ESSELAMU ALEYKUM...
Kahin, sihirbaz, muneccim vb. gaibten haber verenlere herhangi bir şey sormak caiz değildir. Onlara inanıp tasdik etmek, cok daha kotu ve cirkindir. Hatta Rasulullah'ın (s.a.v.) şu hadisinden dolayı kufrun şubelerinden biridir:
"Kim bir kahine gider de ondan bir şey sorarsa, kırk gun namazı kabul olunmaz.”
Hadisi Muslim, Sahih’inde rivayet etmiştir. Yine Muslim Sahih’inde Muaviye İbn el-Hakem es-Sulemi'den (r.a.), Rasulullah'ın (s.a.v.) kahinlere gidip onlara soru sormayı yasak*ladığını rivayet etmiştir.
Kahin, sihirbaz, muneccim vb. gaibten haber verenlere herhangi bir şey sormak caiz değildir. Onlara inanıp tasdik etmek, cok daha kotu ve cirkindir. Hatta Rasulullah'ın (s.a.v.) şu hadisinden dolayı kufrun şubelerinden biridir:
"Kim bir kahine gider de ondan bir şey sorarsa, kırk gun namazı kabul olunmaz.”
Hadisi Muslim, Sahih’inde rivayet etmiştir. Yine Muslim Sahih’inde Muaviye İbn el-Hakem es-Sulemi'den (r.a.), Rasulullah'ın (s.a.v.) kahinlere gidip onlara soru sormayı yasak*ladığını rivayet etmiştir. Sunen muellifleri de Rasulullah'ın (s.a.v.) şoyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir:
"Bir kahine gidip de ona inanan kimse, Muhammed'e nazil olan şeyleri inkar etmiş olur.”
Bu anlamdaki hadisler coktur. Yukarıda gectiği uzere, Rasulullah'ın (s.a.v.) ondan menetmesi ve sakındırması sebe*biyle; muslumanların ister tıp ismiyle veya başka bir isim*le olsun, gaibten haber verme işleriyle uğraşan ve muslumanlardan gerceği gizleyip onları aldatan kahin, muneccim, si*hirbaz v.b. kişilere soru sormaktan sakınmaları gereklidir.
Hasta erkeğin sarığını veya hasta kadının başortusunu ve*yahut buna benzer bir şeyini kokladığında, tıp adına, bilin*meyen durumları bildiğini iddia ederek -hastanın sarığını ve benzeri eşyalarını koklamakla ilgili bir delil olmadığı hal*de- bu erkek ve kadın hasta, şoyle yaptı boyle yaptı diyerek gayptan haber veren insanlar da bu sınıfa girerler. Şuphesiz kendisinin tıp bilgisi olduğunu, hastalık ceşitleri ve sebep*lerini bildiğini soylemesindeki maksat, halkı aldatmaktır. Ba*zen onlara bazı ilaclar verir ve Allah'ın (c.c.) takdiri ile has*ta tevafuken iyileşir, insanlar da hastanın onun verdiği ilaclar sebebiyle iyileştiğini zannederler. Bazen de hastalık, tıp ile ilgili bilgisi olduğunu iddia eden bu kimseye hizmet eden ve gayba dair bildiklerini ona haber veren bazı cin ve şeytanlar sebebiyle de olabilir. O adam bu cin ve şeytanla*rın verdikleri haberlere dayanır, onların istedikleri birtakım ibadetlerle cin ve şeytanları memnun eder; onlar da bu has*tadan uzaklaşırlar ve ona verdikleri eziyete son verirler. Cinler, şeytanlar ve onları kullananlarla ilgili bu gibi şeyler bilinen olaylardır.
Muslumanların bu gibi şeylerden sakınmaları ve başka*larına da terketmelerini tavsiye etmeleri, butun işlerinde yalnız yuce Allah'a guvenip O'na tevekkul etmeleri gerekir. Dînin musaade ettiği okuyup uflemede, mubah olan ilacla*rı kullanmada, akla ve duyguya dayanan yollarla hastayı muayene edip kesin teşhis koyan doktorlara giderek tedavi ol*makta ise bir mahzur yoktur. Nitekim Rasulullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
"Allah her hastalığın caresini de yaratmıştır. Bu ca*reyi bilen bilir, bilmeyen bilmez. (Bilgisi olan onu bilir, bilgisi olmayan bilmez.)”
"Her hastalığın ilacı vardır. Hastalığın ilacı bulundu*ğunda Allah'ın izniyle hasta iyileşir.”
"Allah'ın kulları, tedavi olun. Ancak haram ile teda*vi olmayın.”
Bu anlamdaki hadisler coktur.
Yuce Allah'tan butun muslumanların durumlarını duzetmesini, kalp ve bedenlerini butun kotuluklerden korumasını, kalplerini hidayet uzere birleştirmesini, bizleri ve onları fitnelerin saptırması ile şeytana ve ona tabi olanlara itaat etmekten korumasını niyaz ederiz. Şuphesiz O her şe*ye gucu yetendir. Guc ve kudret, ancak yuce Allah'tandır. Allah (c.c), kulu ve elcisi Muhammed'e (s.a.v.) ve onun ali*ne ve ashabına salat ve selam etsin ve onları mubarek kılsın.
__________________
Kahin, sihirbaz, muneccim vb. lere gitmenin hukmu...
Dini Bilgiler0 Mesaj
●19 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Kahin, sihirbaz, muneccim vb. lere gitmenin hukmu...