Bu acıyı ancak biz hissedebiliriz. Sozun bittiği yerdeyiz şimdi. Rahmet ve mağfiret ayında vefa sırası bizde. Nice milyonlar, viraneler arasında bir ses bekliyor. Nice yetimler, başlarını okşayacak bir şefkat eli. Şimdi hep birlikte her nefeste Pakistan’a “yalnız değilsiniz” demenin ve nice yıllar icinde birikmiş bir borcun odenmesinin vaktidir. O Pakistan ki nice yuzyıllardır tarihi paylaştığımız, ecdadımızın dilini “Urduca” konuşan bir ulkedir. Ve halkı en sıkıntılı gunlerimizde hep bizimle olmuş, gun gelmiş yurekleri kendi dertlerini unutup bizim icin carpmış, gun gelmiş kendilerini Turkiye’nin bir vilayeti olarak takdim edecek kadar bizimle olmuş, hatta belki de yeryuzunde eğer varsa bizi bizden cok sevebilmiş, dostluğun, kardeşliğin, kadirşinaslığın, vefanın, fedakarlığın dunya durdukca parlayacak en mumtaz misallerini sergilemiş cilekeş bir halktır.

En zor zamanlarında Osmanlı’nın imdadına yetiştiler...

O İkbal’in, o ‘fakir kadın’ın halkı şimdi bizden bekliyor aynı duyguyu. Tıpkı Mevlana Muhammed Ali’nin yazdığı gibi, bu acıyı en iyi biz hissederiz. Bu rahmet ve mağfiret ayında DUALARIMIZDA, iftar sofralarımızda onlarla beraber olmak vaktidir. Şimdi bizim de tarihe onlar gibi bir kardeşlik ve vefa sahifesi daha kaydetme zamanıdır. Şimdi Ramazan gibi Ramazan zamanıdır.


---Sevgili arkadaşlar şu mubarek Ramazan Bayramını değerlendirelim. Maddi yardımca bulunamasak bile ellerimizi acıp 1'e 10 verilen bu gunleri kullanalım. 5 vakit namazımızda dua ettiğimiz gibi sahurdan sonraki teheccud namazımızda da mutlaka dua edelim. Unutmayalım ki aynı sıkıntıları biz de 1999 depreminde cektik....
__________________