Mezhepsizlik demek, Resulullah efendimizin vÂrisleri olan Âlimlere duşmanlık demektir. Suizan ve iftira demektir. Hadis-i şerifte, (Âlim Allah’ın guvendiği kimsedir, Resulullahın vÂrisidir) buyuruluyor.
Kendisine guvenilmeyip dil uzatılan Hadika’nın sahibi kimdir?
Hadika’nın sahibi Abdulgani Nablusi hazretleridir. Fıkıh, tefsir, hadis ve tasavvufta cok derin Âlim idi. Yuzden fazla değerli kitap yazdı. Hadika kitabı, imam-ı Birgivi’nin Tarikat-i Muhammediyye’sinin şerhidir. Allah’ın guvendiği ve Resulullahın vÂrisi olan boyle bir Âlim, kitabına tetkik etmeden, rastgele bir hadis alır mı? İmam-ı Gazali hazretlerine yapılan gaflet ve ihmallik iftirası bu zata da yapılıyor.
Mezhepsiz Şevkani, Beydavi tefsirinde uydurma hadis olduğunu soyluyor. Zahir ve bÂtın ilimlerinde kÂmil dort mezhebin inceliklerini iyi bilen, derin Âlim, veliy-yi-kamil, Ârif-i billah seyyid Abdulhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki: Beydavi, tefsir ilminde, en buyuk makama yukselmiştir. Her meslekte senettir. Her mezhepte onderdir. Her duşuncede rehberdir. Her fende mahir, her usulde burhan, onceki ve sonraki Âlimlere gore sağlam, kuvvetli ve yuksektir. Boyle derin bir Âlimin tefsirinde mevdu hadis var demek, dinde derin bir ucurum acmaktır. Boyle sozleri soyleyenin dili, inananın kalbi, dinleyenin kulakları tutuşsa yeridir. Acaba, bu buyuk ilim sahibi, mevdu hadisleri sahihlerinden ayıramaz mı idi? Yoksa, hadis uyduracak kadar ve boyle yapanlar icin, Resulullahın bildirdiği ağır cezalara aldırış etmeyecek kadar Allah korkusu yok mu idi? Hadis ilminde muctehid bir Âlim, bir Âlimin sahih dediği bir hadise mevdu diyebilir. Bu, “Resulullah boyle soylemedi" demek değildir. Bu hadis benim usulume gore hadis değil, uydurmadır; fakat başka muctehide gore sahih olabilir demektir. Farklı ictihadlar da aynen boyledir. Hadis-i şerifte, (Âlim ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevap alır) buyuruldu. İctihad ictihadla nakzedilemez ve Ehl-i sunnet Âliminin kitabında uydurma hadis var denilemez.
Sual: Tarihte Hadis uyduranlar olduğuna gore Âlimlerin kitaplarında uydurma hadis yok mudur?
CEVAP
Hadis uyduranlar olmuş ise de, Ehl-i sunnet Âlimlerinin kitaplarında asla uydurma hadis yoktur. Cunku onların her biri, (Âlimler, Peygamberlerin vÂrisleridir) ve (Âlimler, Allah’ın guvendiği kimselerdir) gibi hadis-i şerifler ile ovulen buyuk insandır. Hadis uydurmanın ve uydurma hadisi nakletmenin vebalinin buyukluğunu bilirler. (Soylemediğim sozu hadis diye bildiren Cehenneme gidecektir) hadis-i şerifini nakleden o Âlimler, kitaplarına nasıl olur da uydurma hadis alabilirler?
Resulullahın vÂrislerine olan itimadı sarsmak icin boyle iftira ediyorlar. Bir muctehid, başka bir muctehide hata ettin demez. Cunku Mecelle’de (İctihad ictihadla nakzedilemez) buyuruluyor. (Madde 16)
Dort mezhepte birbirinden farklı hukumler vardır. Fakat hicbiri, diğerini sapıklıkla, hata etmekle itham etmemiştir. Cunku hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Âlimlerin farklı ictihadları rahmettir.) [Beyheki]
(Âlim ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevap alır.) [Buhari]
Hanefi ve Hanbeli’de gusulde ağzın icini yıkamak farz iken, Maliki ve Şafii’de farz değildir. Bunun icin mezhebin birine doğru, otekine yanlış denemez. Her muctehidin bir hadisten hukum cıkarması farklıdır. Bir muctehidin sahih dediği bir hadise, başka bir muctehid mevdu diyebilir.
Hadis ilminde muctehid bir Âlim, bir hadise mevdu derse, diğer muctehidler buna sahih diyebilir. Cunku mevdu diyen muctehid, bir hadisin sahih olması icin luzum gorduğu şartları taşımayan bir hadis icin "Mezhebimin usulunun kaidelerine gore mevdudur" der. Yani bu sozun hadis olduğu bence anlaşılamamıştır, der. Yoksa "Bu soz, Peygamber efendimizin sozu değildir" demek istemez. Aynı hadis icin başka bir muctehid sahihtir diyebilir. Sahih olduğunu soyleyen muctehid otekine, "Peygamber efendimizin bu sozune nasıl mevdu dersin?" demediği gibi oteki de, "Bu uydurma soze sen nasıl hadis diyebilirsin?" demez. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Bu misalleri ancak Âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]
(Bilmiyorsanız Âlimlerden sorun!) [Nahl 43]
(Bunun hukmunu peygambere ve ulul-emre [Âlimlere] sorsalardı, oğrenirlerdi.) [Nisa 83] [Âyet-i kerimede gecen ulul-emrin Âlim demek olduğu tefsirlerde yazılıdır. Peygamber efendimiz de (Ulul-emr, fıkıh Âlimleridir) buyurdu. (Darimi)]
(Allah’tan en cok korkan ancak Âlimlerdir.) [Fatır 28]
[Allah’tan korkmak buyuk mertebedir. Peygamber efendimiz (Allah’tan en cok ben korkarım) buyurdu. (Buhari)]
(Hic bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?) [Zumer 9]
Hadis-i şeriflerde ise buyuruldu ki:
(Âlimlere tabi olun! Cunku onlar, dunya ve ahiretin ışıklarıdır.) [Deylemi]
(Âlimler, kurtuluş yolunu gosteren birer rehber ve kılavuzdur.) [İ. Neccar]
(Âlimler olmasaydı, insanlar helak olurdu.) [İ. Maverdi]
(Bilmediklerinizi salih [Âlim]lerden sorup oğrenin!) [Taberani]
Mezhebe uymanın luzumu
Allahu teÂl ve Resulu, Âlimleri boyle overken, onların kitaplarında uydurma hadis olduğunu soylemek ne kadar cirkin iftira olur. (Uydurma hadis), bu sozu Allah Resulu soyledi diye iftira etmektir. Sıradan bir muslumanın bile hayalinden dahi geciremiyeceği bu iftirayı, bir ehl-i sunnet Âlimi hic yapabilir mi?
Eğer herkes Kur'an-ı kerimden hukum cıkarabilseydi, hadis-i şeriflere, Eshab-ı kirama ve Âlimlere ihtiyac kalmazdı. Onun icin Allahu teÂl da, Peygamber efendimiz de Âlimlere uymamızı emrediyor. İki hadis-i şerifin birbirine zıt gibi olduğunu goren, mezhebinin hukmune uyar. Zaten muctehid olmayanın hadis-i şerifle amel etmesi, hukum cıkarmaya kalkması caiz olmaz.
Her muslumanın dort hak mezhepten birine uyması gerekir. Uymayanın mulhid olacağını imam-ı Rabbani hazretleri Mebde ve Mead kitabında bildiriyor.
Dort mezhepten birine uymayan Ehl-i sunnetten ayrılır. Ehl-i sunnetten ayrılanın da sapık veya kÂfir olacağı S. Ahmet Tahtavi hazretlerinin Durr-ul-muhtar haşiyesinde yazılıdır. Abdulgani Nablusi hazretleri de, (Bugun dort mezhepten başkasına uymak caiz değildir. Kur'an-ı kerimin manasını oğrenmek isteyen, Ehl-i sunnet Âlimlerinin kelam, fıkıh ve ahlak kitaplarını okumalıdır!) buyuruyor. (Hadika)
Ne soyleyeceklerini bile şaşırdılar
Sual: Hadis duşmanları, (Bir hadise, bir Âlim uydurma demişse, o hadise bin Âlim sahih dese de, o hadis artık, damgayı yemiştir, onunla amel etmeyi icime sığdıramam) diyorlar.
CEVAP
Duşmanlık veya sapıklıklarından ne yapacaklarını, ne soyleyeceklerini bile şaşırdılar. Ağızlarından cıkanı kulakları duymuyor. Bir kÂfir, bir casus musluman gorunup, din adamı gorunup, (Kur’anı değiştirdiler, cok Âyeti cıkardılar veya eklediler) dese, şimdi bunlar bu haine inanıp, Kur’an-ı kerimi de iclerine sığdıramayacaklar mı? Ona da mı damgayı yemiştir diyecekler? Acaba bunlar, ingiliz casuslarının kurduğu Vehhabiliği, Yahudilerin ortaya cıkardığı Rafiziliği iclerine nasıl sindiriyorlar?
Bunlara soruyoruz, siz namaz kılıyorsanız, imam arkasında Fatiha okuyor musunuz? Şafiilerin okuması farzdır, Hanefilerin de okumaması vaciptir. Okursa tahrimen mekruh işlemiş olurlar. Mezhepsizler okuyoruz derlerse, Hanefi Âlimlerine muhalefet etmiş olurlar, okumuyoruz diyorlarsa, o zaman Şafii Âlimlerine muhalefet olur. Boyle namazı iclerine nasıl sindirebiliyorlar ki?
Hadis ilminde muctehid bir Âlim, bazı Âlimlerin sahih dediği bir hadise mevdu diyebilir. Muctehidin boyle demesi; “Bu hadisi, Peygamber efendimiz soylememiştir" anlamında değildir. Bu hadis benim usulume gore hadis değil, uydurmadır [sahih değildir]; fakat başka muctehide gore hadis sahih olabilir demektir. Farklı ictihadlar da aynen boyledir. Bana gore doğrusu bu der; fakat farklı ictihadda bulunan muctehide soz soylemez. Birinin uydurma [sahih değildir] demeye yetkisi varsa, otekinin de sahih demeye yetkisi vardır. Bunun icin hicbir Ehl-i sunnet Âliminin kitabında uydurma hadis olmaz. Ehl-i sunnet Âlimlerinin kitaplarına dil uzatmamalı ve onların kitaplarında uydurma hadis var sanmamalı, din cahili veya duşmanlarının oyunlarına gelmemelidir.
Sual: Uydurma hadis olmaz diyorsunuz. Unutmayın bizim iki katımız olan Hıristiyan Âlemi bile bir cok hadisin uydurma olduğunu soyluyor. Bu kadar insanları hice mi sayıyorsunuz?
CEVAP
Biz uydurma hadis olmaz demedik. Hakiki İslam Âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis olmaz dedik. Diğer yandan, İslamiyet’e inanmayan hıristiyanların, Peygamberimize, Kur’an-ı kerime inanmayan hıristiyanların, bazı hadisler hakkındaki sozlerinin ne onemi var? Sahih dedikleri hadis var mı ki? İkincisi Hıristiyanlar, bizim iki katımız kadar değil. Oyle bile olsa ne onemi var? Hıristiyanlardan sayıca fazla Cinli ile Japon var. Hepsi Budist. Bir suru dinsiz insan da var. Hepsi Hıristiyanların iki katından fazladır. Ama Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Yeryuzundeki insanların coğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar.) [Enam 116]
Sual: Celişkili hadislere bir ornek vereyim. Kur’anda Allah kullarına yapamayacakları hicbir işi vermeyeceğini soyluyor. Buna rağmen sizin hadislerinize gore ise; Hazret-i Muhammed miraca cıktığında Allah ile namaz hakkında bir pazarlığa giriyor. Ummetim bu kadarını yapamaz 50 vakit namaz sayısını azalt demiyor mu? Hic boyle şey olur mu?
CEVAP
Bekara suresinin sonunda buyuruluyor ki:
(Rabbimiz Bizden oncekilere yuklediğin gibi, bize de ağır yuk yukleme. Rabbimiz, bize gucumuzun yetmeyeceği şeyi taşıtma.) [Bekara 286]
Bu Âyet de gosteriyor ki onceki ummetlere cok ağır yukler yuklenmişti, Peygamber efendimizin hurmetine bu ummete kaldıramayacağı yukler verilmemiştir, dileseydi oteki ummetlere yuklediği gibi bize de yuklerdi. Bu Resulullahın ummetine Allahu teÂlÂnın bir ihsanıdır. Sonra 50 vakit emretse yapılamaz mı idi? Beş vakte indirildiği halde her Musluman kılabiliyor mu? Beş vakti severek kılan 50 vakti de kılabilirdi. Ama kolaylık olması icin beşe indirilmiştir. Bu husus Buhari ve Muslim gibi İslam dininin en sahih iki hadis kitabında bildirilmektedir. Pazarlığa girmiyor, bu senin gibi hadis duşmanlarının bir iftirasıdır. Allah’a yalvarıyor istirham ediyor, rica ediyor niye pazarlık kelimesini kullanıyorsun?
Sizin hadisler diyorsun. Sen Musluman değil misin, misyoner misin ? Sen hadislere inanmıyor musun? Kur’an-ı kerimde baştan sona kadar Resulume uyun, Onun sozlerine tÂbi olun buyuruluyor. Bir de niye Peygamber efendimiz demiyorsun da Hazret-i Muhammed diyorsun? Sen hangi dindensin?
Sual: Hazret-i Musa’nın akıl vermesi ile, Hazret-i Muhammed’in Allah’tan boyle bir teklifte bulunması normal olabilir mi hic? Celişki değil mi?
CEVAP
Namazlarda olsun namazlardan sonra olsun Allah’a dua etmiyor muyuz? Ya Rabbi kazadan beladan koru diye dua etmiyor muyuz? Şunu ver bunu ver demiyor muyuz? Peygamber efendimizin de istemesi normal değil mi? Musa aleyhisselam tecrubesine gore tavsiye ediyor. Onceki ummetlere cok ağır yukler yuklendiğini biliyordu. Bunun celişki neresindedir? Sonra bu hadis-i şerif İslam tarihinde en kıymetli iki hadis kitabında vardır. Butun İslam Âlimlerinin onayladığı iki kitap. Asırlardır gelen butun İslam Âlimleri, butun mezhep imamları bunu onaylamıştır. Ancak yeni turediler ve misyonerlerin oyuncakları buna itiraz etmişlerdir. Bunda itiraz olunacak ne var ki? Buna itiraz etmek butun İslam Âlimlerini bir kalemde silip atmak demektir. Halbuki Allahu teÂl (Bilmiyorsanız zikir ehline = Âlimlere sorun) buyuruyor. (Âlimler cok kıymetli insanlar) buyuruyor. Kendi aklını Âlimlerin ilminden ve aklından ustun mu biliyorsun?
ehlisunnetbuyukleri
__________________
Resulullah'ın VÂrislerine Guvensizlik
Dini Bilgiler0 Mesaj
●14 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Resulullah'ın VÂrislerine Guvensizlik