İman sahibi bir insan ibadetlerine gosterdiği titizlikle kendini belli eder. Allah (cc)’ın farz kıldığı namaz, oruc, abdest ibadetlerini yaşamı boyunca şevkle surdurur. Namaz, muminlere hayatları boyunca surdurmeleri emredilen, vakitleri belirlenmiş bir ibadettir. İnsan unutmaya ve gaflete duşmeye musait bir varlıktır. İradesini kullanmayıp kendini gunluk olayların akışına kaptırırsa asıl dikkatini vermesi ve aklında tutması gereken konulardan uzaklaşır.

Allah (cc)'ın her yonden kendisini sarıp kuşattığını, her an kendisini izlediğini, işittiğini, yaptığı her şeyin hesabını Allah (cc)'a vereceğini, olumu, cennetin ve cehennemin varlığını, kaderin dışında hicbir olayın meydana gelmeyeceğini, karşılaştığı her şeyde, her olayda bir hayır olduğunu unutur. Gaflete duşerek, hayatının gercek amacını aklından cıkarabilir.

Gunde beş vakit kılınan namaz ise, bu unutkanlık ve gafleti yok eder, muminin bilincini ve iradesini canlı tutar. Muminin surekli olarak Allah (cc)'a yonelip donmesini sağlar ve Rabbimiz'in emirleri doğrultusunda bir yaşam surdurmesine yardımcı olur. Namaz kılmak icin Allah (cc)’ın huzurunda duran mumin, Rabbimiz ile guclu bir manevi bağ kurar. Namazın insana Allah (cc)’ı hatırlattığı ve insanı her turlu kotulukten alıkoyduğu bir ayette şoyle bildirilmektedir:

Sana Kitap'tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gercekten namaz, cirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kotuluklerden alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise muhakkak en buyuk (ibadet)’tur. Allah, yaptıklarınızı bilir. (Ankebut Suresi, 45)

Tarih boyunca peygamberler kavimlerine Allah (cc)'ın farz kıldığı namaz ibadetini tebliğ etmişler, kendileri de hayatları boyunca bu ibadeti en guzel ve en doğru şekilde uygulayarak tum muminlere ornek olmuşlardır. Bu konuyla ilgili ayetlerden bazıları şu şekildedir:

Hz. İbrahim icin:

Rabbim, beni namazı(mda) surekli kıl, soyumdan olanları da. Rabbimiz, duamı kabul buyur. (İbrahim Suresi, 40)

Hz. İsmail icin:

Kitap'ta İsmail'i de zikret. Cunku o, va'dinde doğruydu ve gonderilmiş (Resul) bir peygamberdi. Halkına, namazı ve zekatı emrediyordu ve o, Rabbi Katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı. (Meryem Suresi, 54-55)

Hz. Musa icin:

Gercekten Ben, Ben Allah'ım, Benden başka İlah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek icin dosdoğru namaz kıl. (Taha Suresi, 14)

Hz. İsa icin:

(İsa) Dedi ki: “Şuphesiz ben Allah'ın kuluyum. Bana Kitabı verdi ve beni peygamber kıldı.” Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat surduğum muddetce, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti. (Meryem Suresi, 30-31)

Namaz Hangi Vakitlerde Farz Kılınmıştır?

Kuran’da, namazın muminlere vakitleri belirlenmiş bir ibadet olarak farz kılındığı bildirilmektedir. Namaz vakitleri, “sabah”, “oğle”, “ikindi”, “akşam” ve “yatsı” olmak uzere beş vakitten oluşmaktadır.

Namazı huşu icinde kılmak ise Yuce Rabbimiz’in huzurunda O’nun heybet ve azametini kalbimizde hissederek, O’na saygı dolu bir korku besleyerek bu ibadeti yerine getirmektir. Namaz ibadetini hakkıyla yerine getirmek isteyen bir mumin, huşuyu engelleyebilecek şeylere karşı onlem almalı, namazda gereken dikkat ve konsantrasyonu sağlamaya azami titizlik gostermelidir.

Namazı dosdoğru kılmak Rabbimiz’i anmamız, O’nu yuceltmemiz ve butun eksiklerden munezzeh tutarak O’nu birlememiz icin buyuk bir fırsattır. Nitekim ayette Allah Kendisi’ni zikretmek icin namaz kılınmasını buyurmaktadır:

Gercekten Ben, Ben Allah’ım, Ben’den başka ilah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek icin dosdoğru namazı kıl. (Taha Suresi, 14)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 25. sayı (Temmuz 2006) 16. sayfada yayınlanmıştır.
__________________