Afetler Gecidi
Bu gecitten kurtulunca tekrar ibadetlerine yonelir. Bir de bakar ki, niyetlendiği ibadetlerden kendisini alıkoyan, bu ibadetleri gonul huzuruyla yapmasını engelleyen afetlerle karşı karşıyadır. Uzerinde duşunduğu zaman bunların sayısının dort olduğunu anlar:
1- Rızık Endişesi: Nefis rızık talebiyle şoyle der: Benim, mutlaka belli miktarda rızka ihtiyacım var. Dunyalıkları tamamen terk ettim, halktan ayrılıp tek başıma kaldım; peki benim ayakta kalmam ve rızkım nereden sağlanacak?
2- Tehlikeler: Yararına mı yoksa zararına mı olduğunu bilmediği tum korkuları, umutları, arzu ve nefretleri... Zira butun bunların sonucları muphem ve belirsiz olduğundan kalbini hep meşgul etmekte; bir tehlikeye veya zarara uğrayabilmektedir.
3- Zorluklar ve Musibetler: Her taraftan insanın uzerine gelen zorluk ve musibetler... Ozellikle de halka muhalefet, şeytana savaş acma ve nefsin tersine hareket etme yolu tutulduğunda; nice lokmalar boğazına dizilir, nice sıkıntılarla yuz yuze gelir, nice gam ve kederler başına uşuşur ve nice musibetlerle karşı karşıya kalır!...
4- Her Ceşit Kaza-Kader: Değişik hal ve durumlarda; bazen tatlı bazen acı, Cenab-ı Hakk tarafından başa gelen her ceşit ilahi kaza ve takdir tecellileri. Nefis, bunlara karşı kızgınlık gostermekte cok hızlı ve fitne cıkarmada cok acelecidir. İşte bu noktada insanı “Afetler Sarp Gecidi” karşılar. Bunu aşıp gecmek icin dort silaha ihtiyacı vardır:
• Rızık hususunda Allah (c.c.)’ya Tevekkul;
• Tehlikeler konusunda Tefvîz (işleri Allah (c.c.)’ya ısmarlama);
• Zorluk ve musibet anında Sabır;
• Kaza ve kader tecellisinde Rıza!
Allah’ın izni, hidayeti ve yardımıyla bu gecidi de gecer.
Sebepler Gecidi
Bu gecitten kurtulup tekrar ibadetlere yonelmeye niyetlendiğinde bakar ki, nefsi cok gevşek ve tembel, hayra karşı hakkıyla ve gerektiği gibi şevk duyup koşmuyor. Daima gaflete, rahata ve tembel tembel durmaya; ozellikle de şerre, fuzulî işlere, bela ve cehalete meyilli.
Bu durumda, nefsi hayır ve taate sevk edecek ve bu hususta ona şevk verecek bir saike, şer ve masiyetten alıkoyup geri durduracak bir engelleyiciye ihtiyac vardır. Bunlar rec (umit) ve havf (korku)’dur. Allah Teala’nın vaat etmiş olduğu sevap, guzellikler ve iyilikleri umit etmek, bunlar uzerinde tefekkur etmek, onun, ibadet ve taate yonelip o yol uzerinde yurumesini sağlayan bir etken olacak, onu harekete gecirip şevkini arttıracaktır. Allah Teala’nın elem verici azabı, gunahkÂrları tehdit ettiği her turlu cezalar ve aşağılayıcı vaziyetlerin zorlukları, nefsi masiyetlerden alıkoyacak, onlardan uzaklaştırıp elini cekmesini sağlayacaktır.
İşte burada “Sebepler Gecidi” onu karşılar. Bunu aşmak icin yukarıda zikrettiğimiz iki temel esasa ihtiyacı vardır. Bunları guzel bir şekilde uygularsa, Allah’ın izni ile selametle gecer.
Gizli Tehlikeler Gecidi
Bu gecidi gecip tekrar ibadete yonelince, artık kendisi icin bir meşguliyet ve engelin kalmadığını, ibadete yonelten ve goturen sebeplerin mevcut olduğunu gorur. İbadete karşı şevk duyar ve onları yerine getirir, butun arzu ve isteğiyle sarılır ve devam ettirir.
Bir de bakar, bu ibadetlerin hepsinin iki buyuk tehlikeyle karşı karşıya kalmasının muhtemel olduğunu gorur; Riya ve Ucub. Bazen ibadetiyle insanlara karşı riya/gosteriş yapar ve onu ifsad eder. Bazen riyaya engel olur ve nefsini levm eder/kotuler, fakat kendini beğenir/ucub ve yaptığı ibadeti boşa cıkarıp telef eder.
İşte bu noktada onu “Gizli Tehlikeler Gecidi” karşılar. Bu gecidi aşabilmesi ve işlediği hayırların boşa cıkmaması icin ihlÂsa, Allah Teala’ya karşı minnet borcu olduğunu duşunmeye vb. şeylere ihtiyacı vardır. Allah’ın izni ile ciddi gayret gostermesi ve ihtiyatla hareket etmesi ve Rabb’inin de guzel bir şekilde gunahlardan koruması ve desteği sayesindeki teyakkuzla bu gecidi de aşar.
Hamd ve Şukur Gecidi
Butun bu gecitleri aşınca ibadetlerini layıkı vechiyle yerine getirmiş ve her turlu afetten kurtulmuş olur. Fakat bakar ki, Allah’ın verdiği nimetlerin; başarıda imdadına yetişmesi ve gunahlardan koruması ve her ceşit destek ve himayesinin cokluğu yuzunden, Allah’ın ihsan denizleri icinde yuzmekte ve O’nun guclu himayesi altındadır.
Şukur konusunda ihmal gostererek kufre sapmaktan, ihlÂsla Allah icin gayret gosterenlerin makamı olan bulunduğu yuce merteben aşağı duşmekten, Allah’ın ikram ve ihsanı olarak kendisine lutfedilmiş olan sayısız nimetlerin zail olmasından korkar.
İşte tam bu noktada kulu “Hamd ve Şukur Sarp Gecidi” karşılar. Onu da, kendisine ihsan edilen sayısız nimetlere gucunun yettiğince cok hamd ve şukur ederek aşar.
Bu sarp gecidi de aşıp duzluğe cıkınca, bir de bakar ki o, maksudunun ve asıl istediğinin huzurunda. Biraz yuruduğunde kendisini kolaylıkla erişilen faziletler, aşk bahcesi ve muhabbet deryası icinde buluverir.
Sonra rıdvan bahcelerinde, unsiyet bağlarında, Rabb’ine yakın bir mertebede ve ozel meclislerde bulunur, hil’at ve kerametlere erişir. Bu makamlarda ceşitli nimetlere nail olur, kalan gunlerini ve gerideki omrunu bu nimetler arasında dolaşarak; bedeni dunyada, kalbi ukbÂda, her gun her saat bunların arttığını muşahede ederek gecirir. Nihayet butun halktan bıkıp usanır, dunyayı artık murdar olarak gormeye, olum hasretiyle inlemeye başlar. Mele-i A‘l icin iştiyak ve arzusu kemÂl noktaya gelir.
Bir de bakar ki, Yuce Dost’un elcileri surur ve rahmetle ‘rıdvan’ı mujdelemek ve Efendi’sinin kendisine kızgın olmadığını bildirmek icin Rabb’inin katından gelmişler! Sonra onu tebşir ve unsiyetle bu fani ve fitneci dunyadan alırlar, huzur-ı ilahiye, cennet bahcelerindeki asıl makamına naklederler. Zayıf ve muhtac nefsi icin orada nimetlerin ve buyuk bir ihtişamın hazırlanmış olduğunu gorur. Yine orada lutuf, ihsan, huzur ve yakınlık icinde; ne vasfının ne de ihatasının mumkun olmadığı nimet ve ikramların bulunduğu halde cok merhametli, iyilik ve comertlikte benzersiz Efendi’sine kavuşur. Bunlara ilaveten orada ebediyen kalma nimetine nail olur. Elde ettiği bu buyuk saadet icin ne mutlu ona! Bu yuce devletten dolayı ne mutlu ona! Bahtiyar bir kul, gıbta edilen bir şahıs, ovguye layık bir makamda olduğu icin ne mutlu ona! Mujdeler ona, en guzel sonuc onadır!
İyilik ve merhameti sonsuz Yuce Rabb’imizden, bu buyuk nimetleri, eşsiz ihsanları bize ve sizlere ikram etmesini dileriz. Şuphesiz bu, Allah Teala icin hic de guc değildir. Yine bizleri bu yolda, sadece tarif etme, dinleme ve faydasız temennilerden başka nasibi olmayan bahtsızlardan kılmamasını; oğrendiklerimizi kıyamet gununde aleyhimize delil olarak almamasını, emirlerini istediği ve razı olduğu şekilde yerine getirmeye cumlemizi muvaffak kılmasını dileriz. Şuphesiz o, merhamet edenlerin en merhametlisi, ikram edenlerin en comerdidir. İşte Cenab-ı Hakk’ın bana ibadet yolunda ilham ettiği tertip ve duzen budur.
Bil ki, butun bu ifadelerin sonucunda, yedi sarp gecidin bulunduğu anlaşılmış oldu:
1. İlim gecidi,
2. Tevbe gecidi,
3. Engeller gecidi,
4. Afetler gecidi,
5. Sebepler gecidi,
6. Gizli tehlikeler gecidi,
7. Hamd ve şukur gecidi.
Nimet ve hidayetiyle başarıya ulaştıracak olan Allah Teala’dır. Allah’ın yardımı olmadan ne her hangi bir guc ne de kuvvet vardır!
Cennete Doğru Yedi Gecit (Minhacul Abidin)
İmam GazÂlî
__________________
İbadet Yolunun Sarp GeCİtlerİ (2)
Dini Bilgiler0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- İbadet Yolunun Sarp GeCİtlerİ (2)