Genler ve Haşr u Neşr
ABDULLAH AYMAZ
İnsan başıboş bırakılmamıştır. Butun kitapların haber verdiği gibi her biri ismiyle, cismiyle ve sûretiyle tekrar diriltilip hesap vermek ve ebedî hayatlarına başlamak uzere buyuk bir mahkemeye sevk edileceklerdir. Gen teknolojisi geliştikce haşir daha kolay anlaşılıyor.
Buhari ve Muslim gibi hadis kitaplarında bahsedildiği uzere, insanlar oldukten sonra haşredilirken, tohumlar ve cekirdekler hukmunde olan ve acbu’z-zenab tabir edilen aslî zerrelerden tekrar yaratılacaktır.
Ecza-yı esÂsiye ve zerrÂt-ı asliyeyi icinde toplayan bu kucucuk parca, insan icin, bir temel olacak ve bunun uzerine insan bedeni bina edilecektir. Demek ki bu mevzu uzerine vÂrid olan hadis-i şerifler, bugun ancak derin araştırmalarla tespit edilebilen bir gerceği asırlar oncesinden ifade etmişlerdir.
Bediuzzaman Hazretleri ÂsÂr-ı Bediiyye’de ruhun, bir zerreye bile tutunabileceğini ifade eder. Mesnevi-î Nuriye’de ise şoyle der: “İnsanın, cehre (yuz) sayfasında, alnında, cildinde, ellerinin iclerinde Kader kalemiyle, pek cok cizgiler, hatlar, nakışlar, nişanlar yazılmıştır. Malumdur ki, insanın şu sayfalarında yazılan o kelimeler, harfler, noktalar ve hareketler, insanın ruhunda bulunan mÂnÂlara, maneviyatlara, delalet ettikleri gibi, fıtratında kader tarafından yazılan mektuplara da işaretleri vardır.” Ayrıca Bediuzzaman Hazretleri, peygamberlerin mucizelerinin, gelişerek ilmî buluşlara bir işaret ve bir ilham kaynağı olacağını da soyler: “Hem mesela Hz. İsa aleyhisselamın bir mucizesine dair ‘Allah’ın izniyle anadan doğma korleri ve alaca hastalığına tutulanları iyileştirir ve oluleri diriltirim.’ (Al-i İmran Suresi, 49) Âyetinde, Kur’an, Hz. İsa aleyhisselamın nasıl ahlÂk-ı ulviyesine ittibaa insanları sarihan teşvik eder. Oyle de şu elindeki sanat-ı Âliyeyi ve tıbb-ı Rabbaniye, remzen terğib ediyor. İşte şu Âyet işaret ediyor ki: ‘En muzmin dertlere dahi derman bulunur. Oyle ise ey insan ve musibet-zede benî Âdem! Umitsizliğe kapılmayınız. Her derdin, ne olursa olsun, dermanı mumkundur; arayınız bulunuz. Hatta olume de muvakkat bir hayat rengi vermek mumkundur.”
Bugun adlî tıp sadece parmak izleri uzerinde durmuyor, bir damla kan, bir sac teli ve bir kepek parcası bile bircok olayı aydınlatabiliyor. Yani Cenab-ı Hak insanın ozelliklerini en kucuk parcalarında bir şifre olarak yerleştirmiştir. Bugun genetik kopyalamadaki insanların hareket noktaları ve ipucları işte bu şifrelerdir. Kur’an-ı Kerim’de, “İnsan zanneder mi ki, olumunden sonra Biz kemiklerini toplayıp onu diriltmeyeceğiz? Evet toplarız, hem de parmak uclarına varıncaya kadar eski halinde duzenleriz.” (Kıyamet Sûresi, 75/ 3-4 ) ve “İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır? Onun aslı, atılan bir su damlası değil miydi? Sonra ana rahmine tutunan yapışkan bir hucre oldu da, Rabbi onu yaratıp duzenledi. Ondan (erkek menisinden) erkek ve dişi olarak her iki cinsi yarattı. Butun bunları yapan, oluleri diriltmeye kÂdir olmaz olur mu?” (Kıyame Sûresi, 75/ 36-40) buyuruluyor.
Bediuzzaman Hazretleri de Kehf Sûresi’nin 49; Kaf Sûresi’nin 17-18 ve İnfitar Sûreleri’nin 10-12. Âyetlerine dayanarak diyor ki: “Hem anlarsın ki; insan, ipi boğazına sarılıp, istediği yerde otlamak icin başıboş bırakılmamıştır. Belki, butun amellerinin sûretleri alınıp yazılır ve butun fiillerinin neticeleri, muhÂsebe icin zaptedilir.” (10. Soz)
Evet butun aklî ve naklî delil ve gercekler gosteriyor ki, insanlar uyandırılmamak uzere kabirlerinde bırakılmayacaklar ve her biri ismiyle, cismiyle ve sûretiyle tekrar diriltilip hesap vermek ve ebedî hayatlarına başlamak uzere buyuk bir mahkemeye sevk edileceklerdir.
Alıntı : Ailem Dergisi
__________________
Genler ve Haşr u Neşr
Dini Bilgiler0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Genler ve Haşr u Neşr