affettiğini mujdelemiştir.

Tovbe kapısı kula olum gelene kadar acıktır. Bu acık kapıdan, Allah’tan korkarak, O’nun rızasını arayarak, kul olduğunu anlayarak kim girerse, tovbesi gecerli olur, gunahı affedilir.

Kufur ve şirk dahil her gunahın tovbesi vardır. Akıllı olup buluğa eren her insanın Yuce Allah’a iman etmesi, hukumlerine teslim olması, emirlerine uyması ve kusurları icin tovbe etmesi farzdır. Bu iman, teslimiyet ve tovbe sevgi ve iradeyle olmeden evvel olmalıdır. Tovbe sadece Allah’tan korkulduğu icin yapılmalıdır. Allah rızası duşunulmeyen pişmanlıklar faydasızdır. Kul, kusurlarına kalbini Allah’tan perdelediği icin pişman olmalıdır. Cunku, insanlar arasında kınanmaktan korkup kotu şeyleri terk etmek, itibarını kurtarmak icin tovbe yapmak, halkın icinde rezil olurum endişesiyle yaptıklarından pişman olmak tovbe delildir.

Tovbe, irade ve sevgi ile Yuce Allah’a donmektir.

Tovbe, kalbin Yuce Allah’tan uzaklığına yanmak, nefsin gafletine ağlamaktır.

Olum gelene kadar tovbe kapısı herkese acıktır. Bu rahmet kapısını Yuce Rabbimiz acmıştır ve kalbe tovbe duygusunu o vermiştir. Hic kimse o kapıyı kapatamaz ve insanı tovbe nimetinden mahrum edemez.


Arifibillah Muhyiddin b. Arabî’nin (k.s), belirttiği gibi;146 ilÂhî rahmetten umidi kesmek, insanın fıtratındaki kulluk kabiliyetinin tamamen yok olması demektir. Halbuki bir fıtratta azıcık ilÂhî nur kalmışsa, onun Allah’ın gazabını gecen geniş rahmetine ulaşması, Rabbine donmesi, O’nu sevmesi ve O’na sevilmesi mumkundur.

İmam Kuşeyrî (k.s): “Allah’ın rahmetinden umidinizi kesmeyin.” ayetine şu manayı vermiştir:

“Ey kulum! Bizim kapımıza gelip gitmeyi kessen de, kalbini bizden koparma. Bizden sevgini ve umidini kesme. Şuphesiz Allah, butun gunahları affeder. Kul şunu da bilmelidir ki, onun kurtuluşu kendi yonelmesiyle değil, Allah’ın lutfuyla olmaktadır. Allah’ın ozel yardımıyla kul Rabbine yonelmektedir. Yoksa, kendi gayret ve yonelmesiyle Yuce Allah’ın fazlına ulaşmış değildir.”


Rasulullah (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur ki:

“Şuphesiz Allah, uzerine perde cekilmediği surece tovbe eden kulunu affeder. Kendisine:

-Kulun uzerine perde cekilmesi nasıl olur? diye sorulunca:

-Muşrik olarak olmesidir, buyurdu.148

Efendimizin (s.a.v) şu mujdesi cok onemli:

“Bir kul, gunah olan bir amel yaptığında, peşinden:

-Rabbim! Ben bir gunah isledim; beni affet! diye yalvarırsa Allahu Teala:

-Kulum bir gunah isledi; kendisini affedecek ve hesaba cekecek bir Rabbi olduğunu bildi. Ben kulumu affettim! buyurur. Sonra kul, tekrar bir gunah işlediğinde:

-Rabbim! Ben bir gunah isledim; beni affet! diye yalvarır. Allahu Teala:

-Kulum bir gunah işledi, kendisini affedecek ve hesaba cekecek bir Rabbi olduğunu bildi. Ben kulumu affettim! buyurur. Kul doner bir gunah daha işler. Yine:

-Rabbim! Ben bir gunah isledim; beni affet! diye yalvarır. Allahu Teala:

-Kulum bir gunah isledi; kendisini affedecek ve hesaba cekecek bir Rabbi olduğunu bildi. Ey meleklerim! siz şahit olun, ben, kulumu affettim, ne yaparsa yapsın!
buyurur.”

Kul ne halde olursa olsun, Yuce Rabbine itimat etmeli ve O’na karşı guzel zan beslemelidir. O (c.c), kullarına, zatına karşı takındıkları tavır ve taşıdıkları zanna gore muamele etmektedir. şu hÂdisede olduğu gibi: Hz. Rasulullah (s.a.v) anlatıyor:

“Sizden evvelki ummetler icinde bir adam vardı. Allahu Teala’nın varlığına ve birliğine iman haric, işe yarar hicbir hayırlı ameli yoktu. Bir gun ailesine dedi ki:

-Olduğum zaman beni yakınız. Kemiklerimi havanda doverek toz ediniz. Sonra ruzgarlı bir gunde bu tozun yarısını karaya, yarısını denize atınız! Vasiyet yerine getirildi. Aziz ve Celil olan Allah ruzgara: ‘Dağıttığın tozları topla’ buyurdu. Ruzgar tozları topladı, ilÂhi huzura getirdi. Hak Teala adama:


-Neden boyle hareket ettin? diye sordu. Adam:

-Senden haya ettiğim, utandığım icin ya Rab, diye cevap verdi. O zaman Allahu Teala:

-Ben de seni mağfiret ettim, buyurdu.”




KAYNAKLARIYLA TASAVVUF -2-

Dr. Dilaver SELVİ

SEMERKAND
__________________