Selam olsun butun Mu'minlere.
Ey olumden hoşlanmaz nefis! Eğer Allah, olumu oldurmuş olsaydı, olum
yok olsaydı; kasem ederim Allah'a ki, biz yağmur duasına cıkar
gibi "olumu isteme" duasına topluca cıkardık. Atalarımızın binlerce
yıldır yerde deri ve kemik olmuş bir halde yanımızda yattığını ve
inlediğini duşunmek kadar buyuk bir azap olamaz. Allah bize merhamet
etti ve olumu verdi. Olum kadar buyuk bir rahmet az olsa gerektir.
Bize bu Âlemde olumu veren, Rahman ve Rahim olan Allah'a binlerce
hamd olsun.
İc sıkıntısı, gonul darlığı gelince caresine bak, yani sebebi ne ise
onu defet. Cunku dalların hepsi kokten biter. İc rahatlığı, huzur ve
neşe duyunca, o rahatlığı, o huzuru sula, yani huzuru arttırmaya
calış; meyve verince o meyveden dostlara da dağıt. (Mevlana,
Mesnevi,C3–4 S.49) Hakkı tebliğ et, guzelliği bildir. Huzur dağıt
huzursuzlara, can dağıt cansız bedenlere. Ruh ol şu gezen, olulere.
İcin sıkılırsa duaya koş, cevşen oku. Cevşende rabbinin ululuğunu ve
yuceliğini hisset.
Kişi, yayılıp otlayan kuzu gib, hem yer hem kendini yedirtir. Kuzu
otlayıp yayıldıkca, kasap yani cehennem; "O bizim icin yiyip
semiriyor" deyip sevinir. Sen de yiyip icmede cehennem gibi oburluk
ediyorsun, ama farkında olmadan kendini cehennem icin semirtiyorsun.
Kasap olan cehennem icin kendini besliyorsun.
Bizler, hur gibi gorunen esirleriz. İsteklerimizin, ihtiraslarımızın
esiriyiz. Esirliğimizi hurriyet olarak telakki ediyoruz. İsteklerine
tapanlar, kendilerini hurler olarak gormekte ve herkesten de
kendileri gibi hur olmalarını istemektedirler. Hurriyet, yiyip
icmekte ve davranmakta serbest olmakmış. Hayvani bir hurriyet
istiyorlar. "Dunya bağını kopar, maddeye olan bağlılıktan kendini
kurtar da hur ol. Ey oğul ne zamana kadar altının, paranın esiri
olacaksın?" (Mevlana, Mesnevi, C:1 S.15)
Hastanın nabzı, hangi isim soylendiği zaman hızlanırsa, dunyada
canının o kişiyi, o şeyi istediği anlaşılacaktır. (Mevlana, Mesnevi,
C:1 S.21) Para ismi anılınca, malayani sozler duyunca, nabzımız bir
başka atar. Dunya zevkleri bizi bir başka sarhoş eder. Biz maddeyi
istiyoruz. Allah teala bizi bildiği icin bizi cennetle frenlemek
istemektedir. "Bakın aradığınız mutluluk burada gelin! Sarhoş
olduğunuz zevkler burada." deyip bizi cağırmaktadır.
Butun insanları yuruyen, gezip dolaşan birer hayal, birer golge
olarak gor. (Mevlana, Mesnevi, C:1 S.26) Tum bu nimet ve varlıkları
da bir golge olarak bil. Cunku olum, tum bu varlıkları kendine golge
yapmıştır. Bu yaşam adlı ruya, elbet olum ile bitmektedir. Bir
insanın doğup doğmayacağı kesin değilken, olume yakalanacağını sen
kesin bil. Hz Ali: "insanlar uykudadırlar ve olunce uyanacaklardır."
derken elbet bunun idrakini bilerek konuşmuştur.
Ey nefis, Muslumanların hatalarını, bazılarının yaptıkları gibi,
etrafta pazarlama, hata bulmak ve hata bulmak icin uğraşmak kadar
kotu bir haslet ben bilmiyorum. Muslumanların hatalarını bulmak icin
kulak kabartanları; "Allah sağır yapsın, Muslumanların gunahlarını
araştıran gozleri Allah kor kılsın, yuruyen ayaklarını sakat
bıraksın" dense yeridir.
Fakat hiddet ve şehvet, insanı şaşı yapar. (Mevlana, Mesnevi, C:1
S.31) Goren gozleri kor, duyan kulakları sağır kılar. Hiddet ve
şehvet ateşini iman suyu ile sondurmek, en azından azaltmak lazımdır.
Carşıda pazarda y da evde gozlerini gunahtan sakındırmak gerek.
Musluman topluluklara sert ve hiddetvari soz ve davranışlardan
kacınmak gerekir. Nefsin her an bir hilesi vardır ki onun bir hilesi
ile isyan denizinde nice Firavun ve Nemrutlara uyanlar batmaktadır.
(Mevlana, Mesnevi, C:1 S.50 ) Musluman'ın dalması gereken deniz,
isyan denizi değil, iman ve İslam denizidir. İman da bizden kardeşlik
ve muhabbeti istemektedir.
Senin bu bedenin, haset evidir. Ey hasut nefis! Muslumanlara karşı bu
hasedin nicin bitmez tukenmez? İslam yuce ve ulu bir yuktur, bir
altın hazinesidir. Tek başına hicbir topluluk y da İslam cemaati bu
yuku bir başına taşıyıp hedefe goturemez, hic kimsenin bu gucu
yoktur. O halde İslam ve iman yukunu hep beraber el ele verip taşımak
lazımdır. Bu yuke gelen yardım elini, haset ve kin ile geri
cevirmemek gerekir.
Yaptığın ibadette bir gonul hoşluğu hissetmiyorsan senin gonul
ambarına fare duşmuş demektir. (Şefik Can) Cunku gunahların coktur ve
vicdan, seni kınamakta seni ayıplamaktadır. Haram lokma gonul
kandilini sonduren yağa benzer. Haram lokma denizde gemiyi delen
kazmadır. Vicdan ise tum insanların icindeki vahyin sesidir, Allah
ayetidir. Gonlunden ve damarların arasında dolaşan şu fareleri yani
gunahları sil ve supur.
Ey şekle surete tapan nefis! Şu dar-ı imtihanda, kotulukler guzel
kıyafetlerle ve cazibeli gozukmektedir... Cehenneme giden yollar
cazibeli, cilalanmış taşlarla doşelidir. Oysa sen bu taşlara aldanma,
sen oze bak, sona ve akıbete bak. Seni cennete goturecek yol, zorluk
ve meşakkatlerle doludur.. Cennet, bela ve musibet duvarlarıyla
cevrilmiştir. Cicekleri de dikenler arasında saklamazlar mı?
Vahdet deryasına dalamayan, hakikat incisini nasıl elde eder?
(Mevlana) Allah'ı bir, Resulunu bir, ummeti bir, ibadeti bir, gayeyi
bir bil. Biri, vahdeti ve hakkı bilmeyen şirk vadilerinde ancak
incinin kabuğunu bulur. İnci ise muvahhidlerdedir. İslam vahdetini
bilmeyenler Muslumanları ayrı gayrı bilenler, varsın ellerindeki
hakikat kırıntılarıyla avunup dursunlar. Tertemiz gonlune irfan ve
tevhid tohumunu ek.
Ey nefis! Başkalarından gorduğum zulumler, kotulukler, senin kotu
huyunun onlardan sana aksetmesidir. Sana yapılanların tumu karşının
işi değildir. Bir duşun, sana yapılan bu kotuluk tarafından
başkalarına karşı yapılmış mıdır? O sozleri sen başkalarına soylemiş
misindir? Bircok kişiler, adlarının adamı değildir. Onlar dahi
yaptıklarını unutmuşturlar.
Ey nefsanî arzularını gizlice tazeleyen nefsim! Sen imanını tazele.
Nefsanî ve şehvani arzular tazelendikce iman tazelenmez. (Mevlana,
Mesnevi, C:1 S.97 ) "imandan sonra iman etmek olur mu?" deme. Yoksa
Allah, Kur'an da; "Ya eyyuhellezine amenu aminu"(ey iman edenler iman
edin) der miydi? Terazinin uhrevi kefesini yuceltmek, dunyevi
kefesini de alcaltmak lazımdır. Aksini yapan yani nefsanî duygularını
ihya eden, iman kefesini alcaltacaktır.
Sen doymamak hususunda cehennem'in bir cuzusun. Ve tum cuzler elbet
kulun tabiatındandır. Ona cok benziyorsun. Cehennem, Allah'a "ver
bana, beni doyur" der. Cok yiyen insan, bu iştah ve arzusuyla
cehenneme benzer. Cehennem boğazlı kişi cehennem iştahlı kişi,
dendiğinde bu benzerlik ne kadar da uygundur. Ey nefis! Sen
gormemişler gibi ekmek aşığısın.
Duzel de kulakların, ilahi ilhamlar duysun,
Harama bakma da, gozlerinden gorunmez bir nur akıp dursun,
Hakkı ve iyiliği duşun de, kalp evinden pis şeytanlar kovulsun.
Duzel! Soz; sen, yuruyen Kur'an olursun.
Şu sedef/beden icinde inci kesilen bir damla ol.
Dunya ve şu beden senin kabuğun, senin meskenindir.
Ozunde kal, soz; sen, cananla olursun.
Dostu gormeyen gozu sen goz sayma, dostu gormeyen gozun kor olması
iyidir. (Mevlana, Mesnevi, C:1 S.107) Allah sevgisi muminlerin yegÂne
azığıdır. Gonul gozumuzun Allah ile olması, O'nun sevgisiyle dolması
gerekir.
Sen de şeytan gibi gunah işleyip "Lime Eğveyteni?" (Nicin saptırdın
beni?) deme. Sucunu Allah Teala ya yukleme, sucu kendinden kendi
gunahlarından bil. "Ben saptım, pişmanım affet beni" de. Boyle bir
edepsizlik yapmak insana değil insanın hasmı olan şeytana ozgudur.
Kendi duşmanının zulum ve gunahlarına sahip cıkan hic kimsede, bir
hayır yoktur. Eğer Âdemoğlu isen, onun soyundansan Onun gibi tevbe
et, Onun yolundan git.
Diline sahip cık. Cunku dilden cıkan soz oku bir daha geri donmez.
Soz oku, deldikten sonra sozu cıkarmak af dilemek, onun actığı yarayı
ve oyuğu kapatmaz. Soz var keser başı, soz vardır kestirir savaşları,
soz vardır, kalp kırar bazen de gonul yapar. Soz vardır seni, arşı
alaya goturur, soz vardır seni arşı aladan duşurur. Konuştuklarını
bir daha ağız yuvasına geri koyamazsın. İyisi mi sen, bin duşun bir
konuş. Kabuk kalınlaştıkca oz incelir, kelam arttıkca mana zayıflar.
Sanatlar, huylar, yapılan işler, kıyamet gunu ceyiz gibi kalkar
sahiplerine gelirler. (Mevlana, Mesnevi, C:1 S.122) Ceyizi gunah,
haram ve pisliklerle dolu olanın hali ne yamandır. Huylarımız ve
işlerimiz bizi takip ederler. Ceyizlerimiz kıyamet adlı duğun
toreninde bize yetişir ve ahaliye kendini gosterir. Herkes ceyizinde
ne sakladığına iyi bir baksın. Rezil ve rusva olma tehlikesi cok ama
cok yuksektir.
İyiler aynadırlar. Kim iyi insanlara kotu nazarla bakıyorsa bilsin ki
kendisini o iyi insanda bulmuştur. Yani aynada kendisini ve kotu
huylarını bulmuştur. Bir gun Ebu Cehil yolda peygamberimizi gordu
de; "Haşim oğullarından cirkin bir yuz belirdi." dedi. Peygamber
ona; "haddini gectin ama doğru bir soz soyledin" dedi. Az bir sure
sonra Hz Ebu Bekir onu gordu; "Ey guneş ve nur yuzlumuz…" diyerek
peygambere sevgi sundu. Peygamber; "sen de doğru soyledin" buyurdu.
İnsanlar; "Ya Resulallah, siz ikisine de `doğru soylediniz' diye
buyurdunuz. Oysa birisine yanlış demeniz lazımdı." diye fikir beyan
ettiler. Resul-i Zişan; "ben bir aynayım, kim bana baksa bende
kendini gorur." diye buyurdu. O halde İslam'a "kotu ve cirkin"
diyenler İslam'ın aynasında ancak kendi pis ve cirkin yuzlerini
gormuşlerdir.
Yanlışı kokten yani tasavvurdan duzeltmek gerekir. (M. İslamoğlu,
Hayatın Yeniden İnşası İcin, s.41) İyilik de kotuluk de once zihinde
başlar daha sonra fiiliyata yansır. Biz zihnimizde gunahı ve zulmu
yapmaktan cokca bahs ediyorsak bu bizim gunah ve rezilliklere daha
fazla bulanmamıza neden olur. Bu acıdan zihnimiz icindeki kotu
duşunceleri azaltmalı ve tasavvurumuzda iyiliğe ve hakka daha fazla
yer acmalıyız. Esas ve koklu cozum zihnen ve fikren duzelmektir.
Fikir duzeldikce, zikir de duzelmektedir.
__________________
Can Dağıt Cansızlara, Huzur Ol Huzursuzlara
Dini Bilgiler0 Mesaj
●16 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Can Dağıt Cansızlara, Huzur Ol Huzursuzlara