RİSALE-İ NUR'un OZELLİKLERİ
Mehmet Akif'in: ''Doğrudan doğruya Kur'an'dan alarak İlhÂmı Asrın idrakine anlatmalıyız İslÂm'ı.'' şeklinde guzelce ifade ettiği ozlemi, Bediuzzaman, Risale-i Nur'la kısmen gercekleştirmiştir. Hadîs-i Şeriflerin de Kur'an'ın tefsiri olduğunu ve ondan ayrı sayılmaması gerceğini unutmaksızın Bediuzaman, İslÂm'ın esas meseleleri ile meşguldur. İsrailiyat, menkıbeler, Âdetler yonu ile fazla meşgul olmaz. Risale-i Nur, iman hakikatlerini, akla yaklaştırarak aklî delillerle izah ikna etmeye calışır.Akla hi- tab ederken kalbi, duyguları ve nafsi ihmal etmez. Bundan dolayı okuyanların nefislerini tezkiye edip ahlÂklarını duzeltmesi,Muellif'in, rızÂ-yı ilahiden başka bir tesir altında kalmamasından ileri gelir. Risale-i Nur'da Bediuzzaman,mevzuya girerken ona esas teşkil eden, hareket noktası olan ayeti veya ayetleri yazar.Bazen misallerin de yardımıyla ayetin hedefi olan hidayetin aydınlığına ulaştırır ve yazılanın, ilgili ayetin yuzlerce, binlerce inceliklerinden biri olduğunu soyler.Bu arada son asırlarda ortaya cıkan dalÂletlerin, batıl felsefî ve ideolojik fikirlerin kotu etkileri izale edilir, adları verilmeksizin, o akımlar, kuvvetli aklî delillerle curutulur.( İ. K. Salihi, s, 125---129. Onun ''Ehl-i Kufur'',''Ehli DalÂlet'', ''Ehl-i Sefahet'' genel isimleriyle kastettiği bÂtıl cerayanları, onları tanıyanlar bilir.) Bazen konu, suÂl-cevap uslûbuyla verilir.Risale-i nur'un kendine has uslûbu, meş- gul olanlar tarafından hemen farkedilir. Etkisinin sebebi de sorulanın, muellifin nefsinin veya dalÂlet temsilcilerinin sorduğu sorulara, dolasıyla umumî derde tercuman olmasından ileri gelir.
__________________